Suriye’den Türkiye’ye geçiyoruz. Ama sınır kapısı kapalı. Gaziantep’teki uçağa yetişebilmek için çeşitli girişimler sonucu kapıyı açtırıyoruz. Ama iftarda olan memurlardan aldığımız yanıt şu: İftar açan insanların masadan kaldırıldığı nerede görülmüş!
İSTANBUL - Iraklı mültecilerle ilgili haber yapmak üzere 2 gün geçirdiğimiz Suriye’nin başkenti Şam’dan kara yoluyla Türkiye’ye dönüyoruz. Kilis’teki Öncüpınar Sınır Kapısı Türkiye ile Suriye’yi birleştiren birkaç sınır kapısından birisi. Son yıllarda yumuşayan ilişkiler nedeniyle ticari ilişkilerin artması sonucu kamyon, TIR ve turistik seyahatler için otobüslerin giriş-çıkışlarıyla önemi daha da artmış.
Kilis’teki Öncüpınar Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye giriş yapacağız. Saat 18.15’te Suriye gümrüğü ve pasaport bürosuna ulaşıyoruz. Pasaport memurları 12 kişilik grubun işlemlerini büyük bir hızla tamamlayıp bizi uğurluyor.
Ara bölgeden Türkiye’ye doğru hareket ediyoruz. Fakat Türkiye sınırındaki kapı kapalı. Saatlerimiz 18.30’u gösteriyor. Gümrük memuru bu saatte Türkiye’ye giremeyeceğimizi söylüyor. Gerekçesi ise iftar vakti olması ve gümrük bölgesinde işlem yapacak hiçbir gümrük ve polis memurunun bulunmaması. “Girseniz bile içeride kimseyi bulamazsınız. Herkes iftara gitti” diyor.
Yani savaş ve olağan üstü durumlar dışında 365 gün, 24 saat açık olması gereken Türkiye’nin sınır kapılarından birisi iftar nedeniyle kapalı.
Ara bölgede bekliyoruz. Sürgülü demir kapı kapalı. Memuru ikna edip sınır kapısını açtırıyoruz.
Gümrüklü alan terk edilmiş gibi. Pasaport ve gümrük işlemleri yapılan bürolar boş. Tek bir memur bile yok. Sınırda sessizlik hâkim.
Nöbetçi olarak bırakılan ama işlem yetkisi olmayan bir diğer memur da, herkesin iftarda olduğunu söylüyor. Mehmet Altan, Oral Çalışlar, Ferai Tınç ve BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin Türkiye’deki temsilcilerinden oluşan grubumuz adına Metin Çorabatır memurların iftar yaptığı binaya gidiyor. Aldığı yanıt şu: “İftar açan insanların masadan kaldırıldığı nerede görülmüş!”
Çeşitli girişimler sonucu bir süre sonra pasaport ve gümrük işlemi yapmak zorunda olan görevliler geliyor. İçlerinden biri, “İftar vakti olduğunu bilmiyor musunuz! Siz de vakitlice gelseydiniz!” diyor.
Biz “Sadece bir memur bırakılıp işlemlerin yürüyebileceğini ve diğer memurların iftar yapabileceğini” söylüyoruz; alttan alarak. Çünkü Gaziantep’te uçağa yetişmek zorundayız. Aslında “vakitlice” gelen bir vatandaş da bekliyor. Çünkü iftar vaktinden önce gelip işlemlerini yaptırırken ezan okununca işlemler durdurulmuş. Öylece bekliyor...
Tartışmanın ardından Öncüpınar’daki işlemlerimiz tamamlanıyor ve Gaziantep’e doğru yolu çıkıyoruz.
Suriye sınırında sorun yaşayacağımızı düşünürken iftar vaktine denk geldiği için kapanan Türkiye Cumhuriyeti’nin sınır kapısında belki de “gazeteci” olduğumuz için işlemlerimizi yaptırabiliyoruz. Ama şunu öğreniyoruz. Türkiye’nin en azından bir sınır kapısı iftar vakti kapalı. Diğerlerindeki durumu ise bilmiyoruz.
Mete Çubukçu
NTV - 03 Ekim 2007 Çarşamba