Nafiz ÜNLÜYURT / HACIBEKTAŞ
Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği, Hacı Bektaş Veli ve de Hacıbektaş gerçeğini, Alevi ve Bektaşi toplumu ve de Türkiye gündemine taşıma çabası içerisinde
Dernek adına çağrılı olduğum son Alevi çalıştayında Hacı Bektaş Veli ve de Hacıbektaş’ın Alevi Bektaşi toplumu için ne ifade ettiğini anlatmaya çalıştım.
Konu gerçekten de önemli. Alevi ve Bektaşilerin tümünü ilgilendiren bir konu.
Hacı Bektaş Veli’siz Alevi ve Bektaşilik hayali, nereye götürür bizi
Düşündünüz mü?
Hacı bektaş Veli’siz bir Alevi ve Bektaşilik olabilir mi?
O sevgi tükenir mi?
O aşk biter mi?
Hacı Bektaş Veli sevgisi,
Öyle bir olgu ki,
Ve de öyle zor ki o yüce kişiyi anlayabilme…
Bir sevdadır o…
Yaşayıp gören, bir de çeken bilir o sevdayı
Boşa çığlık atmıyoruz Hacıbektaş, Hacıbektaş diye…
Kimse yanlış anlamasın bizi…
Farklı da yorumlamasın o sözlerimizi…
Kimselere yalvarıp yakarmıyoruz.
Dilenmiyoruz da.
Bize yardım edin, para verin de demiyoruz …
Yandaş falan da değiliz, karıştırmayın bizi başkaları ile.
Unutulmuşluğumuzu haykırıyoruz sadece.
Bilin,
Biz Hacıbektaşız diyoruz sadece…
Hacıbektaş sıradan bir ilçe değil ki görmezden gelinsin, bir inancın merkezi ve de o inancın SERÇEŞMESİ.
Alevi Bektaşi kuruluşlarına “ayırt etmeden hepsine de” sitemimiz var bizim.
Alevi Bektaşi Kuruluları ve de Vakıfları’nın Saygı değer başkanları,
O görüntü,
İncitmiyor mu sizi.
Görmüyor mu gözleriniz o perişanlığı.
Her şeyi bilen, konuşan, istedikleri konuları gündeme taşıyan, yüz binleri alanlara toplayabilen Alevi Bektaşi kuruluşları ve de Vakıfları bu gerçeği niye görmezden geliyor, bu konuyu niye gündeme taşımıyorlar ki…
Hacı Bektaş Veli’siz ve de Hacıbektaşsız bir Alevilik mi düşleniyor yoksa…
Akıllara gelen bu…
50 bin Alevi ve Bektaşi’nin yaşayacağı, üniversitesi, araştırma merkezleri, Alevi Bektaşi Akademisi, kültür merkezleri, otel motel ve restorantları, modern çarşı ve pazarı ve de insanımızın göğsünü gere gere işte bizim inanç merkezimiz burası diyebileceği ve de inancını özgürce yaşayabileceği bir Hacıbektaş,
Öyle bir Hacıbektaş Alevi ve Bektaşi kuruluşlarının umrunda değil mi yoksa…
Alevi Bektaşi Kuruluşlarının önceliği böyle bir Hacıbektaş olmalıydı.
O öncelik çok şey ifade eder, çok şeyleri de değiştirirdi.
Daha gerçekçi ve de inandırıcı yapardı o kuruluşları..
Serçeşme hayali gerçek olduğunda, Alevi ve Bektaşilik çağ atlardı.
Evet çağ atlardı
İnanarak söylüyorum bunları.
Mekke ve Medine İslam dünyasının, Vatikan Hıristiyan aleminin, Konya ise Mevlevilerin kalbi gibi.
Alevi ve Bektaşilerin kalbi ise Hacıbektaş.
O farklılık,
Düşündürmüyor mu sizi.
Bize ne,
O sizin işiniz mi diyorsunuz yoksa…
**
Madımak katliamı…
Hala yüreğimiz yanmakta, o görüntüleri gördüğümüzde içimiz kararmakta…
Nasıl unutulur?
Mümkün mü?
Ama şu da bir gerçek, Madımak yalnızca Alevi ve Bektaşilerin sorunu değil, ben insanım diyen herkesin sorunu, insan haklarını ilgilendiren bir konu Madımak, tıpkı Maraş Katliamı, tıpkı, Abdi İpekçi, Uğur Mumcu, Ümit Kaftancıoğlu, Doğan Öz, Bahriye Üçok, Kemal Türkler, Ahmet Taner Kışlalı, Hrant Dink, ve de Bahçelievler semtinde boğularak, acımasızca öldürülen o yedi TİP'li gencin topluma yaşattığı acı gibi…
Hepimizi derinden sarsan yüzlerce faili meçhul cinayetler gibi
Konuşmayalım mı o konuları, yok mu sayalım olanları.
Elbette hayır.
O kişiler yaşatılmalı.
Görkemli etkinlikler düzenlenmeli her yıl onlar için.
Müzeler açılmalı, parklar ve de bahçeler ve de anıtlar yapılmalı onlar adına.
Madımak gibi tüm insanlığın sorunu olan bir konuyu Alevi ve Bektaşilerin olmazsa olmazları olarak gören ve de Alevi çalıştayının gündemine taşıyan güç, Alevi ve Bektaşilerin kalbi olan ve de yalnızca Alevi ve Bektaşileri ilgilendiren bir konuyu, Hacıbektaş’ı niye olmazsa olmazları arasına almaz, niye bu konuyu o çalıştayın gündemine taşımaz.
Bu soru yanıtını bulmalı
Merak edilen, akılları kurcalayan konu bu bizce…
**
Hacıbektaşlılar olarak bu süreçte bizlerin hiç mi suçu yok.
Olmaz mı?
Yeteri kadar güçlü olabilsek bu olumsuzluklar yaşanır mı?
Elbette yaşanmazdı.
Öyleyse niye güçlü değiliz.
Bu konuda söylenecek o kadar söz var ki,
Dilim varmıyor.
Konuşamıyorum.
Kafanızı çevirip bakın lütfen, nelerle uğraşıyoruz.
Kurtarıcılara! bir bakın hele
Öfke ve de kin
Yalan dolan ve de iftira diz boyu.
Ortalık toz duman
Kimse kimseyle konuşmuyor
Kişiler adına yaşanılan gerginlikler ve de yapılan kavgalar sürmekte
Nasıl Belediye Başkanı olunur plan ve projeleri!...
Öç alma tuzakları.
Başka işimiz var mı ki…
Otuz yıldır oynanan bir oyun hala sürmekte.
Bitecek gibi de değil...
Tüm bu olumsuzluklar,
Ve de olanlardan ders çıkaramayan bir Hacıbektaş, şaşırtıyor insanı.
“Ülkemi aklımla sevmeye başladım” diyor, TÜSİAD eski başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ,
Ne kadar güzel ve de anlamlı.
Hacıbektaş’ı da, aklı ile seven kişilere o kadar çok gereksinim var ki…
Nafiz ÜNLÜYURT / HACIBEKTAŞ
<!--
var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';
var path = 'hr' + 'ef' + '=';
var addy37163 = 'nafizunluyurt' + '@';
addy37163 = addy37163 + 'hotmail' + '.' + 'com';
var addy_text37163 = 'nafizunluyurt' + '@' + 'hotmail' + '.' + 'com';
( '' );
37163 );
( '' );
//-->n
<!--
( '' );
//-->
<!--
( '' );
//-->
KAYNAK : Alevihaber.com - 12.02.2010