Gündelik yaşamda Din, Laiklik ve Türban - 4

Çoğunluğa göre ramazanda lokantalar kapanmalıToplumun çoğunluğu ramazan ayında lokanta ve içkili yerlerin kapalı olması gerektiğini...

Çoğunluğa göre ramazanda lokantalar kapanmalı

Toplumun çoğunluğu ramazan ayında lokanta ve içkili yerlerin kapalı olması gerektiğini söylüyor. Buna karşılık bazı şeriat kurallarını onaylayanların oranı yüzde 10'u bulmuyor
 
Gündelik yaşamda Din, Laiklik ve Türban - 4

Türkiye'de hemen her ramazan ayında, bazı resmi dairelerin yemekhanelerinin kapatılması ve bazı yerel yönetimlerin esnafa dayatmasıyla gündeme gelen bir tartışma var: Ramazanda lokantalarla içkili yerlerin durumu.

Araştırmada bu konu da ayrıntılı olarak ele alındı. Deneklere "Ramazanda lokanta ve içikili yerler açık olmalı mı? Hangi zaman dilimlerinde açık ya da kapalı olmalı?" gibi sorular yöneltilerek, inanç gruplarının düşünceleri belirlenmeye çalışıldı.

Sonuçta, eğitim yükseldikçe veya yaş gençleştikçe bu konudaki hoşgörü (tolerans) oranlarının da yükseldiği ortaya çıktı.

İçkili yerlere hoşgörü düşük

Toplumun yüzde 45.4'ü ramazan ayında lokantaların açık olabileceğini düşünürken, yüzde 17.3'ü içkili lokantaların açık olabileceğini söylüyor. İftara kadar açık olmasını söyleyenlerin oranı, lokantalar için yüzde 35.8, içkili yerler için yüzde 10.1 düzeyinde. Lokantaların tümüyle kapalı olması gerektiğini söyleyenler yüzde 13.6 iken, içkili lokantaların tümüyle kapalı olması gerektiğini söyleyenler yüzde 67.6 oranında.

Toplumun yüzde 81'i ramazanda lokantaların tam gün veya belli zaman diliminde açık olmasına hoşgörülü bakarken, içkili lokantalara müsamaha yalnızca yüzde 27 oranında.

Başörtüsünden türbana ve çarşaf kullananlara doğru kayıldıkça, lokantaların ve içkili yerlerin tümüyle kapalı olması gerektiği fikri dikkat çekici biçimde yükseliyor.

Eğitim yükseldikçe veya yaş gençleştikçe bu konudaki tolerans oranları da artıyor.

Hoşgörülü çağdaş halkımız

Araştırmanın bugünkü bölümünde, yaşamın değişik durumları hakkında deneklerin tercihleri yayımlanmaktadır.

Ben bu tablolarda, halkımızın geniş hoşgörüsünü görüyorum. Yüzde 80'inden fazlası "Oruç tutarım" diyen bir toplumda, oruç tutanların bir kısmının bile ramazanda lokantaların açık kalmasında sakınca görmemesini, toplumun sağduyusunun işareti olarak yorumluyorum.

Asırlarca uygulanmış kurallara ters düşen medeni hukuk kurallarının toplumun geniş kesimince doğru bulunuyor olması, çağdaşlıkta epey yol aldığımızın göstergesidir.

Verilere göre, sofu ve dindar olarak nitelendirilebilecek denekler bile, kadın erkek ilişkilerinde ileri düzeydedir. Miras, faiz, kürtaj konularındaki veriler benim topluma karşı güvenimi artırdı.

Faize 'hayır' diyenler yüzde 52.7

Deneklere modern günlük hayat, gerekleri ve medeni hukuk, dini inanışın gerekleri ve dini hukuk hakkındaki değerleri ve tutumları ölçecek 7 ayrı cümle okunarak, bu cümlelerdeki yargı ve kanaatleri doğru bulup bulmadıkları soruldu.

Miras bölüşümünde kız ve erkek çocuklar arasında ayrım olup olmaması konusunda, yüzde 92'lik kesim eşit olması gerektiği, yüzde 8'lik kesim farklı olması gerektiği fikrinde.

Kürtaja bakışta ise birbirine daha yakın oranlar çıktı. Yüzde 48.3 kürtaja karşı fikre sahipken, onaylayanlar yüzde 40.9 düzeyinde.

Erkeklerin ikinci eş alması fikri yüzde 87.2'lik kesim tarafından kabul edilmezken, yalnızca yüzde 10.5'lik kesim ikinci eş fikrini onaylıyor.

Kadınların da erkeklerle beraber cuma ve cenaze namazı kılabilmeleri fikrini onaylayanların oranı yalnızca yüzde 14.2 iken, bunun yanlış bulanların oranı yüzde 74.5 düzeyinde.

Erkekler kadınların elini sıkmamalıdır fikrinde olanlar yüzde 33.9, "kadın erkek el sıkışabilir" diyenler yüzde 60.9 oranındadır.

Belediyelerin dini törenler düzenlemeleri yüzde 68.8 tarafından doğru bulunmakta, yüzde 19.2 yanlış bulmaktadır.

Bankalardan faiz almak yüzde 38,6 tarafından normal bulunurken, yüzde 52.7 tarafından yanlış bulunmaktadır.

İnançlılar, kız ve erkek çocukların eşit miras almasına yüzde 94.5, faiz almaya yüzde 56.3, belediyelerin dini tören düzenlemelerini yüzde 55.1, kadınların erkeklerle beraber cuma namazı kılmalarını yüzde 18 oranlarında doğru buluyor. Aynı kesim ikinci eşi yüzde 89.3, erkeklerin kadınların elini sıkmamasını yüzde 74.9, zorunluluk olsa bile kürtajı yüzde 40.2 oranında yanlış buluyor.

Dindarlar, kız ve erkek çocukların eşit miras almasına yüzde 91, zorunluluk olsa bile kürtaj olmayıp doğurmayı yüzde 52.7, belediyelerin dini tören düzenlemelerini yüzde 78.3, kadınların erkeklerle beraber cuma namazı kılmalarını yüzde 11.6 oranlarında doğru buluyor. Bu kesim ikinci eşi yüzde 86.7, erkeklerin kadınların elini sıkmamasını yüzde 53.6, faiz almayı yüzde 63 oranında yanlış buluyor.

Sofular, kız ve erkek çocukların eşit miras almasına yüzde 86.9, zorunluluk olsa bile kürtaj olmayıp doğurmayı yüzde 61.2, belediyelerin dini tören düzenlemelerine yüzde 78.1, kadınların erkeklerle beraber cuma namazı kılmalarını yüzde 8.6 oranlarında doğru buluyorlar. Sofu kesim ikinci eşi yüzde 81.2, erkeklerin kadınların elini sıkmamasını yüzde 46.7, faiz almayı yüzde 68.8 oranında yanlış buluyor.

MİLLİYET - 6 Aralık 2007

Güncel Haberleri

Kendi kaleminden: Rabia Mine kimdir?
‘Bizim Yunus’ genelgesine tepki
Önlü: Dersim’in doğası talan edilirken itiraz edilmesin istiyorlar!
Diyanet: 'Kadın-erkek el ele olmasın'
Seyahat yasağı mağdurları isyan ediyor