Bakanlar Kurulu, 1 Mayıs’ı emek ve dayanışma günü ilan etti. 1 Mayıs kutlanabilecekti ama resmi tatil yoktu! 1908’den beri, yani 100 yıldır 1 Mayıs’ı konuşup tartışıyoruz. 1 Mayıs işçi bayramı, ilk ne zaman yapıldı? O gün resmi tatil miydi? İşçiler mitingde ne giydi? Hangi partinin genel merkezine büyük bir kızıl bayrak asıldı? Mızıka hangi marşı çaldı? Pankartlarda kimin resmi vardı? İstanbul İşgal Kuvvetleri Komutanlığı, işçilerden neden korkuyordu?
TARİH 27 Nisan 1921. İstanbul İşgal Kuvvetleri Komutanı General Harrington, komutanlığına bağlı İstanbul Zabıta Komisyonu Reisi Miralay Ballar’a kesin talimatını verdi:
"1 Mayıs’ta amele miting yapmayacak!"
O yıllarda sadece Rusya’yı değil Avrupa’yı da sarsan işçi hareketleri İngiliz Komutan Harrington’u korkutuyordu. İşçilerin 1 Mayıs’ı bahane edip isyan çıkarmalarından çekiniyordu.
İstanbul’da 40 bin işçi vardı. Ve bunların ne kadarının sosyalist/"kızıl" olduğu bilgisine sahip değildi. Zabıta Reisi Miralay Ballar, aldığı emir üzerine hemen bir talimat yayınladı:
"1. Her türlü siyasi veya diğer mitingler, gösteriler askeri kumandanın emriyle yasaklanmıştır.
2. Bu emri ciddiye almayarak eyleme kalkışanların yakalanarak cezalandırılacağı ahaliye beyan edilir.
3. Gerek 1 Mayıs münasebetiyle ve gerek diğer gösteriler için herhangi bir müracaat nazar-ı itibara alınmayacaktır."
BİLUMUM İSTANBUL AMELESİNE
Çıkardığı gazeteden dolayı "İştirakçi Hilmi" diye bilinen Hüseyin Hilmi, "Türkiye Sosyalist Fırkası" lideriydi. Şirket-i Hayriye, Tramvay Kumpanyası, Haliç İdaresi gibi yerlerde güçlü bir işçi desteğine sahipti.
Partinin 17 bin üyesi vardı. Ve parti, 1 Mayıs’ı miting yaparak kutlama konusunda kararlıydı. İstanbul’da "Bilumum İstanbul Amelesine" başlıklı bildiri dağıttılar.
Bildiride işçilerin 1 Mayıs’a katılmalarının görev olduğu belirtiliyor ve elektrik idaresindeki işçiler dışındaki tüm çalışanların 1 Mayıs günü işi bırakarak mitinge katılmaları isteniyordu:
"Türkiye Sosyalist Fırkası’ndan:
Mayıs’ın birinci günü, amelenin en mukaddes bayram günüdür. Bu mukaddes bayramı kutlamak, bütün amele için bir vazifedir.
Yasalara saygılı olan ve yasalara hep uygun davrandığını ispat etmiş olan partimiz, sadece elektrik idaresinde çalışan işçilerin çalışmalarına müsaade eylemiştir."
İkdam, Vakit gibi dönemin gazeteleri, 1 Mayıs’a geniş yer ayırdı. İstanbullular da uyarıldı: Amelenin bayram yapması halinde vapur ve tramvay hizmetleri aksayabilir.
Bu arada işgal güçleri işçilerin kararlı olduğunu görünce, katılımın sayısını düşürmek için tehditler savurmaya başladı: Her türlü suikast ve siyasi eylemlere girişme teşebbüsünde bulunanlar; fabrikalarda alet ve edevatı tahrip edenler veya ameleyi işinden alıkoyan kişiler, askeri mahkemelerde yargılanacaktır!
İŞÇİLER BAYRAMLAŞIYOR
İstanbul, 1 Mayıs gününe gergin uyandı.
İşgal güçleri gece yarısından itibaren önlemlerini sıkılaştırmıştı.
İşçilerin işyerlerine gitmedikleri görüldü. Fatih, Aksaray, Harbiye hatlarında tramvaylar çalışmadı. Haydarpaşa-Pendik ve Sirkeci-Çekmece banliyö hatlarında tren seferleri durdu. Şirket-i Hayriye vapurları seferlerini iptal etti. Baruthane, Feshane, Zeytinburnu fabrikaları gibi birçok işyerinde üretim yapılamadı. Sadece elektrik şirketindeki işçiler görevlerinin başındaydı.
İşçilerin bir bölümü Káğıthane’deki mesire yerlerine giderek günü geçirdiler. Mitingden vazgeçen Türkiye Sosyalist Fırkası, Babıáli Caddesi’ndeki genel merkezi önünde bir tören yaptı. Genel merkezde büyük bir kızıl bayrak asılıydı. Bando sabah saatlerinden itibaren Enternasyonal Marşı (Beynelmilel Marşı) çalmaya başladı.
İşçiler mavi gömlekler giymişlerdi. Boyunlarında kırmızı bir boyunbağı vardı; yakalarında ise kırmızı bir rozet. İşçiler -tıpkı dini bayramlarda olduğu gibi- birbiriyle bayramlaştı.
Partinin çevresi işgal kuvvetleri tarafından sarılmıştı. Ancak hiçbir olay çıkmadı. Miting yapılamamış ama işçilerin işyerlerine gitmeleri engellenmişti. Ancak işçiler kararlıydı; gelecek yıl 1 Mayıs’ta mutlaka miting yapacaklardı.
Ve bir yıl sonra...
İstanbul hálá işgal altındaydı. Bir yıl öncesi olaylar tekrarlandı; işgal güçleri 1 Mayıs mitingini engellemek için yine talimatlar çıkarılmasını sağladı. Hatta işyerlerine gitmek isteyen işçilere her türlü kolaylığı ve güvenliği sağlayacaklarını da bildiriyle duyurdu. Ancak işçiler bir önceki yıla kadar daha örgütlüydü.
1 Mayıs Komisyonu kurdular.
Komiteye katılan örgütler şunlardı: Türkiye Sosyalist Fırkası, Türkiye İşçi ve Çiftçi Sosyalist Fırkası, Sosyal Demokrat Fırkası, Ermeni Sosyal Demokrat Fırkası, Türkiye İşçi Derneği, Beynelmilel İşçiler İttihadı gibi...
MİTİNG YERİ: KÁĞITHANE
1 Mayıs Komisyonu, bayram programını bildiriyle çalışanlara duyurdu:
"1- İstanbul’da mevcut bütün işçiler, kadın-erkek ve bir teşkilata mensup olsun olmasın bu bayrama davetlidir.
2- Toplanma merkezi Pangaltı’dır. Bayrama iştirak edecek bütün arkadaşlar saat onbirde Pangaltı’da bulunacaklar ve kollarında kırmızı pazubent bulunan heyet-i tertibiyye tarafından karşılanacaktır.
3- Grup halinde gelecekler şehir dahilinde yürüyüşlerinde hiçbir nümayiş yapmayacaklar ve proletarya şuuruna yakışacak bir vakar ve sükûnetle olacaklardır.
4- Bayram Pangaltı’da başlayacak ve bütün gruplar toplu olarak saat onbir buçukta önde bando olduğu halde Pangaltı’dan hareketle Káğıthane’ye doğru yürüyecekler ve arkadaşlar mızıka ile birlikte işçi şarkıları terennüm edeceklerdir.
5- Kağıthane’de 1 Mayıs bayramının ehemmiyeti ve tarihi hakkında söz söyleyecek arkadaşların nutukları dinlenecek, bayram saat beşe kadar devam edecek, sonra arkadaşlar yine sükûn ve vakarla dağılacaklardır.
6- Komisyon, polise karşı bütün sorumluluğu üzerine aldığından bütün arkadaşların heyet-i tertibiyyenin ihtarına uyması ve işbu program haricine çıkılmaması rica olunur."
KARL MARX RESMİ
İşçi Bayramı’na katılan işçi sayısının, bir önceki yıla kadar hayli arttığı gözlendi. 1 Mayıs, ramazan ayına denk geldiği için geçen yıl pikniğe giden işçiler de mitinge geldi. İşgal güçlerinin güvenlik önlemleri abartılıydı. Yine işçilerin ayaklanacağından korkuyorlardı.
1 Mayıs Komisyonu’nun bildirisinde yazdığı gibi, işçiler Pangaltı’da buluştu. Kimi işçiler aileleriyle birlikte geldi. Ellerinde Türk bayrakları ve flamalar vardı.
"Türkiye Amelesi Sendika İster!"
"Türk Amelesi İrticaya Karşı Amansız Bir Mücadele Açmalıdır."
"Burjuvazinin Zulmünü Protesto Ediyoruz!"
"8 Saat İş, 8 Saat İstirahat, 8 Saat Uyku."
"Mürteciler, Muhtekirler, Kapitalistler, Emperyalistler Kahrolsun."
"Bütün Dünya İşçileri Birleşin!"
Bu pankartın altında Karl Marx’ın resmi vardı. Tanışsın tanışmasın tüm işçiler birbiriyle bayramlaştı. Türkiye Sosyalist Fırkası’na mensup işçiler yine mavi gömlek giyip boyunlarına kırmızı boyunbağı takmışlardı. Yakalarında yine fırka rozetleri vardı.
Mızıka, Enternasyonal Marşı çalmayı hiç kesmedi. Konuşmacılar, Ankara hükümetini öven sözler söylediler. 1 Mayıs İşçi Bayramı, bu konuşmalarla bir anda bağımsızlık mitingine dönüştü. İşçiler, Ankara’daki dava arkadaşlarının yanında olduklarını hiç sakınmadan ifade ettiler.
1 Mayıs Bayramı, aynı gün ulusal Kurtuluş Savaşı’nın merkezi Ankara’da da, bir mitingle kutlanıyordu.
Ankara’da Amele Bayramı kutlandı
ANKARA’daki 1 Mayıs mitingini bakınız Hakimiyet-i Milliye Gazetesi nasıl yazdı:
Önde; Kuvay-ı Milliye’ye gönül vermiş kalpaklılar, bazı milletvekilleri, bakanlar; arkasında İmalat-ı Harbiye işçileri saat 09.00’dan itibaren İstasyon civarında toplanmaya başladı. Sonra şimendifer ve dekovil işçileri alana iltihak etti.
Saat 11.00’e doğru fabrika haricinde çalışan umum işçiler meydana geldiler. İzmir Mebusu Yunus Nadi, Menteşe Mebusu Tevfik Rüştü, İstanbul Mebusu Numan beylerle Ticaret Müdir-i Umumisi Vehbi, fabrika müdürü Nuri beyler, Rus elçiliğinden bazı memurlar ve matbuat çalışanları hazır idiler. İşçiler bayramlaştılar.
Evvela İstanbul Mebusu Numan Efendi nutuk söyleyerek 1 Mayıs’ın umum amele için şuurlu bir gün olarak tesit edildiği bu günden maksat amelenin hürriyete kavuşması ve amele hukukunun muhafazası olduğunu söyledi.
SAYGI DURUŞU
Menteşe Mebusu Tevfik Rüştü Bey söze başladı. 1 Mayıs Bayramı’nın tarihçesinden ve ihtilallerden bahsederek, gerek memleket dahilinde ve gerek haricinde ölen işçilerin ruhuna bir vesile-i hürmet olmak üzere iki dakika ayakta sükutu teklif etti ve kabul olundu.
Bu iki dakikalık saygı duruşu, herkes üzerinde derin bir tesir husule getirdi. Tevfik Rüştü Bey konuşmasında, ameleleri birleştirecek bir dernek ile bir tüketim kooperatifi kurulması teklifinde bulundu. Amelenin hukukunu muhafaza eden bir hükümetimiz olduğundan ve ona destek olunması gerektiğini beyanla sözlerine nihayet verdi. Sonra sucu ustası Osman Alp Efendi konuşma yaptı. Bu toplantıdan dolayı hükümete teşekkür etti.
Bugünkü hükümetin emperyalizm ile kapitalizme karşı mücadeleye devam edeceğini ve hükümet emperyalizm ile çarpıştıkça ordusunun ön saflarında köylü ve amelesini bulacağını izah etti.
Rus Sefarethanesi memurlarından yoldaş Zornberg, Rusya Şûralar Cumhuriyeti ve amelesi namına bayramı selamlayarak, burada emperyalist ve kapitalistlerle çarpışılırken Rusya’nın da bunlara karşı savaş halinde olduğunu söyledi.
Konuşmalardan sonra Numan Efendi’nin teklifi üzerine dernek ve kooperatif tesisi için çalışmalarda bulunmak üzere Tevfik Rüştü Bey ile Numan, Osman Alp, şimendiferden Nusret, Esliha fabrikasından Eşref efendilerle mürettiplerden Kamil, Ahmet ve Nuri efendilerden mürekkep bir heyet teşkili münasip görüldü.
Bütün dünya amelesinin 1 Mayıs Bayramı’nı tebrik için Moskova’ya telgraf çekilmesi kararlaştırıldı. Sonra Ankara’daki Rus Sefarethanesi’ne yirmi beş-otuz kişilik bir grup giderek bayramlaşma yapılmasına karar verildi.
’MALUL MAKİNİST’ PİYESİ
1 Mayıs işçi bayramı münasebetiyle Rus Sefarethanesi fevkalade bir surette süslenmişti. Sefarethane haricine bir büyük Türk sancağıyla bir Azerbaycan sancağı ve müteaddit Rus sancakları ve portreler asılıydı. Sefarethanenin içerisi de Karl Marx ve Lenin yoldaşın çiçekler içindeki büstleri, Troçki, Zinovyev ve sair devrimcilerin resimleri asılıydı. Sefarethanede sırasıyla Menteşe Mebusu Tevfik Rüştü Bey, Rus Sefiri Aralov cenapları, İmalat-ı Harbiye’den Osman Alp Bey tarafından nutuklar irat edildi, grup halinde fotoğraf çektirildi. Akşam Millet Bahçesi’nde hasta ve malul işçilere sarf olunmak üzere yardım sandığı menfaatine bir müsamere icra edildi, "Malul Makinist" piyesi oynandığı gibi manzume ve monolog okundu, fabrika hayatına ait canlı tablo gösterildi.
Akşam rengárenk fenerlerle eğlence düzenlendi. Ankara ışıl ışıldı... (Hakimiyet-i Milliye, 3 Mayıs 1338) Tüm bu bilgilerden sonra, bugün hálá işçilere bir günlük resmi tatili çok gören zihniyete bir söz etmeye gerek var mı?
1927 yılında 1 Mayıs mitinginde okunan Marş
Hoş geldin. Bir Mayıs işçinin günü
Dağıt rüzgár gibi gönülden gamı
Karakış günleri yansın kül olsun
Kırmızı çiçekli bahar uyansın
Hoş geldin. Bir Mayıs ey ulu münci
Kurtuluş yolunun ilk dönemeci
Bir Mayıs bize şiar getirmiş
Yaşasın yaşasın sekiz saat iş
İş sekiz saat, uyku sekiz saat
Sonra sekiz saat ders ve istirahat
Bir Mayıs Bir Mayıs ilk dileğimiz
Yaşatacak seni tunç bileğimiz
Soner YALÇIN
<!--
var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';
var path = 'hr' + 'ef' + '=';
var addy83146 = 'sonery' + '@';
addy83146 = addy83146 + 'hurriyet' + '.' + 'com' + '.' + 'tr';
var addy_text83146 = 'sonery' + '@' + 'hurriyet' + '.' + 'com' + '.' + 'tr';
( '' );
83146 );
( '' );
//-->n
<!--
( '' );
//-->
<!--
( '' );
//-->
HÜRRİYET - 27 Nisan 2008