‘Hayata Dönüş’te mahkeme, iş yoğunluğundan 4 ayrı ara kararı yerine getiremedi. 19 Haziran’da zaman aşımına uğrayacak olan davanın duruşması ise 23 Haziran’da
Hayata Dönüş operasyonu davasının dünkü duruşmasında mahkeme, “Bir önceki duruşmanın 4 ayrı ara kararının da işlerin yoğunluğu gerekçesiyle yerine getirilemediğini” söyledi.
Sanık jandarmaların avukatı mahkemeye, “Davanın 19 Haziran 2008 tarihi itibariyle zaman aşımına uğrayacağını” hatırlattı. Müdahil avukatı ise delil toplamak için mahkemeden yetki istedi ve 7 yıl süren duruşma boyunca delilleri karartanlar hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep etti.
Bayrampaşa Cezaevi’nde 12 tutuklu ve hükümlünün öldüğü operasyon sırasında “görevi kötüye kullandıkları”, “tutuklu ve hükümlülere kötü davrandıkları” iddiasıyla yargılanan jandarmaların duruşmasına dün yalnızca avukatlar katıldı.
Zaman aşımı
Ara kararın yerine getirilmemesi nedeniyle duruşma yine ertelendi. Operasyon sırasında Bayrampaşa’da yaralanan tutukluların avukatı Ömer Kavili, “Önceki duruşmada alınan ara kararın gereğini yerine getirmeyen görevliler hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep ediyoruz.
7 yılı aşkın süredir dava bir adım ilerleyemedi. İddianamede, 1615 infaz koruma memuru ve jandarma sanık olarak görünüyor. Oysa, biz 682 sanığın adının mükerrer olarak yazıldığını tespit ettik. Gerçek sanıkların yeniden iddianameye yazılmasını istemiştik.”
Avukat Kavilli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Mahkeme, gerçek sanıkların sayısını bile bilmiyor. Valilikten görev listesinin getirtilmesini istemiştik. Mahkeme de kabul etmişti. Ancak, hiçbir işlem yapılmamış. Mahkeme bugüne dek kanıtları toplayamadı.”
‘Yetki verin’
Kavili, bugüne dek toplanamayan, gizlenen delillerin toplanması için mahkemenin kendilerine yetki vermesini istedi. Avukatlık Yasası’nın 22. maddesini gerekçe gösteren Kavili adil yargılama için mahkemeye yardım etmeye hazır olduklarını bildirdi. Kavilli, görevini yerine getirmeyen tüm kamu memurları ve iddianameyi eksik hazırlayan savcı hakkında da suç duyurusunda bulundu.
Zaman aşımının mahkeme tarafından reddedilmesini isteyen Kavili, şunları söyledi: “İzin verin, belgeleri toplayıp adil yargılamayı sağlayalım. İdarenin bugüne dek gizlediği belgeler mahkemeye sunulduğunda, belki dava konusu suçun devlet içerisinde yasadışı çeteleşmeler tarafından işlenmiş olabileceği ortaya çıkacaktır ve mahkemeniz davayı özel ağır yetkili mahkemeye bırakacaktır.”
Mahkeme, duruşmayı 23 Haziran’a ertelerken, zaman aşımı ve avukatlara delil toplama yetkisinin verilmesi konusunun düşünülüp kararlaştırılmasına karar verdi.
Zaman aşımına dava gider mi?
Avukat Ömer Kavili, “Bundan sonra ne olur?” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Mahkeme, daha önce hüküm verdiği hiçbir kararın takibini yapmadı. Kendi kararının peşine düşmedi. Bu davada deliller gizlenmiştir. Valilik ve idarenin memurları mahkemeye itaat etmemiştir. Adil yargılama yapılmadı. Mahkeme avukatlara elden takip yetkisi verirse biz de delil sunarız ancak, mahkeme zaman aşımı süresi olduğu iddia edilen 19 Haziran gününden önce değil 23 Haziran’a gün verdi. Duruşma günü mahkeme, ‘Zaman aşımından dava bitmiştir’ diyebilir. Veya, ‘Suçun vasfı değişmiştir, bu eylem örgütle ve kanunsuzlukla örgütlenmeye yöneliktir, mahkememizin bakma yetkisi yoktur’ der ve yetkisizlik kararı verir. Dava da özel ağır yetkili yani eski DGM’de yeniden görülmeye başlar ve zaman aşımı süreci yeni başlamış olur.”
Şükran Özçakmak / MİLLİYET - 5 Haziran 2008