Kapanıyor muyuz yoksa kapatma mı oluyoruz?

Kemal Atalar

Dünyayı kasıp kavuran kimine göre bakteri kimine göre virüs, kimine göre taktiri ilahi kimine göre insanların aç gözlülüğü sonucu  istedikleri oranda hastalık veya sağlık tabii ekonomileri de göz önüne alınarak devletleri  ve içindeki canlıları yaşatmak mı yok etmek mi programlı bir  vakıa…!

Adı her ne olursa olsun, amaç ve gayesi ne o0lursa olsun sonuçta toplumları dünyayı ve yaşayan yaşamak zorunda olan her kesi ilgilendiriyor mu,…?  EVET..

O zaman bu gibi durumlarda dünya devletlerinin uygulamaları geçmişten günümüze yapılmış örnekleri yada şu anki sosyal devlet anlayışı neyi gerektiriyorsa bu  gibi durumlarda en hafif ve en az hasarla atlatmak için ne tür önlemler almak gerekiyorsa alalım. Ver tabii ki de  sağlığımız toplum sağlığı ülke sağlığı bunu gerektiriyorsa LEBALEB olmamak gerekiyorsa olmamalı ve buna da tüm her kesimin uyması gerektiğinde ve uygulamada hem fikir olarak yapmalıyız. Birilerine Şappur Şuppur, diğerlerine Yarabbi Şükür olmadan her kes kapanmalı mı, evet o zaman istisnasız herkes kapanmalı,

YOK CEZA İDİ, YOK İŞSİZ<LİK İDİ, YOK AÇLIK İDİ Bunların hiç birini Önümüze dikerek Bizleri KAPATMA yerine koyup astığım astık kestiğim kestik ile değil. Kanun neyi emrediyorsa, bu kanuna ve kurallara, En tepeden en sona kadar her kes hatta en tepedekinin daha fazla uyması gerekiyor ki emsal teşkil etsin ( LEBALEB OLAMASIN )…Kanunlarda ayrımcılık kanun değil kayırmacılık olur o zamanda kanun kanun olmaktan çıkar, eziyet işkence ve zorbalık olur ki sonu Hüsran olur Hüsran….!

80 küsur milyonluk kitleyi ülkeyi kapanmaya zorlamadan haftalarca evvel bunun alt yapısı eksi ve artıları ilgili kurullarda ele alınır, irdelenir, getirisi götürüsü hesap edilir, işsizler, günü birlik çalışanlar, geçici işçiler, tarım, enerji, ulaşım, hasta hane, Gıda vb tüm hizmet aktörleri ve yetkili birimler, valilikler, Belediyelerin bu konu ile ilgili fikir ve düşünceleri ve kapanma süresi içerisinde alınması gerekli tedbirler masaya yatırılarak gözden geçirilir, ve ayrıca uygulamaya başlamadan evvelde  emekli,  çalışan, mesai, yaşlı, dul yetim, çocuk tüm unsurların beslenme, borç, kredi, taksir, elektrik su, doğalgaz, bakkal manav fırın, kasap sorunları bertaraf edilecek şekilde,  borç ve kredilerin taksitlerin faizsiz kanun hükmü ile ötelenmesi yada  bunlara yeter oranda maddi destek ile hesaplara aktarımlar yapılması ayrıca bu kapanma süresi içerisinde  ekonomik tedbirlere, ve yine İslam alemine münhasır Bayram öncesi harcamalar için  aile başı yada fert başı ekonomik destekler bir lütuf olarak değil  sosyal devlet anlayışının gereği zorunlu olarak sunulmalıdır.

Milletin A*na koyan ların MİLYAR TL borçları silininceye kadar  bu emek ve alın terinin gerçek hak sahipleri olan Halka aktarımların yapılması ve Hırsız, Vurguncu ve  Milletin A* na koyanlarına Sülalesinin soy ağacına destek sağlanması  (….! ) daha ahlaki ve daha vicdani olmaz mı..?

Neyse bizler örf adetlerimiz  Na müsait terbiye ve edebimizi kullanmadan  halk olduğumuz KAPATMA, CARİYE, KÖLE OLMADIĞIMIZ ve Bu Çarçur edilen Heba edilen Hesapsız kitapsız Milyar dolarların hepsinde Biz halkın ve tüyü bitmemiş yetim mazlum aç sefil milyonların emeği var ve bunu da çök iyi bilmekte fayda var HER NE KADAR  ÜSKUT İSE HİÇ KŞİMSE HAKKINI HELAL ETMİYOR….!

Rahmet ve Saygı ile yad ettiğimiz Ozan Mahzuni Şerif Ne demişti.. “ ZENGİN GELİ,KARŞILARSIN KÖŞEDEN , ÖTE KAÇMA BİZİM GARİP EŞE ‘ den VALLAHİ YANARSIN NAR’ a BİLLAHİ YANARSIN NAR’ a.......BEYYYYYY
Halkımızın ülkemizin sağlığı ve huzuru için kapanmaya tüm eksikliğe noksanlığa rağmen  razıyız..

Ancak Bizler KAPATMA DEĞİLİZ….
Sağlıkla ve Aşk ile