Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Fevzi Gümüş, Sabah gazetesi yazarı Emre Aköz'ün Alevilere yönelik açıklamalarına sert çıktı. "Ayrımcılık almış başını gidiyor" diyen Gümüş, "Emre Aköz gibilerin iktidarın pembe dünyasında itaatçı, biatçi ve farklılıklara saldırgan tutumunu yıllardır üzülerek gözlüyoruz" dedi.
Cumhuriyet Haber Portalı- Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Fevzi Gümüş, Sabah gazetesi yazarı Emre Aköz'ün Alevilere yönelik yaptığı açıklamaları sert bir dille eleştirdi. Türkiye'nin içerisinde bulunduğu duruma ilişkin de açıklamalarda bulunan Gümüş, "Yargıya doğrudan müdahale edildiği, insanların kimliklerinin kültürlerinin farklı olmasından dolayı ayrımcılığa uğradığı, 12 Eylül’le özerkliğini ve özgürlüğünü yitiren üniversitelerin YÖK eliyle modern medreselere dönüştürüldüğü bir ortamdan geçiyoruz" dedi.
AKP iktidarının din eğitimi politikasına değinen Gümüş, zorunlu din dersi eğitiminden sonra düşürülen katsayılarla dinsel eğitimin her alana yayılması uğraşı verildiğini söyledi. Gümüş, "Uzunca bir süredir Türkiye’yi yönetenlerin baş tacı ettiği imam hatiplerin önü tam açılıyor. Yargıçlar ve savcılar arasında çok Alevi var diye yapılan itirazlar boşuna değil. AKP şimdi bu alanı da tümüyle imam savcılarla, imam hakimlerle doldurmayı hedefliyor. Türkiye’de adı var kendi olmayan laiklik tümüyle rafa kaldırılıyor" ifadesinde bulundu.
Fevzi Gümüş, Emre Aköz'ün açıklamalarına ilişkin olarak ise, "Sabah Gazetesi yazarı Emre Aköz, siyasileşmiş dinsel ideolojisini ülkeye hakim kılarak, siyasi öncelikleri doğrultusunda kamuoyunu tanzim etmeye çalışan mevcut siyasi iktidara daha, daha fazla yaltaklanmaya çalışarak Alevilere ve onların değerlerine saldırmaya devam ediyor. Bu ülkede bir tek alevi dahi yaşasa onun hak ve özgürlüklerini savunmanın ve güvence altına almanın laik demokratik devletin görevi ve ödevi olması ve dahası onun haklarını ve özgürlüklerini savunmanın demokratlığın kıstası olduğu gerçeğini atlayarak, Alevilerin sayısını ve azlık olmalarını gündeme getirerek, Onlar’a karşı uygulanan ayrımcı ve ötekileştirirci devlet ve iktidar bakışını pekiştirmeye çalışıyor. Açıkça Alevilere azsınız bu ülkenin geleceğine dair kaygı duyamaz, söz söyleyemezsiniz demek istiyor. Bizler iktidar ilişkisinin bir köleleştirme, yozlaşma ve yabancılaştırma ilişkisini ürettiğini bu ülkede yaşayan yurttaşlar olarak üzülerek biliyor ve izliyoruz. Emre Aköz gibilerin iktidarın pembe dünyasında itaatçı, biatçi ve farklılıklara saldırgan tutumunu yıllardır üzülerek gözlüyoruz" dedi.
Ayrımcılık almış başını gidiyor. Emre Aköz çıkıp Alevilere fütursuzca ‘Sen kim oluyorsun da yüzde 15 nüfus ile önemli bir kurumda yüzde 50 temsil ediliyorsun’ diye yazabiliyor. Çünkü bunların zihniyeti böyle" açıklamasında bulundu.
Ayrımcı zihniyetler için Türkiye'yi yönetmenin kurallarının olduğunu belirten Gümüş, bu kuralları şu şekilde sıraladı:
"Hırsız olabilirirsin. Deniz Fenerci olabilirsin. Önemli değil, bu ülkeyi yönetebilirsin. Rüşvet alabilirsin. Önemli değil, bu ülkeyi yönetebilirsin. Elin Sıvas katliamına karışmış olabilir, Maraş’a karışmış olabilir. Hrant Dink cinayetine göz yummuş olabilirsin. Önemli değil, bu ülkeyi yönetebilirsin. Darbeler yapmış, 17 yaşındaki Erdal Eren’in yaşını büyüterek astırmış olabilirsin. Önemli değil. Çünkü sen zorunlu din dersi uygulamasını da başlatansın. O halde bu ülkeyi yönetebilirsin, üstelik yerin de cennet olur! Hırsızlık, rüşvet, yolsuzluk, cinayet, bu ülkeyi yönetmenin önünde engel değil."
Asıl engelin Alevi olmak, suçlu olmak ve dürüst olma olduğunu söyleyen Gümüş, "Evet, eğer solcu isen, Alevi isen, hem darbeye, hem de şeriata karşıysan bu ülkeyi yönetemezsin. Emre Aköz bunu söylemek istiyor. Böyle diyenlerin kumaşı aynı kumaş. Menderes’den beri bunların kumaşı aynı kumaş. Sabah yazarı Emre Aköz’ün kumaşı da aynı. Bu ülkeyi en azından son 60 yıldır yönetenler bellidir. Biri iki kısa dönem hariç, hepsi de Türk İslam sentezcisi, hepsi de Amerikancı, hepsi de adalet diyerek adaletsizliği hakim kılanlar. Ülkeyi yönetenlerin tamamının Sünni kökenli olduğu açıkça biliniyorsa ve ülkenin karne notu ekonomide, siyasette, eğitimde, toplumsal yaşamdaki ilişkilerde kötüyse faturayı kime çıkartmak gerekiyor? Herhalde fatura Alevilere ve ‘ötekilere’ çıkartılamaz. Bu faturanın adresi açıkça ‘Türk İslam Sentezi’dir. İşte Alevilere laf atanlar bunlar. Aleviliği karalayanlar bunlardır. O yüzden Emre Aköz gibilere diyoruz ki: Kötülük arayacaksanız kendinizden başlayarak arayın. Sorumlu arayacaksanız kendi aranızda bulun" diye konuştu.
"81 ilin valisinde kaçı Alevi? TBMM’de Alevi bakan var mı? Müteşarların kaçı Alevi? YÖK üyeleri içinde Alevi var mı? 100 bin kişilik Diyanet’te kaç tane Alevi var? Sahi, evrim teorisi yerine yaratılış teorisini öne çıkaran TÜBİTAK’ta Alevi var mı?" sorularını soran Gümüş, "Türkiye’de Alevilerin, solcuların demokrasi talepleri için yaptıkları mücadeleyi ispata gerek yoktur. Dün darbeci olan bu gün demokrasi kahramanı kesilenlerin önce Maraş Çorum ve Sıvas Katliamı ile yüzleşmeleri, hangi çirkin yüzle karşılaşmaktan korkmadan aynaya bakmaları ve bütün Türkiye’den özür dilemeleri gerekir. Gerisi lafı güzaftır" dedi.
Gümüş konuşmasını, "Emre Aköz gibilerin her türden ayrımcı yaklaşımlarına; ret inkar ve asimilasyoncu bakışlarına inat Aleviler olarak dün olduğu gibi bu günde daha kararlılıkla laik, özgür ve demokratik bir ülke yaratmak için dünden daha kararlı bir şekilde sorumluluk almaya devam edecektir" şeklinde sonlandırdı.
Cumhuriyet Haber Portalı / Damla Yılmazkaya - 30 Temmuz 2009