B.K.'nın vücudundaki darp izlerini doktorlar kontrol etti. Baba Ziram K. öğretmen Z.Y. hakkında şikâyet dilekçesi verdi. fotoğaf gercekgündem.com'dan alınmıştır.
Meclis Komisyonu Alevi öğrenciye baskıyı saptadı. Belediye de olaya karışmış
İSTANBUL - Ziram K., oğlu B.K.'nın okuduğu Esenyurt Ali Kul Çok Programlı Lisesi'nde, öğretmeni Z.Y.tarafından 'Alevi' olduğu için şiddete uğradığını işittiğinde aklına ilk gelenin 'ayrımcılık' olduğunu söylüyor. AKP Mersin Milletvekili Prof. Zafer Üskül'ün başkanı olduğu TBMM İnsan Hakları Komisyonu ayrımcılık iddiasını İstanbul'daki araştırmaları sonucunda bir raporla resmileştirirken aynı partiden Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu, belediyede memur olarak çalışan baba Ziram K.'yı, öğretmen Z.Y. ile belediyede buluşturdu. Ziram. K.'nın 'bir doktor ve kimi gazetecilerle görüşmemesini' istedi. Z. K., "Psikolojik baskı altındayım" diyor.
Ziram K., 25 Kasım'daki veli toplatısında, oğlu B. için, "Durumu pek iyi değil" diyen edebiyat öğretmeni Z.Y.nin, bu 'duruma' sebebiyet verdiğini nereden bilebilirdi. Burak'ta gariplik vardı. Yüzü gülmüyor, okula gönülsüz gidiyordu.
O akşam, üç çocuğunun en küçüğü olan, 14 yaşındaki B.K'yı çağırıp, "Neyin var?" diye sordu. B.K., "O hoca bana kafayı taktı" diye yanıt verdi. Baba K., "Niye" diye sorunca Burak, okulundaki mezhep ayrımcılığını anlattı.
Ramazan ayıydı. Z.Y., sınıflarına girmiş, bir kız öğrenciyi yemek yerken görmüş ve "Oruç tutmuyor musun" diye sormuştu. Kız öğrenci, "Hasta olduğum için bugün tutmuyorum" dedi. Z.Y., sınıfa dönüp, "İçinizde Alevi var mı?" diye sordu. B.K. "Ben Aleviyim" dedi. Öğretmen, Burak'a "Siz Aleviler neden oruç tutmuyorsunuz. Senin benden çekeceğin var" dedi. B.K.'nın yaşamı altüst olmuştu: "Beni, arkadaşımla konuşuyorum diye dövdü, karnıma vurdu. Yazılıdan sıfır verdi ve arkadaşlarımın önünde aşağıladı. Bir hafta okula gidemedim.Başka sınıfa geçmek istedim ama olmadı. Korkudan kendimi derse veremiyorum."
Üç kuruma şikâyet
Esenyurt Belediyesi'nde memur olarak çalışan K. ertesi gün okula gidip şikâyet etti. Okul müdürü, ilgililere başvurmasını önerince TBMM İnsan Hakları Komisyonu'na, valiliğe ve Milli Eğitim Müdürlüğü'ne dilekçe yazdı. Fakat iddiaya göre aynı gün Burak, öğretmen Z.Y. tarafından yine dövüldü. Baba K., yine okula gitti, Z.Y. ile görüştü. Z.Y. ise iddiayı kabul etmiyordu. Baba K., "'Sen kimsin, soru amiri misin, mezheple ne ilgisi var bunun' dedim. Cevap vermedi" diye anlatıyor.
Ziram K., hukuk mücadelesini sürdürürken, Belediye Başkanı Kadıoğlu, geçen cuma kendisini acilen belediyeye çağırdı. Belediye Başkanı Yardımcısı Yunus Balta'nın makam odasında buluşuldu. Odada, Kadıoğlu'nun yanı sıra öğretmen Z.Y. de vardı. "Başkan, bana 'Öğretmen beyle bir dava olmuş' dedi. Ben de 'Başkanım sizlik bir iş yok' dedim. Başkan, çocuğu muayene ettirdim Dr. Yavuz İrem ve iki gazetecinin ismini vererek, 'Bunlarla görüşme, provokasyona gelmeyin, kullanırlar' dedi."
AKP'li Kadıoğlu'nun 'çabasına' rağmen dilekçeler sonuç verdi ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu bir heyet gönderirken Büyükçekmece Milli Eğitim Müdürlüğü de iki müfettiş görevlendirdi.
'Çocuğu sindirmişti'
Ziram K.'ya göre oğlu B.K., Z.Y. uzaklaştırıldığı için artık okuluna gitmekten çekinmiyor: "Çocuğu sindirmişti, psikolojisi bozuktu. 14 yaşındaki çocuk, sonuçta. Hoca gittiği için kendini iyi hissediyor. Benim üzerimde de psikolojik baskı var."
Baba K. olayı oğlundan işitince 'ayrımcılık' hissettiğini söylüyor: "İnsanlar arasında mezhep kavgası çıkarmaya çalıştıklarını düşündüm. Ben demokratım. Ayrı gayrı olmamasından yanayım. İnsanları germenin anlamı yok. Nasıl inanıyorlarsa öyle yaşasınlar. Her şey eğitimde başlar. Bu öğretmenin eğitimden men edilmesi gerekiyor. Yoksa diğer arkadaşlarına örnek olur."
İSMAİL SAYMAZ
08 Aralık 2007 - Radikal
Resmi tespit: Alevi diye...
RADİKAL - ANKARA - TMBB İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Alevi olduğunu söyleyen öğrencinin baskı gördüğünü bir raporla resmileştirdi.
Komisyon Başkanı Zafer Üskül, Başkanvekili, MHP Yozgat Milletvekili Mehmet Ekici ve üye CHP Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir ile TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Esenler'deki Ali Kul Çok Programlı Lise'de yaşananlara ilişkin iddia üzerine İstanbul'a gittiklerini söyledi.
Üskül, İstanbul'daki incelemeleri sırasında Esenler İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün de olayı soruşturduğunu öğrendiklerini söyledi. Komisyonun raporunda şu tespitler var:
- Öğretmen Z.Y'nin sebebi ne olursa olsun oruç tutmayan bir öğrenciye, 'Neden oruç tutmadığını' sorması, din ve vicdan özgürlüğüyle bağdaşmaz bir yaklaşım olarak kabul edilmiştir.
- Öğretmen Z.Y'nin Alevi olduğundan dolayı B.K'nin notlarını düşürdüğü iddiası inandırıcı bulunmamıştır.
- Ramazan ayında sınıfta gerçekleşen Alevilik ile ilgili konuşmalardan sonra B.K'nın, öğretmen Z.Y'den en az bir kez dayak yediği anlaşılmıştır.
- Öğretmenin 'İçinizde Alevi var mı?' sorusunun, din ve vicdan özgürlüğüyle, kimsenin dini inanç ve kanaatlerini açıklamak zorunda olmadığı şeklindeki açık Anayasa hükümlerine aykırılık teşkil ettiği saptanmıştır.
- Söz konusu sorun, daha sonradan ayrımcı nitelik taşıyan eylemlerle desteklenmese bile ayrımcılık olarak kabul edilmektdir.
- Öğretmen Z.Y hakkında başlatılan işlemler en kısa zamanda sonuçlandırılmalıdır.
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Üskül, "İnsanların dini inançlarının sorgulanmaya başlanmasını neye bağlıyorsunuz?" sorusu üzerine, hiçbir kamu görevlisinin vatandaşlar arasında ayrımcılık yapmaması gerektiğine işaret etti. Üskül, "Bu olay, açık bir insan hakları ihlalidir. Bu tür olaylarla karşılaştığımızda komisyon olarak olayların üzerine gideceğiz" dedi.
CHP'li Özdemir ise bazı yöneticilerin vatandaşlar arasında ayrımcılık yapmaya başladığını iddia etti. Başbakan Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ın, türbanlı olduğu için kürsüden indirilen öğrencilerin ailesini telefonla aradığı gibi, Amasya Kız Meslek Lisesi ile İstanbul Ali Kul Çok Programlı Lise'de horlanan öğrencileri de araması gerektiğini söyledi.
08 Aralık 2007 - Radikal