Yazılı bir açıklama yapan FEDA, “7 Haziran seçimlerinde bu yana devam eden siyasi soykırım operasyonları, ardı arkası kesilmeden insanları mağdur etmeye devam ediyor” dedi.
“Türkiye’nin tekçi, inkarcı zihniyeti değişmediği sürece de bu yaşananlar ne ilk, ne de son olacaktır” denilen açıklamada şunlar ifade edildi:
“Bu zihniyetin sonucudur ki; dışarıda savaş ve askeri operasyonlar, içeride ise siyasi, kültürel, ekolojik ve kadın kırımı yaşatılıyor. Gün olmuyor ki Aleviler tehdit edilmesin, kadınlar katledilmesin, siyasetçi, gazeteci, aydın ve bilim insanları tutuklanmasın. Çünkü iktidarda demokrasi düşmanı, emek, kadın, doğa, halklar ve inançlar düşmanı zihniyet sahipleri vardır. Yüz yıldır Şark Islahat Planı uygulamaları ile Kürt iradesini kıran, bu inkarcı ve katliamcı zihniyet, şimdi de özerk ve bilimsel olan üniversitelere kayyum atayarak gençleri ve bir bütün toplumu teslim almak istiyor. Kim ki insani ve vicdanı davranıyor. Kim ki hakları ve meşru talepleri için ses çıkarıyor. Kim ki dilini, inancını ve kültürünü yaşamak ve yaşatmak istiyorsa bu zihniyet tarafından kriminalize ediliyor, itibarsızlaştırılıyor, terörize edilip hedef gösteriliyor. Hızını alamayan, çözümsüzlükten beslenen siyasetçiler, farklı olanlara idam sehpalarını gösteriyor. Ne hasta, ne yaşlı, ne de çocuk dinliyorlar.
“DÜŞMAN HUKUKUNU HALKLARIMIZA DAYATIYORLAR”
Fabrika ve üretim yerine cezaevlerini, bilim yerine hurafeleri, barış yerine savaşı, sevgi yerine kin ve düşmanlığı körüklüyorlar. Alevi’ye, Kürt’e, kadına ve demokrasiye düşman bu zihniyet 65 yaşında Dersim’ in İnsan-i Kamil’ i Pîr Veli Yıldız’ ı gizli tanık ifadesi ile tutuklamayı, cezaevine göndermeyi kendisine görev biliyor. Ne vicdan kalmış, ne insanlık, ne hak, ne de adalet kalmıştır. Herkese adalet diyen HDP’yi terörize edenler, partiyi kapatmak istiyorlar. Adalet arayışçısı vekillerinin basın açıklamalarına engel olunuyor, halklarımızla buluşmalarını polis ordusu ablukaya alıyor. Adalet, hukuk yerine Anayasasızlığı ve düşman hukukunu halklarımıza ve inançlarımıza dayatıyorlar. “
“BUGÜN DE BENZER TEHLİKE BİZİ BEKLİYOR”
“Anayasa kararlarını tanımıyorum. AİHM kararları bizi bağlamaz” diyen zihniyetin iktidarında, kadim halklarımıza ve inançlarımıza düşen ölüm, yoksulluk, açlık işkence ve gözyaşı olmaktadır. Bu zulmü yapan ve yaşatan onlar değilmiş gibi ‘erdemli’ pozlarla yargı reformundan, yeni anayasadan da bahsedenler onlar.
Her gün ölme ve öldürmeyi ağızlarından düşürmeyenlerin, yaşama dair dertlerinin olmadığını, herkesten çok onlarca kez katliam ve soykırıma uğratılan biz Alevilerin biliyor olması lazımdır. Bu nedenle devletin tekçi, inkarcı ve katliamcı zihniyet sahiplerinden ve onun elit siyasetçilerinden medet ummak nasıl ki bize Maraş, Sivas, Çorum, Gazi katliamlarını yaşattıysa, bugünde benzer bir tehlike bizi bekliyor.
“YAN YANA BİRLİKTE OLMAK ZORUNDAYIZ”
Düşman hukukuna tabi ilk sırada olan Kürtleri soykırımla ortadan kaldırdıklarında, sıranın bize geleceğini tarihi yaşanmışlıklardan biz Alevilerin biliyor olması gerekiyor. “Yetmiş İki Milleti Bir Biliriz” diyen biz Aleviler; etnik kimliğimize, siyasi düşünce, inançsal ve kültürel farklılıklarımıza bakmaksızın; “Yol Bir Sürek Bin Bir” diyerek yan yana birlikte olmak zorundayız. Ayrıksı duruşlarımızdan kaybeden biz, kazanan ise inkar ve imhacı zihniyet olacaktır. Gün farklılıklarımızla ayrı kaldığımız gün değildir. Bu süreç; Dayanışacağımız, Ortaklaşacağımız ve Birlikte Kazanacağımız Günler Olmalıdır!
(HABER MERKEZİ)