Sabah yazarı Sevilay Yükselir, Alevi Çalıştayı'na davet edilen bazı gazetecilerin "İşim olmaz o köylülerle" diyerek teklifi geri çevirdiklerini yazmıştı. Kulislerde adı konuşulan Altaylı ne yazdı?
Çalıştaylara katılmam
BİR yerlerde benimle ilgili bir şeyler yazılmış.
Alevi Çalıştayı’na katılmamamla ilgili.
Hatta galiba bunun üzerine yorumlar bile yapılmış.
Yakışıksız yorumlar.
Evet doğru. Alevi Çalıştayı’na katılmak üzere davet edildim.
Aynen Kürt ya da demokrasi açılımı ile ilgili toplantılara da davet edildiğim gibi.
Ama gitmedim.
Alevileri çok sevdiğim, Alevi inancının pek çok unsurunu kendime çok yakın bulduğum,
Anadolu kültürünün Aleviler olmadan çok tatsız tuzsuz kalacağını düşündüğüm halde katılmadım.
Çünkü ben gazeteciyim.
Bu gibi çalıştaylara katılmamın önündeki engel, “evrensel gazetecilik ilkeleri”dir.
Gazeteciler “yürütmenin” bir parçası, bir unsuru değildir.
Biz fikirlerimizi yazarız, açıkça, halkın önünde. Biz düşüncelerimizi herkesin önünde söyleriz, gidip kapalı kapılar arkasında yapılan toplantılarda değil.
Bizim işimiz bu toplantılara katılmak değil, bu toplantıları izlemektir.
İzler, yorumlar, olumlu veya olumsuz eleştiririz. Ülke yönetme hevesiyle bu toplantılara katılanlara ben gazeteci demem.
Kendime gazeteci diyebilme hakkımı korumak için de böyle toplantılara katılmam.
Dediğim gibi, bu çalıştaya davet edildim.
Daveti yapan Sayın Bakan’a da aynen yukarıda yazdıklarımı söyledim. “Sağolun ama birincisi uzmanı olduğum bir konu değil. Bununla ilgili yazdığım bir yazı, yaptığım bir çalışma yok. İkincisi ben, gazetecilerin bu tip işlerin içinde olması gerektiğini düşünmüyorum” dedim.
Teşekkür ettim. Kapattım.
Ben insanların haddini bilmesi gerektiğini düşünürüm hep.
Hıyarım var diyene, eline tuzluk alıp koşanlardan ise oldum olası hazzetmem.
Gazete Habertürk - 15 Kasım 2009