8 Kasım yürüyüşü
Binali EFE / ekemer.com
Aleviler, Alevi Bektaşi Federasyonu öncülüğünde dün, yani 8 Kasım da alanlardaydı. Sayıları yüz binleri bulan coşkulu bir katılım gerçekleşti. Öncesinden bilinen 6 maddelik: Cem evlerinin yasal statüye kavuşması, Diyanet Başkanlığının feshedilmesi, Alevi köylerine Cami yaptırılmasından vazgeçilmesi, zorunlu din derslerinin kaldırılması taleplerimiz vb. haykırıldı.
Otobüs ve diğer ulaşım araçlarıyla Türkiye’nin her tarafından akın akın insan Kadıköy meydanını doldurdu. Mitinge çok sayıda Sünni vatandaş, siyasal parti ve sivil toplum örgütleri, sanatçı ve tanınmış şahsiyetlerde katılarak dayanışma içinde olduklarını gösterdiler.
Bir yıl önce
Bir öncesi benzeri bir büyük miting yapılmış ve ilk defa Aleviler gerçek anlamda sokağa çıkmış oldular. Bir yıl önceki mitinge 100 bin insan katılmıştı. Ve bu cumhuriyet tarihinde Alevilerin yaptığı en büyük mitingdi. Sürekli ötekileştirilmeye, Alevi haklarının yasal statüye kavuşturulmasına karşı ayak sürümeye ve Alevilerin hala Sünni asimilasyona tabi tutulmasına karşı alanlara çıkmışlardı.
Geçen yılki taleplerimiz bu yılkinden hiç farklı değildi. Bu koşullarda dün yapılan miting gündeme geldi.
Bir yıl gibi önemli bir zaman süreci geçmiş olmasına rağmen ne yazık ki düne kadar bu konuda parlamentoda salt çoğunluğa ve hatta Anayasayı değiştirme gücüne sahip olmasına rağmen, AKP Alevi hak ve özgürlüklerine yerine getirilmesine dair, hiç bir ciddi adım atmadı.
Yapılan Alev Çalıştayları göz boyamanın yanı sıra, bir biçimiyle de Alevilerin Sünniliğe eklemlenmesi çerçevesinde yürütülen bir faaliyet olarak değerlendirmek lazım. Bunun böyle olduğunun en önemli kanıtı, tüm Alevi toplumu temsilcilerinin söz birliği içinde Alevi Çalıştayı’na katılmasına, Alevi heyetinin talepleri dinlenmesine rağmen, her şey Diyanete ve ilahiyatçılara, daha doğrusu hükümetin belirlediği ‘Sünni ulemanın’ insafına havale edildi.
Buradan bir şey çıkmayacağı apaçıktı, fakat Aleviler ola ki bir umut bir şeyler olabilir veya oyunbozanlık suçlaması ile karşı karşıya kalınmaması duyarlığı içinde bu Çalıştaylara katılmıştı. Gelinen nokta aslında ne yazık ki şu anda dün kaldığımız noktadır.
Tek farklılık Alevilerin örgütlenmesinde, hak ve özgürlüğüne sahip çıkılması konusunda vardıkları muazzam ilerlemedir.
Alevilerin örgütlenme ve haklı talepleri için sokağa çıkma iradesi, artık bundan sonra geri dönüşü olmayan bir noktaya gelmiş bulunmaktandır. 8 Kasım Mitinginden çıkaracağımız en önemli ders bence budur.
Kısa gelecekte bizi neler bekliyor?
Önümüzdeki süreçte AKP'nin, Alevilerin haklarının yerine getirilmesi doğrultusunda ayak sürümeye devam edeceği aşikardır. Dünya konjüktürüne bağlı olarak dış politikada Türkiye çoktan bir reform sürecine girmiş bulunmaktadır. AKP bu süreci iç dengeleri de kendisine göre gözetecek şekilde bunu yeri ve durumuna göre kendi çıkarına tahvil etmeye çalışacaktır. Tam bu bağlamda, diğer açılımlar dahil, "Alevi Açılımı" seçim sathı mahalline girildiğinde daha da önemlilik arz edecektir. Belki de bu esnalarda AKP Alevilerin haklı taleplerini yetersizde olsa bir biçimi ile yasal statüye kavuşturabilir. Bu şu anlama gelecektir bir taraftan dış dengeler açısından ABD ve AB’nin beklentilerine cevap vermiş olacak, diğer taraftan iç dengeler gözetilerek kendi Sünni seçmen kitlesine, "Alevilere hak tanımama konusunda elinden geleni yaptığını, ama yapılan çok yönlü baskı altında bunu kabullenmek durumunda kalığını“ anlatmaya çalışacaktır.
Binali EFE / Antalya
<!--
var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';
var path = 'hr' + 'ef' + '=';
var addy6834 = 'binaliefe' + '@';
addy6834 = addy6834 + 'hotmail' + '.' + 'com';
var addy_text6834 = 'binaliefe' + '@' + 'hotmail' + '.' + 'com';
( '' );
6834 );
( '' );
//-->n
<!--
( '' );
//-->
<!--
( '' );
//-->
Ekemer.com - 9 Kasım 2009