İÜ'de sarıklı, cübbeli, satırlı saldırı

İÜ'de sarıklı, cübbeli, satırlı saldırıİstanbul Üniversitesi’nde sol görüşlü öğrenciler, dün yine dinci...

İÜ'de sarıklı, cübbeli, satırlı saldırı

İstanbul Üniversitesi’nde sol görüşlü öğrenciler, dün yine dinci gerici bir grubun saldırısına maruz kaldı. TKP’li öğrencilerden Ufuk Kural, uğradıkları saldırıyı soL'a anlattı. Kural, ilericiliği ve aydınlanmacılığı savunan öğrencilerden AKP’nin dinci gericiler eliyle hesap sormak istediğini vurguladı ve saldırının İstanbul Üniversitesi’ne davet edilen ABD Başkanı Obama’nın ziyareti öncesi gerçekleşmesinin de manidar olduğunu ifade etti.

soL: Dün kendilerine “Müslüman Öğrenciler” diyen grubun levyeli, çivili sopalı saldırısında yaralandınız. Olayı değerlendirir misiniz?

Ufuk Kural: Öğrenci Kolektifi’nden arkadaşlarımız, seçim sonuçlarının netleşmesiyle, öğrenci burslarının İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından verilmemesini seçimlerle bağlantılandırarak duyurmaya devam ediyorlardı. Ayrıca dün bununla ilgili bir eylem düzenlemek istediler. Eylemle ilgili dağıtılan bildiride geçen “AKP her gün cemaatler ve tarikatlar eliyle toplumu gericileştirmektedir” ifadesi üzerine, “Müslüman Öğrenciler” adlı İBDA-C bağlantılı oluşumla gerginlik yaşandı. Gericiler arkadaşlara saldırdı, biz de TKP’li öğrenciler olarak Öğrenci Kolektifi’nden arkadaşlarımızın yanında durduk.

soL: Geçen yıl da İstanbul Üniversitesi'nde "Düşünce ve Eylem” dergisinin Fethullah Gülen ve yeni YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan ile ilgili kapağı ve dergide yayınlanan yazılar nedeniyle benzer bir saldırı yaşanmıştı. Saldırıları birbiriyle bağlantılandırıyor musunuz?

U.K.: Meseleyi tam da açıklayan bu aslında. Geçen yıl Edebiyat Fakültesi’nde çıkan çatışma, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın İspanya’daki türban çıkışı, Yusuf Ziya Özcan’ın YÖK Başkanı olarak atanması ve yeni kurulan üniversitelere AKP ile bağlantısı açık olan Rektörlerin atanması ile beraber AKP’nin üniversitelere yönelik sistemli bir gerici müdahaleyi başlattığı dönemde, üniversitelerde AKP karşıtı, aydınlanmacı ve ilerici mücadele yürüten öğrencilere karşı gerçekleştirilmişti.

Bugünkü saldırı, seçim sonuçlarının ardından, üniversitelerde AKP karşıtı mücadele yürüten öğrencilerin mücadelelerine hız verdikleri bir esnada gerçekleşti. "Müslüman Öğrenciler" gibi, "Anadolu Gençlik" ya da adı ne olursa olsun üniversitelerdeki bu dinci gerici yapılanmalar AKP karşıtı mücadele yürüten öğrencilere karşı saldırılarda taşeronluk üstleniyorlar. Geçen sene gerçekleşen saldırıyla bu seneki saldırının arasındaki gerçek budur. Bu oluşumlar AKP’nin üniversitelerdeki taşeronudurlar. Üniversitelerdeki ilerici, aydınlanmacı sesi boğmaya çalışıyorlar.

soL: Geçen yıldan farklı olarak, bu yıl Yunus Söylet, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “atamasıyla” İstanbul Üniversitesi Rektörü oldu. Siz de gerici ve piyasacı olduğu gerekçesiyle Söylet’e karşı protesto eylemleri gerçekleştirdiniz.

U.K.: Yunus Söylet ile ilgili bir çok şey söyledik ve bunlara soL Haber Portalı’nda ayrıntılarıyla verildi. Yunus Söylet, rektör olarak atanmasının ardından, Fethullah Gülen'in dergisi Aksiyon'a verdiği röportajda, derginin “Mesut Parlak statükonun adamı, önceki rektör de Ergenekoncuydu… Bunlar üniversiteyi despotik bir şekilde yönettiler. Siz 'özgürlüğün sesi”' olarak seçildiniz. Okuldaki yasakçı uygulamaları kaldıracak mısınız?” sorusuna, üniversitede yüz tane öğrencinin“ortalığı karıştırdığı”, bu nedenle yasakların devam edebileceği yanıtını vermişti.

Aslında Yunus Söylet’in burada söylemek istediği özgürlükçü olduğu, ancak sola karşı piyasacılığı, gericiliği ve AKP’ciliği savunduğudur. Kendisinin misyonunu devam ettirdiği ortada. Dün gerici güruhun paslı, çivili sopalarla, levyelerle saldırması Rektör Yunus Söylet'in eseridir. Söylet çorbaya böyle bir tuz ekmiştir. Her türlü fakülteler arası geçim yasaklarına, solcu öğrencilere yapılan üst baş aramalarına, kimlik sorgularına karşın, dün gerçekleşen saldırıdaki çarşaflı, çember sakallı AKP taşeronu güruhun kampusa nasıl girdiğini gördük. Bir arkadaşımız demir levyeyle ağır yaralandı..

soL: Sizce saldırılar bundan sonra da devam edecek mi? TKP’li öğrenciler olarak süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?

U.K.: Türkiye'de gericilikle mücadelenin tarihinin eskilere dayandığını biliyoruz. Türkiye’nin diğer üniversitelerinde olduğu gibi İstanbul Üniversitesi’nde de… Türkiye'nin her yerinde ilerici aydınlanmacı düşünce saldırıya uğradı. Sivas’ta, Kanlı Pazar’da olduğu gibi. Bugüne kadarki gerici saldırıları, sosyalizm mücadelesi veren öğrencilere gerçekleştirilen saldırılar olarak kabul ediyoruz, ancak bugün farklı olan şey, ülkemizde gericiliğin siyasal iddialarındaki artıştır. Bugün Cumhuriyet'in önemli kazanımlarının tasfiye edildiği bir dönemde daha cesur, daha programlı, ABD emperyalizmi tarafından köşe taşları belirlenmiş bir saldırı gerçekleşmektedir. Bugün yaşanan saldırlar Türkiye'nin felaketin eşiğinde olduğunu göstermektedir.

Gerici güruh bugün üniversitelerde, AKP’nin cemaatler ve tarikatlarla toplumu gericileştirmesine karşı durulmasına tahammül edememektedir. Geçen gün CNN Türk’teki bir programda Fethullahçı bir gazeteci olan Ali Bulaç, cemaatlerin ve tarikatların bugün Türkiye'de demokrasi misyonunu üstlendiğinden, baskıcı otoriter devlete karşı bireyi koruduğundan bahsediyordu. Tarikatların toplum için ne kadar yararlı olduğunu öğrencilere karşı gerçekleştirilen saldırıyla gördük... Bize karşı gerçekleştirilen saldırının ne kadar sitemli olduğunu görüyoruz. Televizyonlarda cemaatlere övgüler düzülürken, ABD’nin bölgedeki planlarının merkezindeki okullara yatırım yapılırken, öte taraftan cama ve tarikat yapılanmasının toplumun her tarafını sarmaladığını dile getiren emekçilere ve öğrencilere nasıl tahammül edilemediğini görüyoruz. Gazeteci Ali Bulaç ile üniversitelerde ilerici öğrencilere saldıranlar aynı madalyonun ki yüzüdür.

soL: ABD emperyalizmi ile gericiliği bir arda ele alıp her ikisinde karşı mücadele yürütüyorsunuz. 6 Nisan’da da Obama’nın Türkiye ziyareti var. Buna ilişkin nasıl bir çalışma yürüteceksiniz?

U.K.: Türkiye’de üniversite gençliğinin, Obama’nın ziyaretiyle, Türkiye’nin önümüzdeki dönem ABD planlarında nasıl bir rol üstleneceği konuşulurken buna dair söz söylememe gibi bir durumu olamaz. Dün gerçekleştirilen saldırıya da buradan bakmak lazım. Burada Yunus Söylet’e dair de birkaç laf etmek gerekiyor. Bilindiği gibi, birkaç hafta önce, obama bir mektupla İstanbul Ünversitesi'ne davet edilmiş, kendisine fahri doktora verileceği belirtilmişti. Gerçekleştirilen saldırıyı, bunun için rektörlüğün gericilere gereken zemini yaratmasını da göz önünde bulundurarak, Obama’nın gerçekleştireceği olası İstanbul Üniversitesi ziyareti öncesi solcu öğrencilerin “ağzını kapatma” çabası olarak değerlendirmek mümkündür.

soL: Saldırıya dair eklemek istediğiniz bir değerlendirme var mı?

U.K.:Türkiye önemli bir süreçten geçiyor. Yeni Osmanlıcılık projesiyle, padişah, halife ve saltanat özlemi duyanlarla, ABD’nin bölgesel planlarına daha uygun hale getirilmiş bir Türkiye’nin yaratılması gündemde. Bu süreç Türkiye halk için bir yıkım olacaktır. Gericilik bu süreçte frenlerinden boşaltılıyor. Balkanlarda ve Afganistan’da, Türkiye’nin ABD’nin bölge için gerçekleştirmeyi planladığı projelerde daha işe yarar bir taşeron haline getirilmesi planlanıyor ve bu süreçte gericilik Türkiye halkına reva görülüyor. Bizlere gerçekleştirilen saldırı da bu anlamda “anlamlı” bir hal alıyor.

KAYNAK : SOL HABER - 2 Nisan 2009

Güncel Haberleri

Kendi kaleminden: Rabia Mine kimdir?
‘Bizim Yunus’ genelgesine tepki
Önlü: Dersim’in doğası talan edilirken itiraz edilmesin istiyorlar!
Diyanet: 'Kadın-erkek el ele olmasın'
Seyahat yasağı mağdurları isyan ediyor