Muğla / Datça - Muğla'nın Datça İlçesi'ne bağlı Hızırşah Köyü'nde, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen şenlikte Aleviler'in sorunları ele alındı.
Muğla'nın Datça İlçesi'ne bağlı Hızırşah Köyü'nde, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen şenlikte Aleviler'in sorunları ele alındı. Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez, "Türkiye'nin daha düzgün ve daha barışık yaşayabilmesi için Alevi kültürüne ihtiyacı vardır" dedi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Datça Belediyesi'nin de katkılarıyla düzenlenen şenliğe, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez ve çok sayıda davetli katıldı.
Şenliğin açılış konuşmasını yapan Geçmez, hükümetin çağrısı ile düzenlenen çalıştayları ağır bir dille eleştirdi. Alevi çalıştaylarının Aleviler adına kötü bir sınav olduğuna değinen Geçmez, "Beş Yıldızlı otellerde dört gün beş gün tatil yapıp, onun keyfini çıkartmaya çalıştılar. Bu yol keyif yolu değildir. Herkes bilsin ki, bu yol kıldan ince, kılıçtan keskindir" dedi.
Aleviler'in Selçuklu ve Osmanlı döneminden beri zulme uğradığını iddia eden Geçmez, şunları söyledi:
"İnancımızın dilini dahi bize unutturdular. Başka bir dille konuşmamızı, selam vermemizi, çocuğumuzu yetiştirmeyi öğretmeye çalıştılar. Ama başaramadılar. Kellerimizi aldılar, canlı canlı yaktılar, katliama uğrattılar. Ama halen Aleviler, 'Yolumuz Ali yoludur, Kabemiz insandır' diyorlar. Türkiye'nin daha düzgün ve daha barışık yaşayabilmesi için Alevi kültürüne ihtiyacı vardır. Bizim için insanın doğduğu yer, konuştuğu dil, inandığı değerler çok önemlidir. Onları asimile etmek bizim görevimiz değildir. 'Aslonan insandır' deriz. ve ondandır ki düşmanımızın dahi insan olduğunu unutmayız. Bu ülkede birbirimizi düşman etmeye çalıştılar. Kiminin dininden ötürü ötekileştirilmeye çalışıldı. Kimi dilinden ötürü, kimi siyasi değerinden ötürü. Ama sonuçta bizi düşman edenler kendi çıkarları, gelecekleri ile ilgili ciddi imparatorluklar kurarlarken, yine ezilen biz olduk. Yine ölenler öldürülenler bizim çocuklarımızdı. "
Konuşmasında Aleviler'e de seslenen Geçmez, "Birbirimizi anlamayız. Bir Alevi'nin inancı ne kadar kıymetli ise bir Sünni'nin inancı da Alevi'nin gözünde o kadar kıymetli olmalıdır" dedi.
Alevi örgütleri olarak hükümete sorunları çok net bir şekilde aktardıklarına da değinen Geçmez, "Biz 'Aleviler'in ibadethanesi cemevidir' dediğimizde, 'Siz İslam'ı mı bölmek istiyorsunuz? İslam'ın tek ibadethanesi camidir' diyerek bizi bölücülükle suçladılar. Oysa ki özgürlükçü olduğunu söyleyen hükümet, hak gasplarına karşı Avrupa'da sürekli konuşan Başbakanımız, 'Asimilasyon insanlık suçudur' diyen, Almanya'da Türk çocuklarının Türkçe eğitimi verilmemesinden ötürü, Alman Başbakanı Markel'e o gün, 'İnsanlık suçudur' diyen Başbakanımız, Türkiye'de Aleviler'in din ve diyanetle ilgili isteklerini bölücülük ve teröristlik olarak nitelendiriliyor" diye konuştu.
Aktüel Marmaris - DHA - 24.07.2011