Orgeneral Başbuğ, Genelkurmay Başkanlığı’nı Orgeneral Büyükanıt’tan törenle devraldı.
Orgeneral Başbuğ konuşmasında, "Giderek güçlenen bazı cemaatler, ekonomiyi yönlendirmeye, sosyo-politik yaşamı biçimlendirmeye, dine bağlı bir yaşam tarzı olarak sosyal kimliklerini ortaya koymaya çalışmaktadırlar" dedi.
ORGENERAL İlker Başbuğ, Genelkurmay Başkanlığı’nı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’tan törenle devraldı. Başbuğ, "Türkiye, ulus devletin yaşanmasına engel olmayacak kültürel değişimleri sağlamıştır. Türkiye’den bunun dışında kurumsal düzenlemeler beklenemez. Üniter devlet yapısına zarar verecek düzenlemelerden kaçınılmalıdır" dedi. Türkiye’nin ABD ile ilişkilerinin "her zamankinden çok daha önemli" olduğunu vurgulayan Başbuğ, "işbirliği mükemmel" ifadesini kullandı. Başbuğ cemaatlerin ekonomik gücünün yarattığı riske de değindi. Başbuğ’un 40 dakika süren tören konuşmasında şu başlıklar yer aldı:
Barış ve güvenlik Artık küresel anlamda barış ve güvenlik ya her yerde ya da hiçbir yerdedir. Bu saptama barış ve güvenliğin ne tek başına ülkeler, ne de ittifaklar tarafından sağlanabileceğini göstermektedir.
Geniş bir tehdit yelpazesi Türkiye zor coğrafyada, geniş bir risk ve tehdit yelpazesiyle karşı karşıyadır. Bu nedenle, birbirini tamamlayan ve destekleyen güçlü politik, ekonomik, teknolojik, sosyo-kültürel ve askeri güç unsurlarına sahip olmak zorundadır. Türkiye’nin coğrafi şart ve zorunlulukları, bazı Avrupa ülkelerinin içinde bulunduğu koşullarla aynı değildir. Keşke öyle olsaydı.
TSK her zaman taraftır Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesi ulus devlet, üniter devlet ve laik devlet temeline dayanmaktadır. Türk Silahlı Kuvvetleri, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesinin korunmasında her zaman taraftır.
Alt kimlikler Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal ve arkadaşları, ulusu oluşturan bütün unsurların varlığını ve olabilecek farklı alt kimliklerini hiçbir zaman inkár etmemişlerdir. Farklı kimliklerini korurken, ortak paydalar üzerinde kendi istekleriyle birleşen ve bir üst kimlik altında yaşamayı kabul edenlere "Türk Milleti" ismini vermişlerdir.
Küreselleşme eleştirisi Ulus devletin çeşitli tehditler altında olduğunu söylemek ile ulus devletin artık ömrünü tamamladığını söylemek çok farklıdır. Birincisini söylemek ne kadar doğruysa, ikincisini iddia etmek o kadar yanlıştır. Bugün küreselleşmenin baş aktörleri de küreselleşmenin olumsuzluklarına karşı koymak için, kendi ulusal yapılarını korumaya ve güçlendirmeye çalışmaktadırlar. Bu durumun ABD’de ve Avrupa Birliği ile üye ülkeler arasında da yaşandığını görmemezlikten gelemeyiz.
Endişe duyuluyor Toplumun bir kesimi, yeni yaşam tarzının oluşumunda dini düşüncelere büyük bir ağırlık verildiğini düşünmekte ve gelişmelerden büyük bir endişe duymaktadır. Bu endişe ciddiye alınmalıdır. Çoğulcu demokrasi anlayışı çerçevesinde, toplumsal huzur için bu zorunludur.
Cemaatlere karşı tedbir Sosyal devlet niteliğinin zayıflamasının toplumları cemaatleşmeye ittiği bir gerçektir. Bu kapsamda giderek güçlenen bazı cemaatler, ekonomiyi yönlendirmeye, sosyo-politik yaşamı biçimlendirmeye, dine bağlı bir yaşam tarzı olarak sosyal kimliklerini ortaya koymaya çalışmaktadırlar. Ancak bu sosyal gerçek doğru analiz edildiği takdirde, bu oluşuma karşı alınacak tedbirlerin başarı şansı olabilir.
ABD ile ilişkiler tarihidir
Irak’ın kuzeyindeki terör örgütü mensuplarına karşı Aralık 2007’den beri, TSK çok etkin hava ve kara operasyonları icra etmiştir ve etmeye devam edecektir. Bu operasyonların icrası öncesi ve icrası esnasındaki, TSK ile ABD Silahlı Kuvvetleri arasındaki işbirliği ve anlayış mükemmel seviyededir. Önemli görevlerimizden birisi de, bu işbirliğinin korunmasıdır. Bugün bu ilişkiler, iki ülke için her zaman olduğundan çok daha önemlidir. Türkiye’nin ABD ile olan ilişkileri, belirli bir konuya bağlanamayacak kadar geniş ve kapsamlıdır.
Özgür EKŞİ / ANKARA
HÜRRİYET - 29 Ağustos 2008