Hıdırellez Bayramı

Seyid Ali Akyol

Hıdrellez bayrami olarak bildiğimiz bu bayram Anadolu Alevi inancında Hızır ve İlyas’ın zemzem suyundan içip (ölümsüzlük suyu denir) ölümsüzlük zırhına ulaşmış bu ikiliden hıdır ve İlyas 5 mayısı 6 mayısa bağlayan gün ve gecede anlaşarak bir araya geliyorlar. Hıdır doganin  bitkilerin ve bereketin İlyas ise suyun ve hayvanların koruyucudur. Her şeyin yeniden hayat bulduğu bugün de uğursuzluklarin son bulacağına kısmetlerin açılacağına  boluk ve bereketin geleceğine  inanılır.   

Hıdırellez’in kökeni hakkında çeşitli fikirler ortaya atılmıştır. Bunlardan bazıları Hıdrellezin Mezopotamya ile Anadolu kültürlerine ait olduğu; bazıları ise İslamiyet öncesi Orta  Asya  kültür ve inançlarına ait olduğu şeklindedir.  Hıdrellez Bayramı’nı tek bir kültüre mal etmek doğru değil. İlk çağlardan itibaren Mezopotamya, Anadolu, İran, Balkanlar ve hatta bütün Doğu Akdeniz ülkelerinde bahar ya da yazın gelişiyle belli başlı doğasal döngüler için sevinç duyulduğu görülmektedir    Eskiden 6 mayıstan 8 kasıma kadarki zaman dilimine hizir ayları adıyla yaz mevsimi oluşturuyordu,  8 kasımdan 5 mayısa kadarki zaman dilimine Kasım yani çetin kiş günleri anlamında kiş mevsimi olarak aniliyordu.
Bu yüzden 5 Mayıs günü ve gecesi kış mevsiminin bitip sıcak yaz günlerinin başladığı anlamına gelmektedir. Hıdırellez gecesi Hızır’ın uğradığı yerlere ve dokunduğu şeylere feyiz ve bereket vereceği inancı çok yaygındır.

Hıdırellez günü, erkenden kalkılıp kapılar açılır. Genç kızlar için hazırlanan sandıklar açılır.  Eve bereket dolsun ve  genç kızımız da iyi bir evlilik yapsın dileği ile dua edilir. Hıdrellez Günü çevredeki  yardıma muhtaç insanlara yardım edilir.  yemekler paylaşılır.  bu Paylaşımların bolluk ve bereket getireceğine inanılır.

Ailemde bu bayram rütüelini  örnek verecek olursam, Babam sabahın erken saatinde dere kenarından silan  (bir tür kamış)  dediğimiz bir ağaçtan koparıp getirirdi birbirine  yay şeklinde bağlayarak bepimizin üzerinden aşağı ya doğru 3 sefer sarkıtırdı  içinde geciyorduk bu arada  babam  hastalık ve ugursuzluklarin bizden uzak durması için dua ederdi, bu  işlem 3 sefer tekrarlanarak  yapılırdı annem sabah erken saatlerinde çeşmeden su getirir biz uykudayken üzerimize eliyle biraz serper ve dua ederdi.

Anadolunun her köyünde ziyaret olarak kabul gören yerler mutlaka vardır. köyde ziyaret olarak kabul ettiğimiz yere çevresi toplanan taşiarla örülü ortasında ana bır tas hafif çukurlu yeride hızırın geçis güzergahi olarak kabul edilerek çukur atın bastığı yer olarak bütün insanlar ve cevre köylerde dahil kabul görüyordu . Anemin pisirdiği lokmayla gider  niyaz olurduk. Orda bu pisirdiği lokmalar bölerek köye dağıtırdı kalanida bize pay ederek verirdi. Bizler yerdik. 
Aynı zamanda köydeki hane halkları  Yöreye ait zerafet (zerfet) yemeğini bütün köy belirli satler aralığıyla pişirerek  küylüler birbirlerini  davet ederek beraber yerlerdi Bu inancın ve huzurun etkisiyle dua ederlerdi, istiyen 3 gün oruç tutabilir bu niyetle beraber mezarlıkları ziyaret ederek dua eder ve ölülerinin ruhlarına adadıkları lokmaları pay ederek bir nevi hakka yürüyen büyüklerine karşı  manevi bir sorumluluk duygusu gerekliliğini karşılamış olma inancıyla yüzlerinde bu  görevini yerine getirmenin bir rahatlığinı ve huzurunu yaşıyorlardı, bu durumu bütün köylülerden hisediyiyordum , görüyordum. Ve yaşıyordum.


Aşk ile
Seyid    Akyol