BDP Milletvekili Sebahat Tuncel, idam Seyit Rıza ve arkadaşları anısına düzenlenen panelde, "İstanbul'da, İzmir'de Türk Aleviler zorunlu din dersine karşı oturma eylemi yapıyor. Diyarbakır'da Kürt Aleviler hergün sokaklarda direniyor. Temel sorun bu. Türk Aleviler de Kürt Aleviler de aynı paydada bir araya gelmelidir" dedi.
İSTANBUL- Sultangazi'daki Gazi Cemevi'nde idam edilen Seyit Rıza ve arkadaşları anısına panel düzenlendi.
BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, Pirsultan Abdal Derneği Genel Sekreteri Kemal Bülbül, YAKAYDER yöneticisi Musa Kulluk ile Özgür Demokratik Alevi Derneği Genel Başkanı Özcan İnce'nin konuşmacı olarak katıldığı panele 250 kişi katıldı.
Salona, “Seyid Rıza şahsında devlet tüm kayıp mezarlarının hesabını vermelidir” pankartının yanısıra çok sayıda Kürtçe pankart yer aldı.
TUNCEL: HEP BİRLİKTE DİRENECEĞİZ
Tarihin egemenlerin ve direnenlerin olmak üzere iki ayrı kanalı olduğunu söyleyen Milletvekili Tuncel, katlimları fiziki, kültürel ve siyasal olmak üzere üç eksende anlattı. Tuncel, “Dersim'de, Çorum'da, Maraş'ta devlet fiziki katliamlar yaptı. Yetmedi, dilimizi, dinimizi elimizden alarak kültürel soykırım yaptı. O da yetmedi, Diyarbakır'da KCK davasında kürtlere, İstanbul'da Kürtlerin dostları olan SDP ve TÖP yöneticilerine uygulanan siyasi soykırımdı” dedi.
Devletin insanları, Kürt-Türk, Alevi-Sünni şeklinde ayrıştırdığını belirten Tuncel, Alevilerin Kürt Türk ayrımı yapmadan mücadeleyi ortaklaştırmaları gerektiğini söyledi. Tuncel, şöyle devam etti: “Şeyh Sait ile Seyit Rıza'yı birleştirmek istemeyenler bugün Türk Alevilerle Kürt Alevileri ayrıştırıyor. İstanbul'da, İzmir'de Türk Aleviler zorunlu din dersine karşı oturma eylemi yapıyor. Diyarbakır'da Kürt Aleviler hergün sokaklarda direniyor. Temel sorun bu. Türk Aleviler de Kürt Aleviler de aynı paydada bir araya gelmelidir. 12 Mart'ta Gazi katliamında emekçiler parça parça direndiler, sonra hepsi bir araya geldi, polisleri püskürttü. Türkiye'deki devrimcileri başarısı ile Kürdistan'daki devrimcilerin başarısı ortak. Kürtler dirensin ben dayanışayım, aleviler dirensin ben dayanışayım demek yok öyle. Hepimiz birlikte direneceğiz.”
BÜLBÜL: KATLİAM MANTIĞI OSMANLIDAN BU YANA SÜRÜYOR
Pirsultan Abal Kültürr Dernekleri Genel Sekreteri Kemal Bülbül, soykırım geleneğinin 1800'lü yıllardan bu yana sürdüğünü söyledi. Bülbül, “Şifre 'kırım'dı. Bunu Selçuklu'da Osmanlı'da Cumhuriyette'de yaptılar” dedi. Bülbül, Anayasa referandumu öncesi Dersimde yaşananlara ilişkin "katlim" diyen ancak referandumdan sonra sözlerini unutanları eleştirdi. Sözlerini şöyle sürdürdü: “Celal Bayar Başbakandı, İsmet İnönü Cumhurbaşkanıydı, 'biz değildik' diyen Başbakan'da bu olaydan sorumludur. Türk-İslam sentezi topyekün devlet mantığının ürünüdür. Ne tek başına Elazığ Valisi'nin ne de Alp Doğan Paşa'nın tek başına yaptıkları bir katliam değildir. Atatürk hastaydı haberi yoktu dersek, Atatürk'e hakaret ederiz. Ondan habersiz kuş uçmazdı. Kılıçdaroğlu, 'Ben o zaman doğmamıştım dahi' diyerek kendini savundu ama CHP o zaman vardı, iktidardaydı. Bundan kolay kurtulamaz.”
KULLUK: KÜRTLER HER DÖNEM KİMLİĞİNİ SAVUNACAK
YAKAYDER Genel Başkanı Musa Kulluk, Tunceli'deki orman yangınlarına işare etti, “Meşe ağaçları, inatçıdır, Yanınca bir sonraki sene daha yeşil boy verirler. Kürtlerde meşe ağaçlarına benziyor. Dersim 38'de devlet, Kürtlerin bir daha kültürü, kimliği için ayağa kalkmayacağını düşünüyordu. Bizi katledenler bir şeyi unuttular: 'Tarihte bu güne kadar ep sefer olmuş ama zafer olmamış' bu seferde zaferleri olmayacak” dedi.
İNCE: DEVLETLİ DEĞİL DERYALIYIZ
Özgür Demokratik Alevi Dernegi Genel Başkanı Özcan İnce ise, Dersim olaylarını “rıza” perspektifi ile değerlendirmek gerektiğini söyledi. “Hak yolunda insan ve doğa bir bütündür. Biz devletli toplum değil, deryalıyız” dedi.
Etkin Haber Ajansı / 22 Kasım 2010 Pazartesi