İşimiz Medyumlara kaldı!

İşimiz Medyumlara kaldı!Kamuoyunda Medyum Memiş olarak tanınan din taciri Mehmet Memiş, Güneş Gazetesinde yayınlanan bugünkü köşe yazısında...

İşimiz Medyumlara kaldı!

Kamuoyunda Medyum Memiş olarak tanınan din taciri Mehmet Memiş, Güneş Gazetesinde yayınlanan bugünkü köşe yazısında Aleviler ile ilgili Diyanet'in fetvalarını aratmayacak bir yazı yazdı. "Allahımız bir, kitabımız bir, peygaberimiz bir, camimizde bir. Bir olmasına bir de (Aleviler) bazı önde gelenlerinin uyarısıyla camilere değil, cem evlerine gider oldular." diye yakınan Cinci Hoca "Alevi vatandaşlarımız eskiden camilere gidip namazlarını kılıyor, oruçlarını tutuyorlardı" diye de ekledi. Alevilik tartışmalarında bir sen eksiktin! dedirten Medyum Memiş'in ardınan Medyum Keto, Üfürükçü Abdullah Efendi ile Falcı Nuriye'nin de önümüzdeki günlerde bu bilimsel tartışmaya katılması bekleniyor!

İŞTE CİNCİ MEMİŞ'İN YAZISI:

Diyanet'te başka temsil olmaz

Türkiyemiz'in sıkıntılı dönemlerinde hep suni gündemler yaratılıyor sevgili okuyucularım. Bu suni gündem konularından birini de Aleviler'in istekleriyle ilgili olarak bazı kimseler yaratıyor. Alevi vatandaşlarımız Diyanet'te temsil edilmek istiyorlarmış. Böyle birşey olabilir mi? Şimdi bu istekle ilgili gelişmelerin seçime kadar ertelendiği de konuşuluyor. Eğer doğruysa bu gibi konuların seçime malzeme yapılmaması da çok doğrudur diye düşünüyorum. Ama seçimden sonrada böyle bir şeyin olabileceğine asla ihtimal vermiyorum.

CAMİLER HEPİMİZİN

Türkiye'de bir Alevi sorunu var mı? Evet var. Sorun olmasa bu kadar gürültü de olmaz. ama bu sorun, bence suni olarak yaratılıp ikide bir gündeme sokuluyor. Ve bu sorun, kültürel bir sorun. Alevi vatandaşlarımızın temsilcisi durumundaki kişiler, birbirinden çok farklı istemlerde bulunuyorlar. Diyanet İşleri Bakanlığı bünyesinde sanki farklı bir dine mensuplarmış gibi temsil edilmek istiyorlar. Allahımız bir, kitabımız bir, peygaberimiz bir, camimizde bir. Bir olmasına bir de bazı önde gelenlerinin uyarısıyla camilere değil, cem evlerine gider oldular.

ESKİDEN SORUN YOKTU

Önemli olan mezhep değil, Alevi, sünni değil, Kur'an'ın emirlerini ve peygamberimizin sözlerini tutmak, bunları elden geldiğince uygulamaktır. Uygulamada kusur olsa bile en azından bunları yürekten kabul etmektir. Alevi vatandaşlarımız eskiden camilere gidip namazlarını kılıyor, oruçlarını tutuyorlardı. Kur'an'ı ve sünneti kabul eden her insan Müslüman'dır. Aşırı Alevilerin, dinimizin emir ve yasaklarını dışlamaları maalesef ayrılıklar getirmiştir. Şu veya bu yolda sadece müslümanlığı yaşamak kadar güzel bir şey var mı?

DEDEDEN... DEDEYE...

Alevilerin Diyanet'te temsil edilmesi diye bir şey yukarıda da söylediğim gibi asla olamaz sevgili okuyucularım? Alevilerin sorunları kültürel bazda ele alınabilir ve Diyanet dışındaki mercilerde çözüm aranabilir. Diyanet'te çözüm aramak hiç akla gelemeyecek yönlere gidebilir. Değişik cemaatlerden de temsil talepleri gelebilir. Aleviler bile Aleviliğin bir tanımını yapamıyorlar. Çünkü Alevilik, yazılı kaynaklara dayalı bir inanç sistemi değil, kulaktan kulağa daha çok, dededen dedeye gelen bir inanç sistemi...

GÜNEŞ - Alevihaber.com - 18 Mart 2009

Basında Aleviler Haberleri

Can Dündar: Aleviler tarih yazıyor!
Hilal Nesin’e sistematik saldırı
Alevi Kadınların ilk ve tek dergisi PELGÜZAR