AKP’li bakanlar muhatapları tarafından büyük tepki ile karşılanan başlıklarda çok olumlu işler yaptıkları iddiasında bulunarak, kendilerine yöneltilen tepki ve taleplere karşı “üç maymun”u oynuyor.
Dün, Devlet Bakanı Faruk Çelik Bursa’da gazetecilerin sorularını yanıtladı. Çelik, gazetecilerin “Alevi Çalıştayı'ndaki son durum nedir?” sorusuna, yüzlerce Alevi örgütünden gelen protesto açıklamaları hiç yokmuşçasına “konuyla ilgili son derece olumlu bir atmosfer olduğu”nu söyleyerek yanıt verdi.
Çelik Çalştay’dan çıkan sonuç doğrultusunda Madımak Oteli ile ilgili çalışmalara başladıklarını ve Madımak Oteli'nde yakınlarını kaybedenlerle görüşme yaptıklarını ifade etti. Önümüzdeki hafta içinde de Sivas'a giderek, çeşitli ziyaretler gerçekleştireceklerini, tüm sivil toplum kuruluşlarıyla görüşeceklerini kaydeden Çelik, ziyaretlerden ve ailelerden aldıkları bilgileri bütünleştirip, Madımak konusunda nihai bir karar vereceklerini söyledi.
Bunca görüşme yaptıkları ve yapacakları açıklamasına karşılık, Bakan’ın Alevilerden gelen talepleri gerçekte görmediği ve duymadığı anlaşılıyor.
Ne talep ediliyor, ne karar alınıyor?
AKP Hükümeti tarafından yedi tane olarak gerçekleştirilen Alevi Çalıştayları’ndan Madımak Oteli ile ilgili “park yapılması” kararı çıkmıştı. Oysa başta Alevi örgütleri olmak üzere pek çok kesim yılardır, 33 aydının dinci gericiler tarafından yakılarak katledildiği Madımak Oteli’nin bir utanç müzesine dönüştürülmesini talep ediyorlar.
AKP Hükümeti’nin Alevi Çalıştayı ön raporunda ise Madımak Oteli’nin müze yerine park yapılması kararı “müze fikrinin tehlike ürettiği düşünülmüş, bunun yerine binanın yıkılarak bir parka dönüştürülmesini katılımcıların büyük çoğunluğu desteklemiştir” şeklinde açıklanıyor.
Aleviler Çalıştay raporuna tepki göstermişti
Alevi Bektaşi Federasyonu başta olmak üzere sayıları 400’ü bulduğu söylenen Alevi örgütleri, AKP Hükümeti’nin Çalıştay ön raporunu açıklamasının ardından bir basın açıklaması yaparak raporu “aldatmaca” olarak nitelendirmiş ve raporda kayıt altına alınan kararların Alevilerin şu ana dek dillendirdikleri taleplerin tam tersi olduğunu ifade etmişlerdi.
Hal böyle iken AKP Hükümeti’nin Devlet Bakanı’nın Alevilerin şiddetle protesto ettiği kararlar için “konuyla ilgili son derece olumlu bir atmosfer olduğu” açıklaması yapması, hükümetin politikalarını halkın taleplerine gözleri ve kulakları kapalı bir şekilde sürdürdüğü değerlendirmelerine yol açıyor.
“Uzlaşma yok” açıklaması gelmişti
Hükümetin “Alevisiz” olarak nitelenen çalıştaylarına dair daha önce de soL’a değerlendirmelerde bulunan Alevi örgütleri temsilcileri, basına “uzlaşma” olarak yansıtılan sonuçları kabul etmediklerini ve kendilerinin bu uzlaşmanın tarafı olmadığını belirtmişlerdi. ABF Başkanı Ali Balkız çalıştaylara katılan ve buradan çıkan sonuçları destekleyenlerin ise başta hükümet yanlısı Cem Vakfı olmak üzere küçük bir Alevi azınlıktan ibaret olduğu değerlendirmesinde bulunmuştu.
Beşir Atalay da duymadı, görmedi
AKP Hükümeti’nin kör ve dilsizi oynadığı bir örnek de geçtiğimiz günlerde İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın faili meçhul cinayetlerle ilgili yaptığı değerlendirme olmuştu. Yakınları siyasi cinayetlere kurban gidenlerin bir araya gelerek “faili meçhul” olarak adlandırılan ya da gerçek failleri bulunamayan cinayetlerin aydınlanmasını talep ettikleri, bunun için Meclis’te ziyaretlerde bulundukları ve gazete ve televizyonlardan seslerini duyurmaya çalıştıkları bir dönemde, Beşir Atalay Meclis’te yaptığı bir konuşmada Türkiye’de, “Hablemitoğlu cinayeti dışında faili meçhul bir tane siyasi cinayet kalmadığını”, onun da çözüm aşamasında olduğunu savunmuştu.
(soL-Haber Merkezi) - 15.02.2010