Hakkında, 1999’da ‘anayasal düzeni değiştirmeye çalışmak’ suçlamasıyla dava açıldı. O, davanın ardından, sağlık sorunlarını gerekçe göstererek ABD’ye gitti. Yokluğunda cemaati daha da büyüdü.
Yıllardır Türkiye’den çok uzakta, ancak ülkenin gündemini sarsan pek çok olayda onun parmağı olduğu iddia edildi. Son Ergenekon Operasyonu’nda olduğu gibi... Peki, beraat kararı Yargıtay tarafından onaylanan Gülen gelmek için ne bekliyor? İşte yanıtı:
Bugünlerde Türkiye’nin kafasını karıştıran birçok olayda onun adı ortaya atılıyor: Fethullah Gülen. YouTube’a düşen gizli konuşma görüntülerinin ardından, şimdi de gündemi sarsan Ergenekon Operasyonu’nun kilit ismi olarak öne sürülüyor. Cumhuriyet Gazetesi Başyazarı İlhan Selçuk’un gözaltına alınması ve İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in tutuklanmasının baş sorumlusu olarak ‘emniyetteki Fethullah kadrolaşması’ gösteriliyor. “Bu polisler Fethullah Gülen’in ‘ışık evleri’nde yetişmiş birer cemaat üyesi” deniyor. Cumhuriyet gazetesi yazarlarından Hikmet Çetinkaya, en büyük tehlikenin ‘Fethullahçı Gladyo’ olduğuna inananların başında geliyor.
Görüşlerine başvurduğumuz Çetinkaya, hukuku, demokrasiyi tehdit edenlerin değil, Fethullah Gülen’e dokunanların yandığını iddia ediyor: “Ortada savcılık iddianamesi yok, ama tüm bilgiler çete medyasına, Fethullahçı Gladyo tarafından sızdırılıyor. İnternette kurmay albayların, yarbayların, binbaşıların, astsubayların soyağacını çıkaran adres belli. Nuh Mete Yüksel’in, savcı Salim Demirci’nin başına gelenleri unutmayalım.”
Çetinkaya’nın ‘unutmayalım’ dediği olayı hatırlatalım.
“Fethullahçıların, polis teşkilatı ve devletin tüm önemli birimlerine sızdığını” ifade eden savcı Nuh Mete Yüksel’in emekli olmadan önce kadınlarla âlem yaptığını gösteren bir kaseti ortaya çıkmıştı.
Fethullah Gülen, Mart 1999’dan bu yana Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşıyor. ‘Anayasal düzeni değiştirme’ suçlamasıyla yargılandığı davadan beraat etti. Yargıtay, Fethullah Gülen’in beraat kararını 7 Mart 2008 günü onayladı. 28 Şubat döneminde 10 yıl hapis istemiyle yargılanan Gülen hakkındaki karar, oybirliğiyle alındı.
Soruşturma, 1998 yılında dönemin ünlü DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel tarafından başlatılmıştı. Yargıtay, Gülen’e beraat kararını büyük ölçüde kesinleştirdi. Bunu değiştirecek tek şey, Yargıtay Başsavcısı’nın dairenin kararına ‘bir ay içinde’ itiraz etmesi.
Başsavcı bu yolu kullanır ve beraata onamanın bozulmasını isterse, dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na gidecek. Kurul, daire kararını bozarsa, dava yeniden ele alınabilecek. Yani kritik dönem 7 Nisan 2008’de sona erecek. Gülen’in çıkacak sonuca göre Türkiye’ye dönüş tarihi belli olacak.
Dava açıldıktan sonra, sağlık gerekçelerini de öne sürerek ABD’ye giden Gülen, şeker, kalp ve yüksek tansiyon hastası. Yıllarca yanına gidip gelen gerek gazeteciler, gerekse cemaat üyeleri, onun ‘vatan hasreti’ çektiğine vurgu yaptı. Hatta Gülen’in, ‘ülkem kokuyor’
diyerek Türkiye’den götürülen ‘vatan toprakları’nı dahi kokladığı ileri sürüldü. Türkiye’ye dönmek istediği de sık sık dile getirildi.
Gelirse ortalık karışır mı?
Tarih 31 Ağustos 2007. Fethullah Gülen’in akşam saatlerinde New York’tan İstanbul’a hareket ettiği iddia edildi. Ve bu iddia habercilerin ABD ile Türkiye arasında saatler süren telefon trafiğine yol açtı. İddiaya göre, Türk Hava Yolları uçağının tarifeli seferinde birinci sınıf koltuklardan birine Fethullah Gülen oturmuştu. En azından görgü tanığı olduğunu söyleyen kişi böyle diyordu. Tanığa göre, Gülen’e bir doktor ve dört yakını eşlik ediyordu.
Kesin olmayan, sadece telefondaki sesin iddia ettiği bu olay bile trafiğin karışmasına yetti. Bu ve benzer iddialar, zaman zaman, “Fethullah Gülen tepkileri ölçüyor” yorumlarına da neden oldu.
Yargıtay’ın beraatı onama kararıyla gözler yeniden Gülen’e çevrildi.
Gülen’in, olası bir itirazla Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun kararı bozma olasılığının ortadan kalkacağı 7 Nisan’dan sonra Türkiye’ye döneceği iddia ediliyor. Nakşibendiliğin en büyük kolu haline gelen Gülen Cemaati’nin mensupları, ‘Hocaefendi’nin dönmesini bekliyor.
Ancak, zaten karışık olan durumu daha da zorlaştırmamak için kesin dönüş tarihinin cemaatin önde gelenleri dışında herkesten gizli tutulacağı ileri sürülüyor. Cemaatin içinde, “Türkiye İran olacak mı?” tartışmaları yapılırken Fethullah Gülen’in Humeyni gibi karşılanmasının doğru olmayacağı görüşü öne çıkmış durumda.
Gülen’in Türkiye’ye dönecek olursa yolculuğu nasıl yapacağı da ayrı bir tartışma konusu. Gülen’in sağlık sorunları nedeniyle uçak seyahatinden uzak durabileceği, bu yüzden Türkiye’ye gemiyle döneceği söylentiler arasında. Ancak Fethullah Gülen’e yakın kaynaklar, Gülen’in rahatsızlıkları açısından Atlantik Okyanusu’nu gemiyle geçmenin daha zor olacağını savunuyorlar. Aynı kaynaklar, 7 Nisan’dan sonra Gülen’in Türkiye’ye dönmesinin önü açılsa bile bir süre daha ABD’de kalacağı fikrinde. Sebep, Türkiye’de son günlerde tırmanan kutuplaşma. Bu kaynaklara göre, Gülen geri dönmek için Türkiye’deki kutuplaşmanın sona ermesini bekleyecek. Cemaatin önde gelenleri, kutuplaşmanın sembolü haline gelen türban konusunda Anayasa Mahkemesi’nin kararını ve AKP’nin kapatılmasına ilişkin davayla ilgili gelişmeleri, “Gülen’in dönüş tarihi” açısından da dikkatle izliyor.
HÜRRİYET - 27 Mart 2008