Hey gaziler mürvet kaldı mı şunda
Güzel Şah'a giden yollar bu mudur
Gönlüm arzu edip çekinir anda
Hanedana giden yollar bu mudur
Yolumuz aşıp Hama'dan Mardin'den
Yandı ciğer kebab oldu derdinden
Erzurum'un Köse dağın ardından
Güzel Şah'a giden yollar bu mudur
Hanedandır yine Şah'ın illeri
Taze açılmış tomurcuk gülleri
Sabah sabah eser seher yelleri
Güzel Şah'a giden yollar bu mudur
Kayası taşı yok dümdüz ovalar
Çeşmim yaşı bir birini kovalar
Size derim hey gerçekler ağalar
Güzel Şah'a giden yollar bu mudur
Pir Sultan Abdal der düşüp gideriz
Coşuban haddinden taşup gideriz
Ay ile yıldızı aşup gideriz
Güzel Şah'a giden yollar bu mudur