İsmail Cem ÖZKAN : Son yolculuk!

İsmail Cem ÖZKAN : Son yolculuk! - Merhumu nasıl bilirdiniz?- Komünist!- O zaman kardeşim burada ne işi var, benim bildiğim komünist din...

İsmail Cem ÖZKAN : Son yolculuk!
 
- Merhumu nasıl bilirdiniz?

- Komünist!

- O zaman kardeşim burada ne işi var, benim bildiğim komünist din tanımaz, ateistlerden oluşur!

- Dün dündür, bugün bugündür, değişim kaçınılmazdır!

- Madem öyle soruyorum bir daha merhumu nasıl bilirdiniz?

- Komünist!

- Hayır, bunun cevabı bu değildir, lütfen kurallara uyarak sorumu cevaplayın, sorunun yanıtı iyi bilirdik olacak.

- Soruyu tekrarlıyorum, merhumu nasıl bilirdiniz?

- İyiiiii bilirdiiiiiiik!

Namaza duranlar son görevlerini artık yerine getirmiştir, uzun yolculuğunun başlangıcı olan toprak ile buluşma vaktidir. Toprağa doğru son yolculuğu omuzlar üzerinde taşınır.

Cenaze namazına saf tutanlar ve cami önünde bekleyenler omuzlara alır, sıra ile ve yola çıkılır.

Marşlar söylenir, sloganlar atılır, yolculuk tamamlanır.
 
***

 
Son yolculuk öncesi alevi inancın yaşandığı yerde (cemevin’de) dualar okunur, son yolculuğa inanç gelenekleri yerine getirilir. Cem evinde konuk edilir, ziyaretçileri ile helalleşmesine izin verilir. Alevi inancının gereği yerinde olur. Bu arada inancın dışında ritüellerde olur, çünkü Hıristiyanlık için doğal olan davranış biçimi burada sahnelenir. Çünkü Cemevleri her türlü hoşgörüyü içinde barındırır.
 
Bütün tek tanrılı dinlerin gelenekleri bu cenazede yerine getirilir. İnanan insanın son yolculuğunda istekleri yerine getirilmesi doğaldır, yadırganacak tarafı yoktur.
 
Cem Vakfı Genel Başkanı İzzetin Doğan: ‘Alevi değil ki tabutu niye cemevine getirildi!’ demiş. Bu sözü bir gazetede okudum, umarım ki doğru değildir bu demeci. Bu sözün neresinde tutarsın ki bir Alevi’ye yakıştırasın, çünkü alevi inancında 72 millet birdir, aynı göz ile bakılır. Kendini nasıl görüyorsa bütün diğer milletlere de o şekilde görür ve onlara o şekilde yaklaşır.  Ayrılık yoktur, kucaklama vardır, o yüzden alevi inancındakiler, kapılarına gelenler ile ömür boyu yaşamı paylaşmıştır, kendinden görmüştür. Ayrılığı ve dışlanmayı kendisine yabancı görür.
 
Eğer vakıf başkanı bu açıklamayı yaptıysa o zaman bazı cami imamlarını haklı çıkarır, çünkü Alevilerin cenaze namazı dahi kıymazlar bazı cami imamları. Şehirleşen Alevilerin, dini inanç merkezleri olmadığında ölülerini bir kutsal mekan olarak gördükleri camilere götürdüklerinde cami imamlarının bu çıkışları ile karşılaşmışlardır zaman zaman.
 
Şehirdeki Alevileri inanç merkezlerinden dışlayanlar Alevilere inanç merkezi açması için destek vermemişlerdir, aksine onları asimile etmek için suni yaşamı dayatmışladır, okullarda okutulan din dersleri bunun göstergesidir. Okulda çocuk neden camiye gitmiyoruz diye düşündürülerek, camiye gidiş yoları açılmıştır. Asıl Müslüman biziz anlayışını geliştirilip, baskın olan inanç biçimi kabul ettirilmiş ve bir kesim alevi camide ibadet eder bulmuştur kendisini, şimdi bu durumu doğal görmekte ve diğer Alevileri de camiye davet etmektedirler.
 
Alevi inancı yok sayılmış, yok edilmesi gereken bir inanç olarak görülmüştür. Alevi inancına yönelik saldırgan diller son dönemlerde biraz daha törpülenmiş olması, o inanca karşı bakış açısını değiştirmemiştir. Çünkü Diyanet İşleri Başkanlığı Alevi inancı için saldırgan olan yazıları web sitesinden atmış olmasına rağmen, resmi olarak tanımamış, tanımlayamamıştır. Halk içinde hala yanlış söylenceler devam etmektedir.  Alevilerin gelenekleri ve görenekleri tanımlanamamış ama yaşanan şeyler olarak yaşam içinde durmaktadır.
 
Alevi inancı bugün hümanizmi koruyor, kendisine gelen her canlıyı bir kucakta eşit olarak sarar ve kollar. Hacıbektaş’ı tasvir eden resimler ve heykellerde aynı kucakta iki canlının olması bunun sembolleştirilmiş halidir.
 
Aleviler hangi inançtan olursa olsun, nasıl bir insan olursa olsun kapısına geleni kendi gibi görür ve ona sahip çıkar. Ayrılık yapmaz. Hacıbektaş’ın Yunus Emre’yi karşılaması buna örnektir. Elindekini paylaşır, ki bereket paylaştıkça artan şeydir. Cemevleri ve Alevi dergahları kapıları sonuna kadar her insana açıktır. Birileri dedi diye kapanmaz!

www.cemoezkan.de
ALEVİ HABER AJANSI - 20 Ağustos 2008

Makale Haberleri

Ölümsüz bir analiz olarak: Büfeci İslamı - Ufuk Güldemir
Ali mi Aleviliği, Alevilik mi Ali'yi yarattı?
Şebnem Korur FİNCANCI yazdı: Aralık 78
Alevi düşmanlığı yapan Rabia Mine'ye PSAKD yöneticisinden cevap
Din ortaklığının kitle kontrol silahı : Korku