Gül, semah gösterisini izledi.
Nevşehir'e giden Cumhurbaşkanı Gül, Hacı Bektaş-ı Veli türbesini ziyaret etti, kendisine ikram edilen karaduttan geleneklere göre 3 tane yedi
NEVŞEHİR - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 45. ulusal ve 19. uluslararası Hacı Bektaş-ı Veli anma törenlerine katılmak üzere Nevşehir’in Hacı Bektaş ilçesine gitti.
İstanbul’dan Nevşehir Tuzköy Havaalanı’na gelen Cumhurbaşkanı Gül, karayoluyla Hacı Bektaş’a geçti.Gül, Hacı Bektaş müzesini ve külliyesini ziyaret ederek yetkililerden bilgi aldı. Gül, külliyenin içinde bulunan Aslanlı Çeşme’den su içti. Külliyenin içindeki aşevi ve meydanevini gezen Cumhurbaşkanı Gül, Hacı Bektaş-ı Veli’nin türbesini de ziyaret etti. Türbe çıkışında Cumhurbaşkanı Gül, kendisine ikram edilen karaduttan geleneklere göre üç tane yedi.
SEYFİ OKTAY KONUŞAMADI
Hacı Bektaş Veli Anma Törenleri ve Kültür Sanat Etkinlikleri saat 10.30'da başladı. Eski Adalet bakanı Seyfi Oktay ödülünü almak için kürsüye gelip, konuşma yaparken Hacıbektaş Belediyesi önünde toplanan bir grup "Katiller hesap verecek. Türkiye Laiktir, laik kalacak" sloğanı atıp " Cumhurbaşkanı sen buraya yakışmıyorsun" pankartı açtılar. Aynı grup, yüksek sesle ve ıslıkla protestoya devam edince Seyfi Oktay "Konuşma olanağım kalmadı" diyerek kürsüden indi.Bu sırada Hacıbektaş Belediye Başkanı Ali Rıza Selmanpakoğlu, grubun yanına geldi. Başkan kendisini de protesto edenlere " Atatürkçüler burada, bölücüler dışarı" diye bağırdı.
KÜLTÜR BAKANI GÜNAY YUH SESLERİ ARASINDA KÜRSÜDE
Protestolar sürerken yuh sesleri arasında kürsüye gelen Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, "Ünlü düşünürü anma törenlerinde, Berat kandili gününde Hacı Bektaş Veli'ye el bağlamaya geldik. Hacı Bektaş bize Anadolu'yu yurt yaptı. Anadolu kültürünün temellerini attı. Bugün insanlığın aradığı evrenselliği işaret etti. İnanan, inanmayan ayrmı yapmıyoruz. Herkesi eşit ve bir sayıp, tüm ayrımları ortadan kaldırmaya çalışıyoruz.İnanç ayrımı yapmadan herkesi bir ve beraber kabul ediyoruz" diye konuştu
CUMHURBAŞKANINA DA PROTESTO
Törenlerin son konuşmacısı olan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün adı anons edildiğinde sayıları 100 kadar olan grubun protestoları devam etti. Yuh sesleri, ıslıklamalar, "Türkiye laiktir, laiktir" sloğanları arasında kürsüye gelen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, sözlerine " Sevgili vatandaşlarım, Hacı Bektaş Veli dostları" diye seslenerek başladı. Bu sırada protestocu grup alan dışına çıkarıldı.
BİRLİK MESAJI VERDİ
Konuşmasına devam eden Gül, "Bize büyüklerimizin öğrettiği, Hacı Bektaşı Velilerin öğrettiği şudur; hepimiz biriz, beraberiz, bir olacağız, birlik içinde olacağız, sadece kendimizi kucaklamayacağız, herkesi kucaklayacağız. Bu millet tek bir millettir. Alevisiyle Sünnisiyle Türküyle Kürdüyle hepimiz bir milletiz. Hepimiz bir millet olmaya devam edeceğiz ve kimse bizi birbirimizden ayıramayacak" dedi.
Türkiye topraklarının Hacı Bektaşı Veli gibi birçok büyüğe ev sahipliği yaptığını belirten Gül, "Anadolu’yu öz vatanımız yapan, bütün milletimizi burada yoğuran Hacı Bektaşı Veliler, Yunus Emreler, Taptuk Emreler, Ahi Evranlar, bunların hepsi bizim büyüklerimizdir, önderlerimizdir, bizim değerlerimizi oluşturmuşlardır" dedi.
Bu isimlerin Anadolu insanının mayasını yoğururken hoşgörüyü, sevgi, adalet ve muhabbeti öğrettiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, insanların birbirine saygı göstermesi ve anlamasının da bu isimler tarafından öğretildiğini ifade etti.
Gül, "(incinsen de incitme) sözünü düstur edinen, kendisine rehber eden insanların dünyada barışı ve huzuru kurduklarını" kaydederek, "Kendilerini incitenleri de affederler, onları da daima bağırlarına basarlar" dedi. Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu topraklar hep bunlara şahit olmuştur. Bundan sonra da inşallah böyle olacaktır. Eşitlik, hoşgörü, dayanışma, kardeşlik... Bütün bunlar sınıfları, ırkları, farklı mezhepleri, farkları, dinleri aşarak hepimizi Anadolu kazanının içinde yoğurmuştur. Bu bakımdan bizlerin aramızda farklılıklar olması gayet tabiidir. 70 milyonluk bir ülkeyiz. İmparatorluk devamı olan bir ülkeyiz. Eski topraklarımızdan gelen vatandaşlarımız var. Dolayısıyla bu ülkenin her köşesi birbirinden zengindir, birbirinden farklı kültürleri vardır, farklı sosyolojik gerçeklerimiz vardır. Bunlar gayet tabiidir, normaldir. Bu farklılıklar asla ayrılık değil, bunların hepsi bizim zenginliklerimizdir. Problemlerimiz, sıkıntılarımız vardır, olabilir. Tabii ki bizler bunları görmezlikten gelemeyiz. Ne kadar gerçekçi olursak ne kadar açık, dürüst hareket edersek problemlerimizi o kadar rahat çözebiliriz. Bu problemlerimizi çözebilme hünerini, kabiliyetini bu millet daima göstermiştir ve bundan sonra da göstermeye devam edecektir." (aa)
RADİKAL - 17 Ağustos 2008