6. Alevi Çalıştayı'na davet edilen kapatılan DTP'nin milletvekilleri Akın Birdal ve Şerafettin Halis, "partilerinin kapatılmasını" gerekçe göstererek oturuma katılmadı.
Birdal, çalıştayın gerçekleştirildiği Rixos Otel'in önünde yaptığı açıklamada, Devlet Bakanı Faruk Çelik tarafından davet edildiklerini, "sürecin birlikte yürüyeceği, demokratik çözüm ve birlikte yaşama konusunda bir irade olduğunu ümit ederek davete olumlu cevap verdiklerini" söyledi.
Ancak gelinen noktada partilerinin kapatıldığını hatırlatan Birdal, "Bugün yeni bir tıkanmayla karşı karşıyayız, diyalog yolları kapatıldı. Kürt sorunun çözümü için yaratılan fırsatlar heba edildi. Bugün de bizim çalıştaya katılmamızı istiyorlar. Doğrusu oyalandığımız hissine kapılıyoruz" dedi
Alevi Çalıştayı'na davet edildikten sonra kapatılan DTP milletvekilleri olarak çok çalıştıklarını ve hazırlık yaptıklarını anlatan Birdal, "bugün çok ciddi bir katkı yapacaktık. Ne yazık ki sürecin kesintiye uğraması nedeniyle çalıştaya katılmıyoruz" diye konuştu.
Şerafettin Halis de "AK Parti'nin Kürt ve Alevi açılımını ortaya koyduğunu" ifade ederek, "Kürt açılımının geldiği nokta belli. Alevi açılımı da şölene dönüştürülen bir iftar yemeğiyle fiyaskoyla başladı" değerlendirmesinde bulundu.
Çalıştaya çağrılanların, "çözüm önerisi sunanlardan ziyade Alevilerin nasıl katledildiğine yönelik biçim ve yöntemleri sunanlardan oluştuğunu" iddia eden Halis, "Kahramanmaraş olaylarının sanığı olan Ökkeş Şendiller'in çalıştaya davet edilmesini doğru bulmadıklarını" söyledi.
"AK Parti'nin bu davetle tavrını ortaya koyduğunu" ifade eden Halis, şu görüşleri dile getirdi:
"Bu çağrı eksik, Yavuz Selim yok, Ebu Suud yok, Hamza müftü yok, kuyucu Murat Paşa yok, Alevi mahallerine cami yaptıran kaymakamlar, valiler yok, Alevi öğrencileri okuldan atan, zorla namaz kıldıran öğretmenler yok. Çözüm yöntemi korku, asimilasyon ve baskı olacaksa AKP bunları da çağırmalıydı. AK Parti'nin yaptığını Alevilere saygısızlık, katliamları bir kez daha hatırlatarak onları korkuyla sindirmek olarak görüyoruz. Eğer bizim yanlış olduğumuzu söylüyorsanız ilk önce çalıştayları durdurun ve Alevilerden özür dileyin."
"Alevilerin takdirine bırakıyorum"
Çalıştaya katılan Alevileri de eleştiren Halis, "Her ne kadar Yavuz Sultan Selim'i, Ebu Suud'u çağırmadılarsa da Hızır Paşa'yı da çağırmadılar. Ancak Hızır Paşa'nın temsilcileri içeride bunu Alevilerin takdirine bırakıyorum" dedi.
Bir gazetecinin, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın yaptığı basın toplantısıyla ilgili bir soru üzerine Halis, "Meclistey'ken değerlerini anlamayanların Meclis'ten ayrıldıktan sonra değerlerini anladığını" ileri sürerek, büyük bir beklenti içinde bulunmadıklarını söyledi.
Kürtlerin, Alevilerin, azınlıkların kendilerini rahatlıkla parlamentoda temsil edeceği bir siyasi partiler yasası ile anayasa hazırlanmasını istediklerini belirten Halis, "Bunlar konusunda adım atma yönünde ciddi bir güvence verilirse elbette bizim de değerlendirmemiz mümkün olabilir, aksi halde kararlıyız" değerlendirmesinde bulundu. ,
Akın Birdal da "Hükümetten bir beklentiniz var mı?" sorusu üzerine, Başbakanlık'ta dün yapılan toplantının salt bir güvenlik toplantısı olmadığını umduklarını, sükuneti hükümetin sağlayacağını ifade ederek, "Bu kilitlenmeyi açacak olan AKP iktidarıdır" diye konuştu.
Arif Sağ'dan tepki: "Kürtlerin Hızır Paşası"
Eski milletvekillerinden Arif Sağ, kapatılan DTP'nin milletvekili Şerafettin Halis'in "İçeride Hızır Paşa'nın temsilcileri var" yönünde bir söz söylemeye hakkı olmadığını ifade ederek, "Bu doğru değil, aynen bunu ona iade ediyorum. O zaman o da Kürtlerin Hızır Paşası" dedi.
Arif Sağ, verilen arada gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Alevilerin, ülkenin birinci sınıf vatandaşı olarak yaşamak istediğini belirten Sağ, "Sünniliğe ne kadar prim veriliyorsa Aleviliği de o kadar prim verilmesinin" atılması gereken ilk adım olduğunu söyledi.
Kapatılan DTP'nin milletvekili Şerafettin Halis'in "İçeride Hızır Paşa'nın temsilcileri var" yönündeki sözlerinin hatırlatılması üzerine, "Şerafettin Bey'in böyle bir laf etme hakkı yok çünkü Alevi değil. Böyle bir laf etmek onun haddini aşar. Bence Şerafettin Bey gitsin kendi ideolojisini yapsın. Bu doğru değil, aynen bunu ona iade ediyorum. O zaman o da Kürtlerin Hızır Paşası" dedi.
Aleviler Diyanet'te temsil edilmeli mi sorusunu Sağ, "Hayır. Ben bu işe siyasi bakıyorum. Laik bir devletin din işleri kurumu olmaz" diye yanıtladı.
Sağ, başka bir soru üzerine de Madımak'ın yıkılarak, yerine bir abide dikilmesi gerektiğini belirterek, "Orası yıkılmalı, ben hala orada insan kokusu hissediyorum. Yıkılmalı, oraya birkaç tane ağaç dikilmeli o bile yeter" diye konuştu.
Üskül'dan çalıştaya destek
TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Zafer Üskül de inanç özgürlüğünün temel özgürlüklerden olduğuna işaret ederek, devletin tüm inançlara eşit mesafede olması gerektiğini vurguladı.
Üskül, "Kişiler arasında ne Alevi ne Sünni ne Hristiyan olmalarına göre ne işe alırken ne kamu kaynaklarından destek verirken ayrım yapılamaz, ne bunlar küçümsenebilir, aşağılanabilir, devletin asla böyle bir hakkı yok" görüşünü dile getirdi.
Farklılıkları birleştirenin yurttaşlık bilinci olduğuna işaret eden Üskül, siyasal toplumun farklı kültürel toplumların bir araya gelmesinden oluştuğunu dile getirdi. Tüm sorunların çözümünün "insan haklarına dayalı demokratik bir Cumhuriyeti kurmaktan geçtiğini" söyledi.
Üskül, şimdiye kadar yapılan eksikliklerin, hataların ve yanlışlıkların giderilmesini amaçlayan çalıştayı memnuniyetle desteklediğini kaydetti.
CNNTÜRK - 17 Aralık 2009