ISLAH, TENKİL, SÜRGÜN VE DERSİM

Biz tarihçi değiliz, tarihi yeniden ve kendimizce yazmaya da çalışmıyoruz. Belgesel-politik oyunlar hazırlayan tiyatro emekçileriyiz. Her şeyden önce izleceğiniz, bir tiyatro eseri.

ISLAH, TENKİL, SÜRGÜN VE DERSİM
“Vurulsam kaybolsam derim çırılçıplak bir kavgada, erkekçe olsun isterim dostluk da düşmanlık da …”
Hiçbiri olmaz halbuki… Vicdan! En iyi yastık iyi bir vicdandır. Dersim kimilerine göre Kürt’tür, kimine göre Zaza, kimi dinsiz der, kimiyse Kızılbaş, kimine göre tepeden tırnağa isyan, kimine göre ise eşkıya… Adı ne olursa olsun; hükmü peşin, katli vaciptir Dersim’in. İnsan tarihe yanlış mı bakar, durduğu yerden mi?
 
Velev ki Dersim, Kızılbaş Kürt’tür, hadi isyan ettiğini de kabul edelim. Gördüğü zulmü, uğradığı katliamı, insani, toplumsal, kamusal hangi vicdanla açıklayabiliriz? Düşünen, konuşan, direnen unsurların “kelleleri kesilmiş” ; mağaralara sığınanlar zehirli gazlarla imha edilmiş; Teslim olanlar sürgün edilmiş, sürgünün uzak yollarında, izleri yok edilmiştir. İzleri belli olanlarsa gittikleri yerlerde horlanıp, tacize uğramış, bir kısmı toprağına dönemeden hayatını yitirmiş, mezarları bile adressiz kalmıştır. Kıyımdan kurtulan kız çocukları ya Türk ve Sünni olarak büyütülmüş ya da kirli arzuların kurbanı olmuştur. Seyid Rıza ve yoldaşları yaşları küçültülerek veya büyütülerek idam edilmiştir… VİCDAN
Herkesin dili, dini, rengi, diğerlerine göre daha güzel, daha doğru gelebilir. Birey-toplum, birey-devlet, ilişkisinde iyi niyet, toplumsal, siyasal, düşünsel yaşanmışlıklarda “mutlak eşitlik” yok ise “öteki” olursunuz. Diliniz, dininiz, renginiz, yasaklı olur. Dersim’de, Maraş’ta, Sivas’ta, olduğu gibi resmi yahut resmi+sivil faşizm tarafından katledilmeniz “görev” olur.
Ulus devlet kuruluşunun yoğun yaşandığı günlerde, devleti kuran genç Cumhuriyet’in, ulus yaratma çabasının bir sonucu mudur Dersim?
İnsan tarihe yanlış mı bakar, durduğu yerden mi?
Biz tarihçi değiliz, tarihi yeniden ve kendimizce yazmaya da çalışmıyoruz. Belgesel-politik oyunlar hazırlayan tiyatro emekçileriyiz. Her şeyden önce izleceğiniz, bir tiyatro eseri. Sahnenin olanakları doğrultusunda karşınıza çıkacak. 1933-1937 yılları arasındaki bütün gelişmeleri dar bir zamanda, sıkışmış bir mekanda anlatmaya çalışacağız . Dersim için araştıran, yazan, belgesel film çeken diğer dostlar gibi, Dersim acısına bir damla gözyaşı olmayı istedik…
SERDAR DOĞAN
ANKARA SİMURG OYUNCULARI
 

Alevi Haber Haberleri

AABF’ye karşı ‘hakkını arayan’ Beyhan İpek’ten çağrı!
Alevilik ve Kızılbaşlık
"Alevi ocakzadeler siz Evladı Resulsunuz, Seyitsiniz" diyerek kandırılmışlardır
HEDEP Vekili 'fırıldak' Celal Fırat'tan Tolga Sağ'a HEDEP kıyağı