Dünya insanlığı, bugünlerde can telaşında
Büyük kapanmaz diye bildiğimiz firmalar kapalı, yada kısmen açıklar, Hava trafiği neredeyse tamamen durdu.
Hükümetler alarm paketleri, yardım paketleri açıyorlar, ülkelerde, tecridi yaygınlaştı, 45-85 yaş grubu birinci derecede risk altında.
%57 oranla erkek nüfüs gerçekleşen ölümlerde önde. Temel ihtiyaç maddeleri gıda ilaç vb. dışında bir çok işletme kapalı
İnsanlar tedirgin, Dünyada OHAL yaşıyor.
Sanırım Mazlumların ahı tuttu..!!
Gerçekler ve yalanlar komplo teorileri iç içe ne üdüğü belirsiz, gözle görülmeyen bir virüs sistemi tıkadı.
Dinlerin, inançsal mekanların, din adamlarının işe yaramadığından, çaresiz evlerinde mecburen iskan oldular. İnsanlar
Yetkililer, bilim insanlarının gözlerinin içine bakıyor..!!
Ne olur çare..!!!
Haydi müjdeyi verin,, aha, Çin çözmüş, yok Kübada ilaç var,, Amerika aşı yapmış, çare değil, her bireyde farklı bir şekle giren,sürekli mutasyon geçiren el yapımı laboratuvar imalatı virüs..!!
Ölümü hazırlayan bilim, ölümlerde çare olan bilim...!!
Einstein atomu buldu.., Japonyanın iki kentine sebebi oldu.
Bilim insanlığın emrinde değil ise sonuçları felaket, bilimsel gelişimi, insan merkezli yapmaz ise insanoğlu kendi sonunu basit bir hata ile getirebilir.!
Nükleer kıtalar arası balistik füzeler niçin.??
Güç iktidar hırs, daha fazla iktidar, daha fazla güç daha, daha nereye kadar..??
Çare yine bilimde...!!!
Nükleer kimyasal Biyolojik silah laboratuvarı kuran, robot asker, robot işçi, robot üretim robotlaşmış insanı, üreten sistemin karşısında, vicdanlı bilim insanına ihtiyacın had safhada olduğu günümüzde, bu virüs alarm veriyor..!!!
Geri dönülmez sona, dur demek için geç kalmadan, gerçekten, insanileşme, paylaşımcı, kimlikleri zenginlik, insanlığın kültürel, İnançsal, tarihsel mirasını ortaklaştırabilir. İnsanı insan gören, hiç bir ayrımı kabul etmeyen, bayraklara sınırlara sınıflara, cinsiyetlere, dillere, bölgelere, etnik inançsal ayrılıklara, karşı birlikte durabilen insanca yaşamak istiyorum diyebilen, bir geleceği çocuklarımıza, torunlarımıza, borçluyuz..!!!
Azteklerin, Mayaların, Sümerlerin, Medler in, Göktürklerin, Romanın, Mısırın, Orhun'nun, Bütün gelmiş geçmiş inananç ve dinlerin, yapılan yaşanan, güzel iyi kötü doğru yalnış savaşların felaketlerin mirasçısı insanoğludur.
Uzayda yaşam olanakları aradığı günümüzde gerçeğine kör olması nasıl bir şeydir..!!
Alevilerde YOL düsturu gereği bu söylediklerim hiçbiri ile çelişmez, inancın merkezine İnsanı koymuş, Sevgi inancı Kadim den günümüze aslında bu mesajları vermiştir.
Bu gün içine düşürüldükleri hallerden sıyrılarak, en etkili şekilde, İnsanlığa doğru mesajları iletebilirler, bu dilden anlayan dünyada çok, yeterki bizler mesajı anlatabilelim.
Lafla sakız çiğnemeyelim.
Samimi şekilde, başka inançların taklitçisi değil, kendimiz olmayı becerlim.
"" BABA erenlerin yoluna, bir genç dikilmiş
Baba demiş, ben sakız çiğnemeyi severim.
Tuvalete bile sakız çiğnerim.
Geçenlerde bir amca beni azarladı, dediki ayıp değilmi, sen tuvalete, sakız çiğniyorsun.
Bende bunda ne var dedim, neredeyse beni dövecekti.!
BABA gence bakmış, Oğul elbette bir şey yok, lakin Tuvalette çıktığında sakız çiğnersen, seni bir bok yemiş sanırlar..! ""
Elbette bu günleri atlatacak, çok kısa sürede virüsün belki adını unutacağız..!
Ama gerçeklerin ışığına göz kapatmak yetmez, kör olanlar, bedelini ağır öderler..!!
"Bilimden gidilmeyen Yolun sonu karanlıktır.!"
(Pir Bektaşi Veli)
Elbette insanlık için..!!
Gerçekler demine devranına...
Aşk ile..
Binali İpek
24.03.2020