(Alevi Haber Özel Haber) Uzun süreden beri yayınladığı haberler ile PKK mensuplarının bir kısmının "Alevi" olduğu vurgusu yapan Aksiyon dergisi bu hafta yayınlanan son sayısında da benzer bir habere imza attı. Aksiyon Dergisi'nin 28 Nisan 2008 tarihli 699.sayısında "PKK'da Zaza çatlağı" başlığıyla verilen Gamze POLAT imzalı haberde Alevilerin PKK içerisinde ki varlığına ve etkinliklerine yer veriliyor. İşte o satırlar:
(...) "Terör örgütü PKK’daki Kürt-Zaza kavgası iyice kızıştı. Zaza oldukları için kilit görevlerden alınan onlarca terörist idam edildi. Kavga, sanal ortama da sıçradı. Önemli görevlerden alınan Zazaların yerine Ermeni ve Alevi asıllı teröristler getirildi."
(...) "Alınan bilgilere göre bu duruma itiraz eden 50 kadar Zaza kökenli terörist, değişik zamanlarda öldürüldü. Bazı kritik görevlerde bulunan Zazaların da tasfiye edilerek operasyon bölgelerine gönderildiği belirtiliyor. Dr. Ali’nin de seçimden sonra bir süreliğine ‘cezaevine’ atıldığı, ardından da operasyon bölgesine gönderildiği vurgulanıyor. Seçim kriziyle görevinden alınan Zazaların yerine ise Suriyeli Ermeni asıllı Kürtler ve Ermeni kökenli Aleviler getirildi."
(...) "En sinsi ve tehlikeli klik ise Ankara Grubu. Bu grupta yer alan bazı derin isimler PKK’ya yön veriyor. Mustafa Karasu, Ali Haydar Kaytan, Cemil Bayık, Duran Kalkan, Sakine Karakoçan, Zaho, Feride. Son iki kod adı kullanan şahısların gerçek ismi pek bilinmiyor. Diğer isimler de zaten örgütün meşhurları arasında. Ancak Sakine Karakoçan’ın kimliği önemli. PKK’nın meclis üyesi olan Karakoçan, örgütün üst düzey yöneticilerinden. Bu grup daha çok Alevi kökenlilerden oluşmasıyla dikkat çekiyor."
TOPLUMDAKİ "KÜRT - ERMENİ DÜŞMANLIĞI" ALEVİLERE YÖNLENDİRİLİYOR
Toplumda varolan ve hergün kışkırtılarak büyütülmeye çalışılan "Kürt ve Ermeni düşmanlığı" Aksiyon eliyle farklı bir boyuta taşınıyor. Her sayısında "Aleviler ile PKK" isimini yan yana getiren haberlere yer veren Aksiyon Dergisi, toplumda yükseltilen Kürt ve Ermeni düşmanlığının ve saldırgan-faşizan milliyetçiliğin Alevileri de hedef almasına hizmet ediyor. Türkiye'de resmi ideolojinin makbul kabul ettiği "Sünni-Hanefi-Türk" prototipinin dışında kalan her kesimi hedef alan Aksiyon, Alevileri ısrarla terör örgütleri içerisinde göstermeye devam ediyor. Bu ilişkilendirme çabası sinsice yapılıyor. Kamuoyunda Aleviler hakkında soru işaretleri oluşturulmaya gayret ediliyor. Aleviler ve terör örgütlerinin ismi yan yana getirilerek Alevi düşmanlığı körükleniyor.
Aksiyon'da yer alan "Alevilerin Hristiyanlaştıkları, Alevilerin misyonerlerin hedefinde olduğu, Kripto Ermeniler, Gizli Ermeniler Alevilerin içinde, Kürt Aleviler Ermeni'dir, Aleviler PKK içinde etkili" söylemleri hep aynı amaca hizmet ediyor. Aleviler hakkında şüpheler uyandırma, karalama, hedef gösterme.
İSTANBUL'UN TERÖR HARİTASI BAŞLIKLI HABER ALEVİ DÜŞMANLIĞINA TİPİK BİR ÖRNEK
Aksiyon dergisinde yer alan İstanbul'un terör haritası başlıklı habere daha önce yer vermiştik. Bu haberde güya İstanbul'un terör haritası çıkarılıyor. Terör haritası çıkarma adı altında yapılan haberde hiçbir islamcı ve sağ terör örgütüne yer verilmezken, marjinal sol örgütlerin Alevilerden beslendiği ima ediliyor. "Mustafa Kemal Mahallesi’nde mezhep faktörü ön plana çıkarken PKK’nın etkin olduğu Yenibosna Zafer Mahallesi’nde ise etnik unsur baskın" şeklindeki ifadeler ile Aleviler hedef alınıyor. PKK VE DHKP-C’NİN ETKİNLİK ALANLARI olarak gösterilen yerlerin İstanbul'da Alevilerin yoğun olarak yaşadığı yerler olması ise Aksiyon'un diğer bir kurnazlığı. Alevilerin yoğunlukta olduğu Gazi Mahallesi, Kağıthane, Alibeyköy, Nurtepe, Şark Kahvesi vb. yerleşim yerlerinin ismini veren Aksiyon bu yerlerde yaşayan insanları topyekün zanlı konumuna düşürerek hedef haline getiriyor. DHKP-C’Yİ SİVASLILAR AYAKTA TUTUYOR arabaşlığıyla verilen bilgilerde ise, örgüt mensuplarının büyük bir kısmının Tunceli, Sivas, Erzincan, Malatya, Tokat nüfununa kayıtlı olduğu belirtiliyor. Bu illerin nüfusunun da büyük oranda Alevilerden oluştuğunu bilmeyen yoktur herhalde! Aksiyon şark kurnazlığına devam ediyor...
Aksiyon mantığıyla hareket edersek, "Aksiyon Fatih Çarşamba'yı ne zaman yazacak?" diye merak ediyoruz?
FETTULLAHÇI GLADYO ALEVİLERİN PEŞİNDE
Aksiyon'un ne yapmaya çalıştığını anlamak için Ordu'daki Alevi Personel Hedef mi Gösteriliyor? başlıklı haberimizi tekrar okumanızı tavsiye ediyoruz. Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki Alevi personeli bile terör örgütleri ile ilişkilendirme çabasına giren Fettullahçı Gladyonun etkisini ve gücünü görmek açısından bu haber çok çarpıcı. Cumhuriyet Gazetesi yazarlarından Hikmet ÇETİNKAYA'nın kaleme aldığı "Altın Nesil İktidarda..." başlıklı yazı Fettullahçıların orduyu hedef alan sinsi planlarına işaret ediyor.
Laik rejimi yıkmak için "Adliye de, Mülkiye de ve Askeriye de" kadrolaşmayı bir hedef olarak ortaya koyan Fettullahçılar, TSK'ni hedef alan çalışmalarıyla, Asker içinde de bir çatışma ve bölünme yaratmaya çalışıyor.
PEKİ AKİSYON NEDEN ALEVİLERİ HEDEF ALIYOR?
Aksiyon'un neden Alevileri hedef aldığını anlamak gayet basit. Çünkü Aleviler bir bütün olarak dinsel gericiliğin ve emperyalist Büyük Ortadoğu Projesinin karşısında en sağlam ve tutarlı muhalefet gücü. Gericiliğin yok etmeye çalıştığı Laik sistemi özümsemiş ve ona sımsıkı bağlı bir güç Aleviler. Cumhuriyet rejimini yok etmeye çalışan çeşitli güçlerin Alevilere saldırması şaşırtıcı değil. Üniversitelerde, okullarda, hastanelerde her gün bir yenisi ortaya çıkan dinci-gerici uygulamaların önünde bir set Aleviler.
SORUYORUZ? TERÖRÜN DİNİ, MİLLİYETİ, MEZHEBİ OLUR MU?
Şimdi Aksiyon Dergisi'ne soruyoruz;
1 - Taliban, İBDA-C, Hizbullah gibi terör örgütlerinde yer alan teröristlerin ne kadarı Sünnidir ya da Şafi'dir? Çok saçma bir soru oldu değil mi? Mesela bunu da merak edip kamuoyuna açıklayacak mısınız? Terörü bir mezhep, din ya da etnik kimlik ile ilişkilendirerek neyi hedefliyorsunuz? Toplumda Aleviler ve Kürtler hakkında önyargılar oluşturduğunuzun, "Aleviler" ifadesiyle bir inanç grubunun tamamını terör ile ilişkilendirerek suç işlediğinizin farkındamısınız?
2 - Kamuoyuna aktardığınız bilgileri size kim servis ediyor? Her haberinizde yer alan "İstihbarat ve Emniyet kaynaklarından aldığımız bilgilere göre" ifadesi ne anlam taşıyor. Bu İstihbarat ve Emniyet kaynakları size mi çalışıyor? Neden başka gazete ve dergiler bu kaynaklardan bilgi alamıyor?
ALEVİ ÖRGÜTLERİ ve SAVCILAR GÖREVE
"Halkı kin ve düşmanlığa açıkça tahrik eden" Aksiyon Dergisi hakkında Cumhuriyet Savcılarını göreve çağırıyoruz. Alevilere karşı sinsice "kin ve nefret tohumları eken" ve bir çatışma ortamı yaratmaya çalışan Aksiyon'a karşı savcılarımızı göreve çağırıyoruz.
Buradan tüm Alevi örgütlerini de göreve çağırıyoruz. Aksiyon'un sinsi ve çirkin planlarına karşı harekete geçin. Alevileri terör ile ilişkilendrime çabalarına dur deyin. Yoksa yarın çok geç olabilir. Alevilerin toplumsal meşruiyetini, saygınlığını ve güvenilirliğini yok etmeyi hedefleyen Aksiyon'a dur deme zamanıdır.
AKSİYON DERGİSİNDE YAYINLANAN ALEVİLERİ PKK İLE İLŞKİLENDİRMEYE YÖNELİK HABERLERE İKİ ÖRNEK:
Marksist PKK'nın din oyunu
Stratejinin bir diğer ayağında ise diğer din mensuplarıyla diyalog kurma niyeti de var. Bu amaçla AK Parti ile bazı cemaatlerin ve sivil toplum örgütlerinin dini kullanarak Kürtleri asimile etmeye çalıştığı tezi bu gruplara da anlatılacak. Kürtlerin dini ile oynamayın görüşü geliştirilecek. Düzenlenen her gösteri, miting ve toplantıda din vurgusu olan sloganlar atılacak, başörtülü kadınlar ve kızlar özellikle ön saflarda yerini alacak. Kürtlerin dinini iyi öğrenmeleri için ilahiyat fakültesi açılması teşvik edilecek. Ayrıca Alevi akademisi açılması gündeme getirilecek. Abdullah Öcalan’ın müstear isimlerle farklı zamanlarda yazdığı “din” konulu yazıları tabana dağıtılacak. Çocuklarını kaybeden anneler için, her türlü etkinlikte din üzerinden propaganda yapmaları amacıyla bazı sloganlar geliştirilecek.
ALEVİLER DE HEDEFTE
Abdullah Öcalan’ın Alevilere yönelik Tunceli’de demokratik siyaset ve Alevi akademisi kurulmasını istemesi de yeni hamlenin bir parçası. Burada Öcalan kendisinin bir fikir adamı yerine konularak tartışılmasını da istiyor. Hükümetin Alevi açılımından mülhem ortaya attığı bu tezle Alevi cemaatini yanına çekmek istiyor. Zira PKK’da etkin bir Alevi yapı öteden beri var zaten. Özellikle yurtdışındaki bazı Alevi dernekleri destekleriyle PKK’ya güç veriyorlar. Ancak son dönemlerde Alevilerin bu desteği geri çekmeye başladığı belirtiliyor. Öcalan’ın hamlesi de bu desteği yeniden kazanma yönünde.
Haşim Söylemez/Hamza Erdoğan - Sayı: 697 - 14.04.2008
PKK'nın derin troykası
İddialara göre bu kişiler Duran Kalkan, Mustafa Karasu ve Ali Haydar Kaytan. Bunlara ilaveten bir de Sabri Ok ismi zikrediliyor. Kürtlerin önemli bir kesimi ve bazı PKK’lılara göre ilk üç isim derin güçlerle birlikte hareket eden “derin PKK’lıları” temsil ediyor. Ulusalcı bir fikri benimseyen üçlüye göre AK Parti, İslamcı özelliklere sahip bir parti ve niyeti Türkiye’yi geriye götürmek. PKK’dan ayrılarak Kuzey Irak’ta yaşamaya başlayan terörist Osman Öcalan, söz konusu üçlünün (Kalkan, Karasu ve Kaytan) çok tehlikeli olduğunu belirtiyor: “PKK’nın içinde de Kemalistlerden daha çok Kemalistler var. Solcular ve Aleviler de yer alıyor ayrıca. Özellikle solcu Aleviler PKK içinde her zaman güçlü ve etkin oldular. Türkiye’deki bazı güçlerle çalışıyor, onlarla birlikte hareket ediyorlar.”
TROYKANIN BİLİNMEYENLERİ
“PKK’nın derin troykası” olarak tanımlanan teröristlerin en çarpıcı özelliği radikal solu benimsemeleri, Alevi ve ateist olmaları. İlginç olan ise her ismin ayrı bir fraksiyonu temsil etmesi. Radikal solcuların liderliğini Duran Kalkan yapıyor. Ateist Alevilerinkini de Mustafa Karasu ile Ali Haydar Kaytan. Bu isimler İslamiyet’e ve dindar yöneticilere karşılar. PKK’nın savaştan yana bir çizgi izlemesini, örgütün belirlenmiş zamanlarda eylem yapmasını istiyorlar. Demokratik Toplum Partisi (DTP) üzerinde baskı kuran üçlü, Türkiye’de kitlesel bir savaşın çıkmasını da arzu ediyor. Mustafa Karasu, bundan bir ay önce yaptığı açıklamada, Türkiye’de bir Türk-Kürt kavgası çıkarabileceklerini şöyle dile getirmişti: “Bu gidişata artık dur deme zamanıdır. Kürtler topyekûn yok edilmek isteniyor. Kürtlerin inançları yok edilmiş, yeni bir inanç dayatılmıştır. Bunun artık özgür bırakılması lazım. Bunlar sağlanamazsa toplum arası bir savaş başlar. Bu savaşı artık kimse durduramaz. PKK bunu sağlayacak güçtedir. Kimsenin maşası olmayacaktır.”
Haşim Söylemez - Sayı: 678 - 03.12.2007
ALEVİ HABER ÖZEL HABER - 29 Nisan 2008