Hayat’ın Samandağ ilçesinde düzenlenen 9. Evvel Temmuz Kültür Sanat Festivali, 10-14 Temmuz tarihleri arasında yapılıyor.
Rumi takvime göre Temmuz’un 1’i anlamına gelen Evvel Temmuz, kullandığımız miladi takvimle 14 Temmuz’a denk geliyor. Evvel Temmuz Kültür Sanat Festivali adına bir açıklama yapan Tertip Komitesi Üyesi Mevlüd Oruç, Evvel Temmuz’un aslında bir festival değil, bir bayram olduğunu belirtti. Oruç, şöyle devam etti: “Festivalimize karakterini veren, tarihi eser niteliğindeki bayramımızın geleneksel kutlanma ritüellerine aykırılık teşkil etmeyen etkinlikler ile zenginlik katmaya çalışıyoruz. Zaman tüneline girip, aylar öncesinden yeni elbise hazırlıklarına girişilen çocukluğumuzun Evvel Temmuz bayramının heyecanını, sevincini yakalamaya çalışıyoruz. Çoluk çocuk, traktör, kamyon kasaları, at, eşek arabaları ile yılda bir kez Samandağ sahiline, piknik ve mesire yerlerine, ayn’a (su kaynağı), Hz. Hıdır makamına gidilen çocukluğumuza...”
Etkinlikler, dün davul zurna ve debke eşliğinde yapılan festival açılış yürüyüşü ile başladı. Programda bulunan etkinliklerden bazıları ise şunlar: Çocuklara uçurtma dağıtımı ve uçurtma şenliği, yörede doğa ve tarih yürüyüşü, Samandağ kağıt oyunu binaki turnuvası, hey heyet ve ti li li yarışması ve satranç turnuvası. Etkinliklerde, Nurettin Rençber, Suriyeli sanatçı İbrahim Sakır, Ezginin Günlüğü, Sevinç Eratalay ve yerel sanatçılar sahne alacak.
Bir arada kardeşçe yaşamın başkenti Antakya yöresinde hoşgörü, barış ve kültürel zenginlik konusunda Hıristiyan cemaatinden Basil Çapar ve Alevi Şeyhi Galip Hocaoğulları bir söyleşi yapacaklar. Mithat Sancar, Oya Baydar, Aydın Engin, İnci Hekimoğlu, Volkan Yaraşır, Ahmet Telli ve Ömer Laçiner, söyleşilere katılacak isimlerden bazıları.
(Hatay/EVRENSEL) - 11 Temmuz 2008
Samandağ Evvel Temmuz Festivali
Çabuk geçen bir senenin ardından yine temmuz ayındayız. Bu yıl da Samandağ Evvel Temmuz Festivali geldi. Hatay’ın küçük bir ilçesi olan Samandağ’ın sahilindeki kum taneleri, kendileri gibi barış ve kardeşlik içinde yaşamayı gelenekselleştiren insanlara ev sahipliği yapacak. O kum taneleri ki çok az sahilde bulunan, neredeyse tek tek sayılacak kadar özgür.
Her sene 11-12-13-14 Temmuz tarihlerinde düzenlenen festivalin hikayesi bu bölgeye özgü olsa da, Türkiye’nin birçok ilinden insanların ilgisini toplamayı başardı. Evvel Temmuz, 4 bin yıl öncesine uzanan tarihi ile geçmişte çok tanrılı dinler döneminin bereketli geçmesi için bereket tanrısı Temmuz’a kurbanların adandığı ve şenliklerin düzenlendiği bir dönemdir. Tek tanrılı dinlere geçişten sonra bile bazı topluluklar çok tanrılı dinlerdeki geleneklerini sürdürüşlerdir.
Türkiye’de yaşayan Arap halkı için çok önemli olan bu gelenek, yakın zamana kadar aynı heyecanla sürmekteydi. Her yıl bu günlerde Samandağ sahilinde bulunan Hz. Hızır Türbesi ziyaret edilir, hayır duaları okunur; ardından çalgılar eşliğinde insanlar sabaha kadar eğlenilirdi. Halkın yüreğindeki heyecanı sokakta yürüyünce hissedebilirdiniz. Biz çocukken “Temmuz” isimli bir şeyhin sokaktan geçeceğini sanarak kaldırım kenarlarında otururduk. Kimimiz de Noel Baba gibi hediyeler dağıtacağını düşlerdi.
Türkiye’de kültürel zenginliklere neşter atan zihniyet, her an için işbaşında. İnsanları kimliklerinden etmeyi başat görevi gibi gören, Türkiye’ye puslu hava yaymayı temel görev edinen bu zihniyetle mücadele etmek durumundayız. Güzelim Anadolu’nun buram buram kokan rengarenk çiçek bahçesini anlayamıyorlar. Öyle bir çiçek bahçesidir ki Anadolu; Arap, Kürt, Türk, Laz, Çerkez, Ermeni…bütün halkları kardeşlik içinde yaşatabilecek sabrı göstermeye muktedir. Ahmed Arif’in dediği gibi; ‘O Nuh’a beşikler verdi, Havva anayı büyüttü. Binlerce yıl sağıldı haydutlar, hükümdarlar tarafından. Ama korkunç atların darbelerine, şahın ve sultanın emirlerine biat etmedi. O Köroğlu’yu, Karayılan’ı, Pir Sultan’ı ve Bedrettin’i yarattı. O bilinci umuda, umudu sevdaya dönüştürdü’...
Biz de Anadolu’nun zengin tarihinden hareket ederek yola koyulduk. Pir Sultanların, Baba İshakların, Demirci Kavaların, Denizlerin, Mahirlerin, Latifecilerin onuruna sahip çıkarak... Kültürlerin zenginliğinin zehirli bir çıyan değil, canlıların dostluğunun zirvesi olduğunu gösterme isteği ile...
Küçük dernek binalarında başlattığımız bu tarih yolculuğuna şimdi on binler ele ele vererek devam ediyoruz. Festival artık derneklerin değil, asıl sahiplerinin yüreğinde büyüyor. Bu serüvenimizde bizi yalnız bırakmayan gezginler de var elbette. Türkiye’nin her yerini dolaşmaktan yorulmayan, yüreği zengin insanlar... Sazıyla sözüyle, kalemiyle bu festivalin harcı olan aydınlarımız, sanatçılarımız, yazarlarımız... Bu yıl Ezginin Günlüğü, Sevinç Eratalay, Nurettin Rençber, Grup Serüven, İbrahim Sakır ve çeşitli yerel gruplar sahne alacak. Arapça halk türküleriyle Nihat Çay ve “mevvel” lerle halka müzik ziyafeti sunulacak. Dört günlük süre içinde birçok konuyu kapsayan paneller düzenlenecek. Türkiye’nin tek Ermeni köyü olan Vakıflı’da Agos gazetesinden Engin Aydın ile Oya Baydar’ın paneli olacak. Diğer paneller ise şöyle: “Kadın Medya ve Siyaset” konulu panel, katılımcıları Gazeteci İnci Hekimoğlu ve Küçük Dikili Belediye Başkanı Leyla Güven. “Türkiye’de İşçi Sınıfı ve Emek Hareketi” konulu panelin sunumunu Tez-Kop-İş Eğitim Uzmanı Volkan Yaraşır yapacak. “Alevilik ve Örgütlü Toplum Olma Bilinci” Şıh Züfükar Çiftçi, İskenderun AKAD Başkanı Nihat Yenmiş, Adana AKAD Başkanı Hasan Atıcı. “Doğal Tarım ve Son Tarım Yasaları” konulu panel “İnsan Hakları” konulu paneli Prof. Mithat Sancar sunacak. Barış, dayanışma ve kardeşlik adına tüm halkımızı ve dostlarımızı festivalimize davet ediyoruz.
Tülay Hatimoğulları
EVRENSEL - 11 Temmuz 2008