İran - Diyanet ve Alevi kökenli işbirlikçi misyonerlerin akıl Hocası: Ali Yeral

1998 yılından bu yana Aleviler EHDAV vasıtasıyla İran Caferiliğinin işgali altındadır. Hatay ve Çorumda başlayan ve sonra tüm yurt ve Avrupa'da bulunan Alevilerin sistematik bir şekilde Caferileştirilmesi ana hedeftir.

1998 yılından bu yana Aleviler EHDAV vasıtasıyla İran Caferiliğinin işgali altındadır. Hatay ve Çorumda başlayan ve sonra tüm yurt ve Avrupada bulunan Alevilerin sistematik bir şekilde Caferileştirilmesi ana hedeftir. Bu aynı zamanda Devlet- Diyanet-Cemaat politikasıdır.

Bu politikaya göre Caferilik ehlisünnete en yakın mezhep olarak tanımlanmaktadır.
Bunun için Ali YERAL Diyanet ve Cemaat destekli olarak Alevi Hasibilerin 1400 yıllık kendi mecrasından çıkarılarak CAFERİ inanç penceresinden bakar bir pozisyona getirmeye çalışmaktadır.
REFERANS 1 = Alevilere yönelik Caferileştirme basıncı o kadar had safhada ki Alevilikle ilgili çalışmalarıyla bilinen İlahiyatçı sosyolog, yazar Mustafa Cemil KILIÇ bu konuda Ali YERAL‘ın MASKESİNİ düşürmektedir.

Alevilere yönelik Şii / Caferi misyonerliği ve Alevi - Şii benzemezliği üzerine

Bu bağlamda hedef, Alevileri Caferileştirmek ve Aleviliği yok etmektir. Böylece Sünnilere göre “ Gulat – ı Şia “ çerçevesine sokulan Aleviler, Kızılbaşlar,Tahtacılar, NUSAYRİLER ve Bektaşiler sözüm ona hidayete erdirilmek suretiyle fiziken değil ama itikaden imha edileceklerdir. Bu noktada Şii ve Sünni ulemanın sinsi bir işbirliği içinde oldukları her bakımdan görülmektedir. Sünni ulemanın büyük çoğunluğu Alevi, Kızılbaş, Bektaşi ve Nusayrilerin Caferileşmesinden memnuniyet duymaktadır. Özellikle Türkiye’de Sünni kurum ve kuruluşlar, Caferilere, Alevileri asimile etmeleri için yardım etmektedir. Türkiye hükümetince düzenlenen Alevi Çalıştaylarına, Şii / Caferi temsilcilerin yoğun bir biçimde çağrılmaları ve iştiraklerinin temini, Sünni temsilcilerle aynı söylemleri kullanmaları bunun somut göstergelerinden biridir.
O halde Alevilikle Caferiliği birbirine benzer yahut yakın inançlar olarak nitelemek ve bunu Caferi misyonerliği için kullanmaya çalışmak hiçbir gerçek Alevinin kabul edebileceği bir şey değildir.
Zira ne Aleviler Cafer’idir ne de Caferiler Alevidir.

REFERANS 2 = Türkiye de nüfusu 15- 25 milyon arasında olan Alevilerin tamamı (yalnız İzzettin DOĞAN ve Ali YERAL Hariç ) ALEVİ KÖYLERİNE CAMİ YAPILMASIN diye haykırıp miting yaparken Ali YERAL Devlet- Diyanet ve Cemaat’ le el ele!

Ali YERAL : ALEVİLER DİNSİZ BİR TOPLUM İSTEMİYOR..
Ehl-i Beyt Kültür ve Dayanışma Vakfı (EHDAV) Başkanı Ali Yeral, Akdeniz Arap Alevilerinin asla dine karşı olmadıklarını ve dinsiz bir toplum istemedikleri belirterek, " ALEVİ KÖYLERİNE CAMİ YAPILMASINA karşı değiliz." diyebiliyor.

Ali Yeral; Alevi Bektaşi Federasyonu, Pir Sultan Abdal Derneği ve çeşitli Alevi örgütleri üyelerinin bir araya gelerek gerçekleştirdikleri mitingde 'ALEVİ KÖYLERİNE CAMİ YAPILMASIN' açıklamasını değerlendirdi ve "BİZ DİNSİZ BİR TOPLUM İSTEMİYORUZ." diye konuştu.

Asimilasyon insanlık suçudur.

İşbirlikçilik ihanettir.

Bu gidişata dur demek Asimilasyona ve işbirlikçilere karşı mücadele etmek her duyarlı Alevi ve Alevi Nusayri’nin asli görevi olmalıdır.
Toplumsal karamsarlık aşılmalıdır.

_______________________________

Ali Yeral'ın Ocak 2019 Avusturya Mahkeme sürecinde Aleviliği İslama entegre etme misyonerliğine soyunan çevreye destek olmak adına Avusturya İdari Mahkemesine yazdığı ve kendi kendini Alevi Kanaat önderi diye pazarlayama çalıştığı ve bu yazısının Avrupadaki Şiacı misyoner taraftarları tarafından paylaşıldığı o yazısı:
 

VİYANA YÜKSEK İDARE MAHKEMESİNE

Ehl-i Beyti sevmek ve İmam Ali Efendimize yar olmaktan başka hiçbir suçu olmayan biz Alevilerin, tarih boyunca maruz kaldığı baskı, zulüm, asimilasyon, inkâr, tekfir ve katliamlar yetmiyormuş gibi, her ne hikmetse özellikle son yıllarda İslam dışı, Hz. Muhammedsiz, Hz. Alisiz ve Allahsız bir Alevilik söylemleri artarak devam etmektedir. 15 asırdır bizi İslam dışı sayıp tekfir eden çirkef Emevi zihniyetine, şimdi de içimizden sözde bazı Alevi kişi ve kurumların aynı çirkefliği eklendi. Oysa gerek yurt içi, gerekse de Avrupa’daki bazı çevrelerin Aleviliği ısrarla İslam dışına çekmeye ve bunu kendilerince resmileştirmeye çalışması, mide bulandırmaktan ve Alevi düşmanlarına malzeme vermekten başka hiçbir işe yaramamaktadır.
Avrupa’daki bazı Alevi kuruluşlarının, Avusturya Mahkemelerinde resmen Aleviliği İslam dışı apayrı bir inanç ve dinmiş gibi tescil etmeye çalışması üzerine, yine Avusturya’daki bazı Alevi Sivil Toplum Örgüt Başkanları ile bazı canlar, EHDAV Genel Bşk. ve Alevi kanaat önderi olarak, bizden Viyana Yüksek İdare Mahkemesine sunulmak üzere, konuyla ilgili bir beyanat istedi. Biz de bugün (24.01.19)’da Viyana’da görülecek davaya şu beyanatı gönderdik;
Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonunun (AABF) 2009 ile 2018’de sundukları resmi tüzüklerinde; Kuran-ı Kerim’siz, Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.A)’siz ve İslam Dinimizden apayrı bir Aleviliği savunduklarını ve bu fikirlerle bu çatı altında biz Arap Alevilerini de temsil ettiklerine dair bir iddiada bulunduklarının haberini büyük bir üzüntü ve hayretle öğrenmiş bulunuyoruz. Biz hiçbir zaman hiç kimsenin dini, mezhebi, felsefi ve şahsi tercihine karışmadık ve herkesi de kendisini tarif ettiği gibi kabul ettik. Başta Anadolu Türk - Kürt Alevi kardeşlerimiz olmak üzere, herkesi İmam Ali Efendimizin buyruğu gereği; “Tüm insanları ya din kardeşi, ya da yaratılışta insan kardeşi” olarak gördük ve öyle bağrımıza bastık.
Bizler, özellikle son yıllarda başta komşu ve kardeş ülke Suriye olmak üzere, Ortadoğu’da İslam dini adı altında çok farklı cani örgütlerce icra edilen tüm fanatizm, bağnazlık ve terörü şiddetle kınıyor ve reddedediyoruz. Bizim onlardan her zaman ve her yerde beri olduğumuzun bilinmesini isteriz. Zira biz Emevi - Süfyani - Vahhabi sözde İslam’ına değil, Haşimi - Muhammedi - Alevi Ehl-i Beyt ve 12 İmam İslam’ına bağlıyız, bundan da büyük gurur duyuyoruz.
Selefi – Mervani sözde İslam özde ise terörist olan örgütlere kızarak, birileri çok istiyorsa kendileri Hıristiyan, Yahudi, Şamanist, Ateist hatta Satanist olabilir. Ama mutahhar Ehl-i Beyte müntesip olmakla iftihar eden biz Alevilerin, tüm insanları kardeş bilmek ve her inanca saygılı olmakla beraber; Rabbimizin Allah-u Teâla, dinimizin Yüce İslam, Kitabımızın Kuran-ı Kerim, Peygamberimizin Hz. Muhammed (S.A.A), yolumuzun Ehl-i Beyt ile 12 İmam Aleviliği ve tüm insanlığa da büyük bir hoşgörü ve sevgi ile baktığımızı bilmenizi ve bunların dışındaki hiçbir isim, inanç veya inançsızlığın da biz Alevileri temsil etmeyeceğini, yüksek mahkemenize sunuyor ve gereğinin yapılmasını arz ediyoruz.
Ali YERAL
EHDAV Gen. Bşk.

___________________________________________


Ali Yeral ile boy gösteren veya onun reklamını yapanlar kimlerdir diye araştırdığımızda karşımıza çıkan sonuçlarda bizi asla şaşırtmadı.
İşte o kareler:
Hüseyin Aygün'ün belli bir süredir İran taraflı misyonerlik çalışmalarına aktif destek sunduğunu biliyoruz.

Alevi Haber Haberleri

AABF’ye karşı ‘hakkını arayan’ Beyhan İpek’ten çağrı!
Alevilik ve Kızılbaşlık
"Alevi ocakzadeler siz Evladı Resulsunuz, Seyitsiniz" diyerek kandırılmışlardır
HEDEP Vekili 'fırıldak' Celal Fırat'tan Tolga Sağ'a HEDEP kıyağı