Hayat Televizyonu’na yönelik sansüre karşı herkes ayakta. Aydınlar ve demokrasi güçleri sansüre karşı 24 Temmuz’da eylem çağrısı yaptı
Sansürün ‘kaldırılışının’ 100. Yıl dönümü yarın yapılacak etkinliklerle kutlanacak. Sansürün ‘kaldırılışının’ yıl dönümünün kutlandığı günlerde Hayat Televizyonu’nun yayınının hukuksuz bir biçimde karatılması sansürü ve basın özgürlüğünü yeniden gündeme getirdi. Sansüre ve Hayat Televizyonu’nun yayınını karatılmasına ilişkin görüştüğümüz basın örgütleri, meslek örgütleri. Siyasi partiler, sendikalar, dernekler sansüre ve Hayat’ın yayının karartılmasına karşı ülke genelinde yapılacak olan eylemlere çağrıda bulundular.
Hukuk dışı yöntemlerle susturulmak isteniyor
Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Ercan İpekçi, siyasi iktidarın tahammülsüzlüğü, dini bir perspektifle olaylara bakışı, yargıya yapılan müdahaleler ve basın üzerinde kurulan baskının tam bir Orta Çağ karanlığını andırdığını dile getirdi. İpekçi, “Başta Hayat Televizyonu olmak üzere yayın kuruluşları hukuk dışı yöntemlerle susturulmak isteniyor. RTÜK de iktidarın baskı yöntemlerine alet ediliyor” dedi. Böyle bir ortamda basın özgürlüğünden söz etmenin mümkün olmadığına dikkat çeken İpekçi, “Hapiste, gözaltında olan, hakkında soruşturma devam eden onlarca muhalif gazeteci de ‘sözde bölücülük’, ‘statükoculuk’, ‘darbecilik’ iddialarıyla yargılanmak isteniyor” diye konuştu. İpekçi, yarın Türkiye’nin birçok ilinde yapılacak sansür ve Hayat Televizyonu’nun yayınının durdurulmasına tepki gösterilecek eylemlere katılacaklarını ve çağrıcıları arasında bulunacaklarını dile getirdi.
Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Başkanı Ahmet Abakay, Türkiye basını sansürün kaldırılışının 100. yıldönümünü yaşamasına rağmen gönül rahatlığıyla kutlama yapamadığını belirtti. “Çünkü medya yaşamı Türkiye’de öylesine zor koşullarda ki, bir yanda gazete kapatmalar, televizyon kapatmalar yoğun bir şekilde damgasını vururken sansürün kaldırılmasını kutlayacak halimiz yok” diyen Abakay, iktidarın her dönemde basını ‘ele’ almak istediğini ifade ederek AKP iktidarının ise tüm basını ‘ele’ almak istediğini vurguladı. Abakay, Hayat Televizyonu’nun yaşam bulması için her zaman ellerinden gelen tüm çabayı göstereceklerini dile getirdi. Abakay, yarın yapılacak eylemlere katılacaklarını belirterek “Var olduğumuz her yerde eylemlere katılacağız, bunu da memnuniyetle söylemek isterim” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)
Her yerde eylem var!
Sansürün 100. yıl dönümü ve Hayat Televizyonu’nun karartılmasına karşı yarın yurdun dört bir yanında eylemler yapılacak. Yapılan eylem ve açıklamaların ardından RTÜK, İçişleri Bakanlığı ve TÜRKSAT’a kararın geri alınması için faks çekilecek. Eylemlerde Hayat Televizyonu’nun yeniden yayın hayatına başlaması yasağın kaldırılması talep edilecek.
İstanbul: Demokrasi İçin Aydınlar Birliği’nin çağrısıyla Türkiye Gazeteciler Sendikası, Türk-İş İstanbul Şubeler Platformu ve KESK İstanbul Şubeler Platformu’nun da aralarında bulunduğu çok sayıda meslek örgütü, sendika ve kitle örgütü basın açıklaması yapacak. Galatasaray Lisesi önünde gerçekleşecek buluşmanın saati 12.30. Ardından postaneden ilgili devlet kurumlarına faks çekilecek.
İzmir: Aydın ve akademisyenler Konak eski Sümerbank önünde olacaklar. Saat 12.30’da gerçekleştirilecek eyleme katılım için diğer demokrasi ve emek güçlerine de çağrı yapılacak.
Ankara: Yüksel Caddesi’nde 12.30’da aydın, yazar, akademisyen, sendika, siyasi parti meslek örgütünün katılacağı eylemde sansür ve Hayat Televizyonu’nun kapatılması protesto edilecek.
Antalya: KESK Antalya Şubeler Platformu çağrısıyla saat 12.30’te emek ve demokrasi güçlerinin katılımıyla Eğitim Sen Antalya Şubesi’nde açıklama yapılacak.
Malatya: Sendikalar, siyasi parti ve kitle örgütleri, Hayat Televizyonu’nun sansürlenmesine karşı AKP önünde Saat 12.30’da basın açıklaması düzenliyor.
Kayseri: Merkez postane önünde saat 17.30’da siyasi partiler, meslek ve emek örgütleri ile televizyonun izleyicileri eylem yapacak.
Kırşehir: Eğitim Sen Şubesi’nde saat 12.30’ta yapılacak olan açıklamaya partiler ve sendikalar katılacak.
Antep: Aydınlar, sendikalar ve demokratik kitle örgütleri Saat 12.30’da Yeşilsu önünde bir araya gelecek. Eylemin çağrıcıları arasında DİSK’e bağlı Tekstil, Genel-İş Bölge, Belediye-İş Eğitim Sen, BES, Tüm Bel-Sen yer alıyor.
Eskişehir: Hayat’ın sansürlenmesine karşı Adalar Migros önünde, Harb–İş,Kristal İş, TMOBB, KESK, ÇGD, İHD, Halkevleri, EMEP, DTP, SDP, EHP, TKP, DİSK’e bağlı sendikalar eylem yapacak.
Afyon: Saat:14.00’te Eğitim Sen Afyon Şubesinde Eğitim Sen, CHP, SHP, EMEP ve Emekli İşçiler Derneği ve çok sayıda kitle örgütünün katılacağı basın toplantısı yapılacak.
Bursa: Saat 18.00’de Osmangazi Metro önünde İHD, DİSK, KESK, Türk İş’e bağlı sendikalar ve siyasi partilerin katılımı ile eylem yapılacak.
Kocaeli: İzmit Postanesi önünde saat 13.00’de kitle örgütlerinin katılımı ile eylem yapılacak.
Levent Tüzel - EMEP Genel Başkanı
Halkın ekranının karartılması, halk iradesine, emekçilerin taleplerine karşı olan ve gerçeği kabul etmeyen iktidarın tahammülsüzlüğüdür. Tarihler boyunca sansür, halkın haber alma özgürlüğünün kısıtlanması gerici iktidarlar boyunca uygulana gelmiş bir durumdur. Ancak emekçiler, işçiler ve aydınlar yarattıkları ‘Hayat’a sahip çıkıp televizyonlarını tekrar açtıracaktır.
Şahin Ergüney - Ankara Devlet Tiyatrosu oyuncusu
Hayat Televizyonu’nun yayınının durdurulmasını kınıyor, bu hukuksuz ve dayanaksız kararın en kısa zamanda geri alınacağına inanıyoruz. Hayat Televizyonu’nu var etme mücadelenizde yanınızda olduğumuzu duyuruyor, insanca bir yaşam, insandan ve yaşamdan yana bir basın istiyoruz. Bu süreçte üzeremize düşen ne varsa yapacağımızı bilmenizi isterim.
İlkay Akkaya - Müzisyen
1 Mayıs’tan itibaren çok büyük gelişmeler oldu. Tekellerin dışında başka bir medya istenmiyor. Hala gencecik insanların cenazeleri geliyor. Hayat Televizyonu gerçek bir yüzleşmenin kendisi olduğu için kapatılmıştır.
Özdemir Özok - Türkiye Barolar Birliği Başkanı
İnsan hakları, demokrasi ve özgürlüklerin yaşanması gereken çağımızda bu tür antidemokratik tutumları anlamak mümkün değil. Sansürün kaldırılışının yıl dönümünün kutlandığı günlerde bu hukuk dışı ve keyfi uygulama kabul edilemez. Uygulamayı şiddetle kınarken yarın yapılacak eylemlere canı gönülden destek veriyoruz.
Mehmet Soğancı - TMMOB Genel Başkanı
Türkiye’de emek ve demokrasi güçlerinin meslek örgütlerinin sesi olan Hayat Televizyonu’nun ekranının karartıldı. Türkiye gerçekten ‘beyne sansür uygulayan’ siyasal iktidarların elindedir. Perşembe günü yapılacak olan eyleme TMMOB örgütlü gücüyle birlikte katılacak.
Gençay Gürsoy - TTB Merkez Konsey Başkanı
Sadece Hayat Televizyonu’nun değil hiçbir medya organının, hiçbir yasal gerekçe olmadan kapatma muamelesini reva görmek demokrasiyle bağdaşmaz. Hayat Televizyonu muhalefetin sesiydi. RTÜK’ün son dönemde sansür dönemini hatırlatmayan tavırları, Türkiye adına büyük bir talihsizliktir. Herkesin bu konuda tepkisini dile getirmesi gerekiyor.
Süleyman Çelebi - DİSK Genel Başkanı
Özgür basının olmadığı yerde demokrasi zaten olmaz. Sansürün uygulandığı ülkelerde demokrasiden söz etmemiz mümkün değil. Sansür konusunda duyarlı bir yaklaşım içerisindeyiz. Yaşananlara karşı sessiz kalmayız. Emekçilerin sesinin kesilmesini protesto ediyoruz. Eylemler yapılıyorsa katılırız.
KESK’ten dayanışma ziyareti
KESK Genel Başkanı Sami Evren ve KESK İstanbul Şubeler Platformu Hayat Televizyonu’na destek ziyaretinde bulundu. Dün öğle saatlerinde gerçekleştirilen ziyarette Hayat Televizyonu Haber Müdürü Mustafa Kara ve Evrensel gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İhsan Çaralan’a dayanışma mesajı ileten Evren, tüm demokratik kesimlerden ve emekten yana güçlerden Hayat Televizyonu’na müthiş bir destek olduğunu belirtti.
Ergenekon operasyonu, AKP ve DTP’nin kapatılma davalarının gündemde olduğunu ifade eden Evren, Ortadoğu, Irak ve Filistin’deki işgalci güçlerle sınır ötesi operasyonları gerçekleştirenlerin, Türkiye’deki iktidarın politikalarının IMF ve Dünya Bankası aracılığıyla aynı merkezden yönetildiğini söyledi. Bu gerçekleri emekten yana, sosyalist basının duyurduğunu ifade eden Evren, Hayat Televizyonu’nun da bu kanallardan bir tanesi olduğunu vurguladı. Evren, “Bu haksızlığı ekrana taşıması aynı güçleri rahatsız etmiştir. Ama biz onlardan daha güçlüyüz, emekçiler onlardan çok daha güçlü olduğunu hissettiği anda zaten bütün televizyonlar, bütün hayat bizim olacak” diye konuştu. Evren, bütün emekçilerin birlik mücadelesini pekiştirmesini ve duyarlı olmaya çağırdıklarını dile getirdi.
Eğitim Sen 3 No.lu Şube Başkanı Nebat Bükrek ise, KESK İstanbul Şubeler Platformu’nun 24 Temmuz’da Galatasaray Meydanı’nda yapılacak eyleme kitlesel katılacağının altını çizerek “Elimizden geleni yapacağız, ta ki ‘Hayat’ hayata dönene dek” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)
İşçilerden anlamlı destek
Hayat Televizyonu’nu kapatılmasına karşı Türkiye’nin dört bir yanında eylemler sürüyor. Balıkesir, Manisa, Sivas, Denizli başta olmak üzere pek çok ilde yapılan eylemlere işçiler de destek verdi. Başta Yörsan işçileri olmak üzere Gerenhisar ve Merter işçileri de sesleri olan Hayat’ın kapatılmasını kınadı. Hayat Televizyonu’nun ekranının karartılmasına Susurlukta Tek Gıda-İş Sendikası önderliğinde 8 aydır direniş yapan Yörsan işçileri basın açıklaması yaparak tepki gösterdiler. Susurluk Atatürk Meydanında kitlesel basın açıklaması yapan Yörsan işçilerine Şeker-İş, Eğitim Sen, EMEP, ÖDP, CHP ve SHP’li Belediye Meclis Üyesi Cihat Yörükalp ile çevredeki esnafta destek verdi.
Basın açıklamasını okuyan işçi Cemil Dalkıran “Emekçilerin sesi olarak 8 ay önce yayına başlayan Hayat Televizyonu’nun keyfi bir biçimde kapatılması AKP’nin gerçek yüzünü göstermiştir. Tek Gıda-İş sendikasında örgütlenen biz Yörsan işçilerinin gerçek sesi olmuş ve haklı mücadelemizi tüm dünyaya duyuran Hayat Televizyonu ekranının karartılmasına şiddetle kınıyoruz. İşçiler ve emekçilerin kurduğu Hayat Televizyonu’nun en kısa zamanda güçlenmiş olarak sesimizi duyuracağından kimsenin kuşkusu olmasın” dedi.
Eyleme takılan işçiler Hayat’ın kapatılmasına dair görüşlerini gazetemizle paylaştı.
Tek Gıda-İş Balıkesir Şube Başkanı Mehmet Akgün: Türkiye’de işçi ve emekçilerin haklarının gasp edildiği yetmiyormuş gibi işçinin ve emekçinin tek sesi olan Hayat Televizyonu’nun kapatılmasını kınıyorum. İşçi ve emekçiler olarak Hayat’ımızın karartılmaması için ne gerekiyorsa bütün gücümüzle ortaya koyacağız. Yorsan işçisi Hüseyin İçen: Patronların onlarca televizyon kanalı varken işçilerin tek kanalı olan Hayat Televizyonu’nun keyfi bir biçimde kapatılmasını kınıyorum. Yorsan işçisi Ali Özhan: Biz Yörsan direnişçileri olarak hayatımızı değiştiren Hayat Televizyonu’nun kapatılmasını şiddetle kınıyor ve yetkilileri derhal göreve çağırıyoruz. Türkiye’de işçi hareketinin sözcüsü olan Hayat Televizyonu’nun karartılmaması için üzerimize düşen görevi yapmaya 400 işçi olarak kararlıyız. (Balıkesir/EVRENSEL)
EVRENSEL - 23 Temmuz 2008