Kültür ve Turizm Bakanlığı, Başbakanlık Tanıtım Fonu, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, Alevi Kültür Dernekleri ve Alevi Enstitüsü'nün katkılarıyla düzenlenen ve 3 gün sürecek Doğumunun 800. Yılında Uluslararası Hacı Bektaş Veli Sempozyumu, Devlet Resim ve Heykel Müzesi'nde düzenlenen açılış töreniyle başladı.
Kültür ve Turizm Bakanı Ertığrul Günay, sempozyumun açılış töreninde yaptığı konuşmada, Hacı Bektaş Veli'nin en önemli özelliğinin ''bir ahlak öğretici olması'' olduğunu belirterek şöyle konuştu:
''Mevlana anlattıklarını binlerce mısralarla anlatmış, Mevlana'nın uzun bir kitabı var. Hacı Bektaş Veli'nin birkaç sözü var ve bence Hacı Bektaş Veli o birkaç sözde Mevlana'nın anlattıklarından fazlasını anlatıyor ve öğretiyor bize.
'Oturduğun yeri pak et, yediğin lokmayı hak et' bundan daha öğretici başka söz o çağda veya bu çağda... Kültür açısından da çok öğretici, turizm açısından da bunu neredeyse slogan haline getirmeyi düşünüyorum. Bu gerçek bir insanlık öğretisi. Hacı Bektaş Veli'nin en üstün tarafı bu ahlak öğreticisi tarafı olmalıdır.
Günay, konuşmasını semah gösterisinin sonunda dile getirilen sözlerle, onların duası gibi bitirmek istediğini belirterek, ''(Muhammed, Ali aşkına Allah bizi bağışlasın ve utandırmasın) dediler. Bütün kalbimle bu duaya katılıyorum. Allah bizi bağışlasın ve utandırmasın. Hep milletin söz üstün ve daim olsun'' dedi.
FARUK ÇELİK'İN KONUŞMASI
Devlet Bakanı Faruk Çelik ise konuşmasında, Alevi vatandaşların taleplerini çok iyi bildiklerini belirten Çelik, ''demokratik açılım'' çerçevesinde bu anlamda önemli çalışmalar başlattıklarını söyledi.
Bu çalışmaların başında ''Alevi Çalıştayı''nın geldiğini anlatan Çelik, Çalıştayın en önemli sonucunun toplumun tüm kesimlerinin katılımıyla ortaya çıkan gerçek tablonun devletin arşivinde yer alması olacağını kaydetti. Çelik, şöyle konuştu:
''Biz, herkesin hamın pişmesine katkı sağlamasını istiyoruz. Hamı pişirelim, amacımız bu, niyetimiz bu. Pişmişi ham etme konusunda geçmişte verilen olumsuz çabaların topluma maliyetini hepimiz biliyoruz. O halde 'geliniz' diyoruz, 'hamın pişmesine hep beraber katkı verelim'. Başka bir talebimiz yok. Bu konu istismar edilmeyecek kadar hassas, çözümsüz bırakılmayacak kadar hayati bir konudur. Onun için kimse bu konuları istismarda istikbal aramasın.'
Farklılıkların korunmasıyla zenginliklerin artacağına inandıklarını vurgulayan Çelik, ''Yok etmek değil, ortadan kaldırmak değil, ötekileştirmek değil, aksine benliğini koruyarak ortak tat ve lezzet içerisinde yaşamanın en doğru yol olduğu inancı içerisindeyim'' diye konuştu.
Öte yandan sempozyumda açılış konuşmaları öncesinde bir bölümü Türkçe bir bölümü ise Kürtçe söylenen deyiş işliğinde semah gösterisi gerçekleştirildi.
KAYNAK : AA - 19 Ekim 2009