HACI Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı İstanbul Şubesi’nin 8. Olağan Genel Kurulu geçtiğimiz pazar günü vakfın Okmeydanı’ndaki merkezinde yapıldı.
HACI Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı İstanbul Şubesi’nin 8. Olağan Genel Kurulu geçtiğimiz pazar günü vakfın Okmeydanı’ndaki merkezinde yapıldı. 281 delegenin kayıtlı olduğu genel kurul, iki listenin yarışına sahne oldu. Başkan Kamil Aykanat’ın listesi önceki yönetimde Genel Sekreter olan Kazım Sezer’in listesini 146’ya karşı 116 oyla geride bıraktı.
CEMEVİ DEMOKRATİKLEŞMELİ
Çok sayıda vatandaşın da izlediği genel kurulda, vakıfta daha aktif ve demokratik bir işleyişin yerleştirilmesi istekleri öne çıktı. Ev Kadını Nursel Yılar, Okmeydanı’nda cemevinin kuruluşundan bu yana kadın kolunun kurulmamasından şikayet ederek, “8 Mart Emekçi Kadınlar Günü etkinliğini bile erkekler kendileri organize edip kadınları kukla gibi davet ediyorlar” dedi. Şimdiye kadar yönetimde kadınların yer almamış olduğuna dikkat çeken Yılar, “Kadınların sadece seçim dönemlerinde değil, her zaman cemevinin faaliyetlerinde olması gerekir. Okmeydanı Cemevi’nin demokratikleştirilmesi gerekir” diye konuştu. Yılar ayrıca, hükümetin düzenlediği Alevi çalıştayı, Gazi ve Sivas olaylarının yıldönümleri gibi konularda vakfın daha etkin olmasını istedi.
1980 öncesinde DİSK’te sendikacılık yapan Bektaş Topkaya ise, yönetime birlik ve beraberlik içinde demokratikleşme için çalışma çağrısı yaparak, Hacı Bektaş Veli’nin “İncinsen de incitme” felsefesine gönderme yaptı.
ALEVİ ÇALIŞTAYI OYUNUNA GELİNMEMELİ
Emekli Belediye İşçisi Sabriye Doğan, vakıftan beklentilerini sıralarken, “Üyelerin çoğu işçi sınıfındandır, emekçidir. İşçi mücadelelerine destek verilmelidir” diyerek vakfın TEKEL direnişini sahiplenmesi gerektiğini dile getirdi. Vakfın “Kapalı kapılar ardında bazı belediyelerin ağızlara bal sürmesi” nedeniyle kısır döngülere sürüklendiğini söyleyen Doğan, hükümetin Alevi Çalıştayı oyunlarına gelinmemesini, kadın ve gençlik çalışmalarının geliştirilmesini istedi.
Çakmak Köyü Kalkındırma Derneği Başkanı Ali Gergin, şube yönetiminin üyelik politikasını eleştirerek, “Biat kültürünün kalkması gerekmektedir. Bu tür yapılanmalara gönül vermiş kişilerin üyeliklerinin sudan bahanelerle engellenmemeli” dedi.
Yönetimde “Alevileri temsil edebilecek, çağdaş, demokrat, aydın kişilerin bulunmasını” dileyen Kemal Karakoç, Alevi Çalıştayı’na gönderme yaparak, “Diyanet İşleri kaldırılmadığı sürece bunun bir önemi yok” dedi.
KÜLTÜR SANAT ETKİNLİKLERİ DÜZENLENMELİ
Yücel Yıldırım, şubede Gençlik Kolu Başkanlığı yaptığı dönemki deneyimlerini aktararak, kültür ve sanat etkinlikleri düzenlenmesinin önemini vurguladı. Üniversite öğrencilerine burs verilmesi, cenaze, nikah ve ibadetlerde görev yürütecek din adamlarının yetiştirilmesi, gençlik kollarının aktif hale getirilmesi, bilim kurulu oluşturulması, şube olarak periyodik bir bülten veya dergi yayınlanması önerilerini sıralayan Yıldırım, “Örneğin yakınımızdaki Fatma Girik Parkı’nda halka açık etkinlikler düzenlenebilir” diye konuştu. Alevi Çalıştayı’na da değinen Yıldırım, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ve okullardaki zorunlu din derslerinin kaldırılması, cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmesi taleplerinin altını çizdi.
İstanbul / Evrensel - Başak Deniz - 23.02.2010