Hatice KÖSE : Daha Yolun Başındayız

Hatice KÖSE : Daha Yolun Başındayız...Valiliğin başvurumu reddinden sonra 16.02.2005 tarihinde İdari mahkeme sürecini başlattık. Bugün 04.03.2008...

Hatice KÖSE : Daha Yolun Başındayız...

Valiliğin başvurumu reddinden sonra 16.02.2005 tarihinde İdari mahkeme sürecini başlattık. Bugün 04.03.2008 aradan dört yıl geçti . Dün akşam saatlerinde gazeteci bir arkadaşımın telefonuyla aldım güzel haberi. Danıştay davanızda sizi haklı görmüş ve lehinizde karar vermiş diyordu telefondaki ses.

İnanamadım; çünkü Yasama, Yürütme, Yargının bağımsız olmadığını görüyor dolayısıyla ülkemde hukukun işleyemeyeceği düşüncesi yerleşmişti kafama. Hala bağımsız düşünen ve düşündüklerini uygulayabilen yürekli insanların varlığını bilmek, görmek sevindirici ve umut verici oldu benim için.

Davayı açtığımda çocuğum 7. sınıfta idi şu an lise 2. sınıfa devam ediyor. Bu süreç içinde Zorunlu Din Derslerini gördü.Bu durumun Onda ve bende yarattığı derin izler oluştu. O şu an bunları ayırt edemeyebilir. Ama iler ki yaşamında bu izler netleşecek. Çünkü onun yaşadığı süreci bende yaşadım ve hala kalıntıları silmeye çalışıyorum.

İnsanlar, ne var ki o derse girmek ve dini öğrenmek bu kadar kötü olabilir mi diye düşünebilir, nitekim bunu bana soruyorlar da. Burada kötü olan ders değil tabi ki, içinde bulunduğunuz durum. Başka bir şeye inanıyorsunuz ve ona göre yaşıyorsunuz , öbür taraftan inanç size zorla öğretmek için eğitiliyorsunuz. İki inanç arasında sıkışıyorsunuz, size zorla verilen inançla ilgili bilemediğiniz konularda ya da sureleri düz bir dille ezberleyip okumaya çalıştığınızda din hocanız pratiğinizin olmadığını görüyor ve o yaşta arkadaşlarınızın önünde rencide ediliyorsunuz. Ve inandığınız her ne ise, onu yapamıyor onun gerektirdiği gibi yaşayamıyorsunuz. İşte Zor olan Bu.

Bir anne ya da baba için en değerli varlığı çocuğudur, bu herkes için böyledir, Ve çocuğunuzun bu ızdırabı yaşaması yaşadığını bilmek ebeveyn olarak içinizi acıtıyor.

Yazdıklarımdan kimse savunma yapıyor diye bir anlam çıkarmasın. Bir insan, bir anne böylesi bir durumda ne hissederse odur.

Bütün bunları hissederken ve de yaşarken cocuğunuzun geleceğini, haklarını korumaya çalışmak için sadece üzülmekten başka bir şeylerin yapılıp yapılamayacağını araştırıyor ve bir yol buluyorsunuz. Bu yola başvuracağımı ailemle paylaştığımda bu ülkede bu yasalar ve hukuk sistemiyle hiçbir şey elde edemezsin, deşifre olur yaşamını zorlaştırırsın dediler. Haklılık payları yok değil hani.

Ama hiç birimiz hukuku, kanunları gerektiğinde kullanmaz isek;Hukuk işlemez güçlünün kanunsuzluğu kanun oluverir. (Günümüzde olduğu gibi..)

Devleti insanlar oluşturur ve kanunları devleti oluşturan insanlar yapar. Bu cunta ile gelmiş bir anayasa bile olsa, o ülkede yaşayan insanlar bunu kendilerine layık görmüyorlar ise bunun mücadelesini vermelidirler. Eğer bunun mücadelesini vermiyorlar ise; zaten bunlara layıktırlar.

Anadolu’nun aydınlanmasına büyük katkıları olan bir felsefenin temsilcisi ve vatandaşlık bilincine sahip bir birey olarak, 1982 cunta anayasasının dayattıklarını ne kendime ne de toplumuma layık görmediğimden haklarımın peşine düştüm.

Dört yıldır hukuk mücadelesi veriyoruz. Olumlu bir sonuç elde ettik. Lakin bu bireysel bir çaba sonucu elde edildi ve sonucundan davayı açan bireyler yararlanacak. O olumlu, umut verici sonucun toplumumuz için kazanım haline gelmesi bu yöndeki mücadeleye yenilerinin eklenmesi ile elde edilecektir.

Bu bağlamda kendilerini, çocuklarını, geleceklerini 82 cunta anayasasının dayattığı felsefemizi ortadan kaldırmaya yönelik bu asimilasyon maddesine karşı mücadele etmek, kazanımlarımızı ortaklaştırmak için .....

Daha yolun başındayız. Yolumuz Uzun, Yolumuz Zorlu. Uzunu kısa eylemek, Zoru kolay kılmak için el ele omuz omuza mücadeleye....

Sevgi ve Saygılarımla

Hatice KÖSE
05 Mart 2008

Makale Haberleri

Ölümsüz bir analiz olarak: Büfeci İslamı - Ufuk Güldemir
Ali mi Aleviliği, Alevilik mi Ali'yi yarattı?
Şebnem Korur FİNCANCI yazdı: Aralık 78
Alevi düşmanlığı yapan Rabia Mine'ye PSAKD yöneticisinden cevap
Din ortaklığının kitle kontrol silahı : Korku