Gazeteci Zeynel Gül, Tahtacı Aleviler ve 12 İmam oruçlarına ilişkin PİRHA‘ya açıklamalarda bulundu.
Tahtacı Alevilerin, Muharrem ayı yerine Aşır ayı tanımını kullanıldığını söyleyen Gül, “Tahtacı Aleviler muharrem ayına ‘Aşır ayı’ der. Aşureye de aşır çorbası denir. Aşurenin piştiği güne de ‘Aşır Bayramı’ denir. Diğer Alevi toplumları gibi 12 gün boyunca bir şey yemezler, yas tutarlar. Bu nedenle hem yas hem aşır ayı birlikte anılır” dedi.
“TAHTACI ALEVİLER AŞIR AYINDA ORUÇ SÖZCÜĞÜ YERİNE YAS SÖZCÜĞÜNÜ KULLANIRLAR“
Tahtacılar açısından aşır ayı oruç tutma olmadığının altını çizen Gül, Oruç kutsal kitapların emri değil ve karşılığında bir mükafat olan hem inançsal hem davranışsal inanıştır. Öldükten sonraki yaşamı güzelleştirmek için oruç tutularak cennete gitmeyi veya günahlardan sıyrılmayı vaat eden böyle bir karşılığı olan inançtır. Yas ise; bitmek bilmeyen bir acıyı hiçbir karşılık beklemeden tutulan vicdan ve akılda hissedilen bedensel bir davranıştır. Bu nedenle Tahtacı Aleviler aşır ayında oruç sözcüğü yerine yas sözcüğünü kullanırlar. Belki en doğru olanı da budur. Tahtacı Alevilerde Masum-u Pak ve Ana Fatma oruçları bilinmiyor” ifadelerini kullandı.
“TAHTACI ALEVİLERDE AŞIR ÇORBASI KUTSAL SAYILIR”
Aşır ayı süresince yapılan ritüellere de değinen Gül, şunları söyledi:
“Tahtacı Aleviler yası 12 gün süre bir akşamdan bir akşama tutarlar. Akşam gün batarken önce ağızlarına tuz alırlar sonra yemeklerini yerler. Bu yemeklerin içinde et yoktur, süt yoktur, besleyici değildir. O görkemli sofraların hiçbiri yoktur. Afaki sofralarında yemeklerini yerler. Eğlence yapmazlar; gülmek, oynamak yoktur. 8 gün tıraş olunmaz. 9 gün çok yıkanmazlar. 10 gün hiçbir yere gitmezler.
Tahtacı Alevilerin büyük çoğunluğunun musahibi vardır. Musahibi olup da12 gün oruç tutan Aleviler kurban keserler. Çoğunluk olarak horoz keserler. Buna Cebrail Kurbanı derler.
TAHTACI ALEVİLER MUHARREM AYININ SON GÜNÜNE ‘AŞIR BAYRAMI‘ DERLER
Aşure yemeğinin Nuh Tufan’ından kaldığı söylenir. Onun için Tahtacı Alevilerin deyimiyle aşır çorbası kutsal sayılır. Aşure çorbası pişirildikten sonra ilk önce dede olan köye gidilir ve orada dede evinde aşure çorbası içilir. Ondan sonra insanlar gelir ve çorbalarını içer ve dağıtırlar. Eğer bir köyde dede yoksa herkes kendi aşiretiyle en yakın büyüğünün evinde toplanır, büyüklerin çorbası içilir. Sonra kendi çorbalarını dağıtırlar. Çorbaları dağıtan genellikle yeni yetişen kızlar ve erkeklerdir. Genç kızlar başka evlere giderek çorbalarını götürür ve ellerini öperler. Büyüklerde onlara seveceği başka şeyler verir. Bu nedenle Tahtacı Aleviler Muharrem ayının son gününe ‘Aşır Bayramı’ derler.”
Berfin YILDIZ / İSTANBUL