Övünecek hiçbir meziyeti olmayan insanlar diniyle, vatanıyla, ırkıyla övünür.
Çünkü okuyan ve düşünce üreten insan vatanın her etnik kimlikten, dinî inançtan, cinsel tercihten insanıyla, doğasıyla, hayvanıyla barış ve uyum içinde yaşandığında vatan, öbür türlü cehennem olduğunu bilir. Hatta sınırsız bir dünya düşü kurar.
Sanat üreten insanın gönül gözü açıktır; insanın seçmediği, sadece tesadüfen içine doğduğu olgularla övünmesinin ne büyük bir cehalet ve aymazlık olduğunu bütün varlığıyla hisseder.
Sevgi üreten, merhametli insan hiçbir toprağın ya da bayrağın insanlara acı vermeye değmeyeceğini, tanrının ise şayet varsa asla böylesine gaddar olamayacağını bilir.
Bütün meziyet sahibi insanlar toprağın insana değil, insanın toprağa ait olduğunun farkındadır ve ona göre yaşarlar.
Irkçılık, milliyetçilik ve dinî fanatizm övünecek hiçbir meziyeti olmayan sevgisiz, merhametsiz, kupkuru yüreklerin ve boş beyinlerin övünç kaynaklarıdır.
R. Mine