Tarih yerinde durmadan akan ırmak gibidir.
Mezopotamya ve Anadolu insanlık tarihinin köklerini Afrika dan çıkan homosapiensin insanlaştığı yerleşik düzene geçtiği ilk coğrafyadır.
İlk buğdayın evcilleştiği, ilk biranın yapıldığı, ilk evcil hayvanların olduğu ilk kez yerleşim yerlerinin yapıldığı kadim insanlık tarihinin ana yurdudur.!
Yani tarih bilimcileri eğer yanılmıyorlarsa aslında her türlü insan ırkı ve dil kültürel aidiyetlerde olan her millet topluluk aslında buradan dünyaya yayılmıştır.
Daha Sümerlerin tabletleri yoktu, Mısır'da Firavun yaratılmamıştı.
Yani biz hem Afrikalı kara adam, hem Çingene, hem Kürt, hem Ermeni, Hintli, Çinli, Türk, Alman, Rus, İngiliz, İspanyol, Fransız, Arabız..!!! ve elbette daha bu yazıya sığmayacak çeşitlilikte İnsanız..!!
Ne Aşiret ne boy ne klan mevcuttu
Yani Türküler Egenokon dan çıkmadan evvel Kürtler daha demirci Kawa'yı yetiştirmeden, evvel daha hiçbir din peygamber kral soylu yok iken bu topraklarda insanlık kök salıyordu.
Hiçbir hikaye roman efsane oluşmamıştı.
Göbekli tepede bilim insanlarının tanımlaması tarihin sıfır noktasındaydık..!!
Henüz gerçekten kardeştik birlikte topluyor, birlikte paylaşıyor birlikte doğa şartlarında yaşam sürüyorduk.!
Ademin Havva'nın esamesi hayali bile yok iken...
Doğa şartları içinde yaşayan insanlar Dağa, Suya, Irmağa, ateşe,yıldıza güneşe,yağmura, şimşeğe, yıldırıma çok çeşitli türden diğer canlılara, ormana, ağaca hayvana anlamlar yüklüyor isimler takıyordu...
Yerleşik düzene geçenlerde bu anlamlar yerleştikçe kuşaklar arası geçiş döneminde bugün (Harran) Urfa ve Mardin, e doğru yayılan geniş arazide tarihte ilk tapınaklar oluşuyordu.
Dairesel yapı şekilinde oluşan bu tapınaklar da tonlarca ağırlıktaki kayalar taşınarak stünlar oluşturuluyor üzerine insan eli ile ilk kez çeşitli hayvan ve insan şekilleri resimler çiziliyordu.
Bilinen tarih şimdilik bu kadar..
Dönelim bize yani yaklaşık 150/200 yıldır kendisine Aleviyim diyen, öncesinde Kızılbaş, Bektaşi, Babai, Kalenderi,Pavlikan, bogomil, Kimine göre, Hittit, Hurrî, Luvi Işık insanı diyenlere kadar her bölgede coğrafyada farklı dinler inançlar oluştu.
• Animizm• Totemizm• Sinizm
• Naturizm• Jainizm• Taoizm
• Şintoizm• Mezopotamya dinleri
• Konfüçyanizm • Eski Mısır dinleri
• Eski Yunan dini• Vedizm
• Brahmanizm• Brahmo-Samaj
• Hinduizm• Eski Roma dini
• Zerdüşt dini• Şamanizm• Budizm
gibi inançlarıda hatırlayarak
Sümerlerden sonra İbrahim'i dinler denilen Semavi olarakta adlandırılan dinlerin en bilinen sonuncusu İSLAM
ortaya çıktı.
Günümüzde kimi insanımızın İslamın ne olduğunu bilmeden 1500 yıl önce yok idik İslam'la var olduk en orjînal biziz gibi söylemlerin hepimiz biliyoruz. Özellikle Dedelerin bir kısmının direkt peygamber soylu (Muhammed) ten geldiğine dair uydurulan efsaneleri dönemin egemenlerince verilmiş secere belgelerini delil olarak gösterenlere kadar çok örnekler mevcuttur.
Alevilerin bu kafa karışıklığı içinde
Tarih bilimi üzerinden cevap bulması gerkmezmi..??
Kalu bela dan (yaratılış) beri varıza..!!!
YOL bir SÜREK BİN BİR'e
Alevilerin cevabı olması gerekir diye düşünüyorum.
Enteresan olan Alevilik içinde kutsal adledilen 12 Saysı, göbekli tepede ortaya çıkıyor, turna kuşu keza ve göbekli tepe yöre insanına Alevilerce kutsal olarak ziyaret kabul edilen tepecik üstünde bir karadut ağacı ilginç değilmi..!??
Hani biz deriz ya 12 Kutsal Ocak Ocaklarımız, sonradan bu 265 yıl ara ile yaşamış ölmüş 12 imam, a everilmiş artık bazı ocak soyluları kendisini İslam peygamberine torunu olduğunu iddia etmektedir. 12 Saysı Göbekli tepeden buyana tarihte defalarca görülen sihirli rakam..!!. Hittit, in 12 tanrısı İsa, nın 12 Havarisi vs.
KADİM Alevi tarihindeki kutsallar ziyaretler doğa bağlantıları kutsanan hayvanlar, anlatımlar, efsaneler, değerler anlayışı bizleri aslında köksel olarak bu kadim coğrafyanın kendi içinde geçmişten günümüze gerçeklere ulaşmada ışık tuttuğunu söylemek gerekiyor.
Pagan (doğa) inancının her dönemde ayrı sürekler içinde günümüze taşındığını egemen dinlerin ve egemen siyasetin dün ve bugün bizi İslam içinde görmek istediğini dayatığınıda Alevilerinde bu baskı altında kendini İslam içi görmeye alıştırıldığını, günümüzde aralıksız sürdürülen asimilasyon çalışmalarında görüyoruz.
Bunlara birde Alevilik için hak ve özgürlükleri mücadele etmesi gereken örgütlenmelerininde bu asimilasyonun uygulayıcısı durumu düşmesi ise Alevilerin dramı olsa gerek diye düşünüyorum.
Ne demiş PLATON
"Işığa kavuşmak için karanlığa meydan okumak gerekir "
Gerçeklere emek verenlere bilimin aydınlık yolunu seçenlere..
Aşk ile..
16.03.2022
BİNALİ İPEK