Darbeciler Yargılanmasın Öyle mi?
YAŞAR SEYMAN / BİRGÜN
Televizyonda eski danışma meclisi üyesi ve eski bakanlardan bir kadın, bir kadının sorularını yanıtlıyor: “11 Eylül’ü düşünün” diyor. Soruları soran kadının darbelere karşı duruşu net, özü net, düşüncesi net ama sorularına aynı netlikte yanıt alamıyor. Eski kadın bakan, “Darbeciler yargılanmasın” diyor.
Darbeciler yargılanmasın öyle mi?
11 Eylül’ü anımsamamızı buyuruyorsun.
Siz darbeciler, darbe savunanlar 13, 14, 15 Eylül’ü anımsıyor musunuz?
Siz, 12 Eylül’ün Altındağ’dan ilk idamı sarışın delikanlı Necdet Adalı’yı,
Darağacında dal boylu Erdal Eren’i,
Mamak’ı, Metris’i, Diyarbakır cezaevlerini anımsıyor musunuz?
Anımsar mısınız?
Bunu darbe severlerden bekleyecek kadar belleğimizi yitirmedik.
Biz darbecileri ve 12 Eylül’ü istesek de unutamıyoruz.
Çünkü bu ülkenin her evinde bir 12 Eylül tablosu asılı duruyor.
12 EYLÜL MAĞDURU KARDEŞİM SİNAN’IN ÖLÜMÜ
25 Haziran 2009. 27 yıl sonra Dev-Yol Ana Davası’nın Duruşması yapılıyor.
Aynı gün Dev-Yol sempatizanı kardeşim Sinan Atik Gazi Hastanesi’nde yoğun bakımdan çıkamıyor ve o dal boylu 46 yaşındaki güzel insan hakka yürüyor…
Kardeşim Sinan Mamak cezaevinde…
Mamak cezaevinde yan yana kelepçelenen ve yan yana hücrelerde yatan iki tutukludan biri idam ediliyor.
O, 17 yaşında dal boylu devrimci Erdal Eren.
Kardeşim günlerce kendine gelemiyor.
Yıllar geçiyor.
Dev -Yol, ‘Direniş Komiteleri’nden yargılanan ve hapis yatan Sinan, Mamak cezaevinden çıkıyor, evleniyor ve oğluna Eren ismini veriyor.
İşte dün yani 26 Haziran 2009 günü Eren yetim kalıyor…
Büyük ailemiz paramparça ve perişan oluyor.
Dostlarımız bizimle gözyaşı döküyor…
Darbeciler yargılanmasın öyle mi?
Devrimci gençler Emniyet Müdürlüğünün penceresinde atılsın.
Ankara Emniyet Müdürlüğüne gelen aileye, “Oğlunuz intihar etti” densin.
ONURLU DEVRİMCİLER İNTİHARI DÜŞÜNMEDİ
Oysa 12 Eylül zindanlarında idamla yargılanan hiçbir devrimci intiharı düşünmedi. Çünkü intihar etmelerini gerektiren suçları, utançları ve ellerinde kan izleri yoktu.
O nedenle darbeci Kenan Evren intiharı düşünebilir…
12 Eylül acılarını derinden yaşayanlardan biri olarak darbeciler yargılanmalı diyorum. Hem de ‘Paşa paşa yargılanmalısınız’ savsözüne katılarak darbeciler yargılansın…
Dün yine bir kez daha kardeşim Sinan’ın cenaze törenine katılan 12 Eylül işkence hanelerinde geçen, fiziği, ruhu yaralanan onlarca insanın yüzündeki umut ışığı ile dayandım. Onurlu mücadelelerindeki soylu duruşlarındaki erdemle acılarımı yıkadım.
12 Eylül karanlığı o kadar büyüktü ki, o karanlıkta insanlar dostluk dayanışması ile çıktılar. İdeolojilerin gücü dostlukların önüne geçemedi. 12 Eylül’e direnenler içinde “Bir tek dostun gülü yareler beni” türküsünü çok az insan çığırdı. 12 Eylül de gerçek dostluklar zaferle çıktı.
Kardeşim Sinan’ın ölümünde eşi Güler’i, oğlu Eren’i, evlat acısıyla yanan annemi ve bizleri yalnız bırakmayan acımızı paylaşan tüm dostlara gönülden teşekkür ediyorum. Gelişinizle, çelenklerinizle, telefon ve mesajlarınızla acımızı paylaşıp azalttınız. Varlığınız ne güzel…
Canım kardeşim rahat uyu…
Babanla, abinle, yeğenin Hüseyin ve yoldaşlarınla aynı koğuşu paylaştın.
Erdal Eren gibi bir yiğitle yan yana hücrelerde söyleştin.
Sen görmedin ama bizler darbecilerin yargılanmasını göreceğiz.
‘Eren’ler bu acıları yaşamasın diye…
YAŞAR SEYMAN
<!--
var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';
var path = 'hr' + 'ef' + '=';
var addy20720 = 'yasarseyman' + '@';
addy20720 = addy20720 + 'birgun' + '.' + 'net';
var addy_text20720 = 'yasarseyman' + '@' + 'birgun' + '.' + 'net';
( '' );
20720 );
( '' );
//-->n
<!--
( '' );
//-->
<!--
( '' );
//-->
BİRGÜN - 28 Haziran 2009