'Eşit yurttaşlık hakkı istiyoruz'

'Eşit yurttaşlık hakkı istiyoruz'Kemal BÜLBÜL*Binlerce yıldır birçok baskı, zulüm, eza-cefa ve katliama karşın yürütülen...

'Eşit yurttaşlık hakkı istiyoruz'

Kemal BÜLBÜL*

Binlerce yıldır birçok baskı, zulüm, eza-cefa ve katliama karşın yürütülen bir yolumuz var. Adımız, Nusayri, Caferi, Tahtacı, Çepni, Kızılbaş...

Bozuk düzen ve onun yürütücüleri adımızı küfür ile özdeş tuttu.

Yol Ulularımızın bin bir uğraşı ve çaba sonunda edindikleri kutsal mertebeler inkarcıların dilinde hakaret ve aşağılamaya dönüştü.

Örnek mi; abdal, sersem, miskin...

'Uyur idik uyardılar,
Diriye saydılar bizi.
Koyun olduk, ses anladık,
Sürüye saydılar bizi.'

Yılmadık, usanmadık, gizli, saklıda olsa, yazılı kaynaklarımız yakılıp yok edilse de biz saz ve söz ile kültürümüzü bugüne getirdik.

Bize yapılanlara karşın kimseyi rencide etmedik, hakir görmedik davamızı sistemle görmeye gayret gösterdik.

72 Millete bir nazarla baktık.

İşte Yol Ulumuz Yunus Emre'nin dilinden farklı inançlara bakışımızın ifadesi...

Hak bir gönül verdi bana,
Ha demeden hayran olur.
Bir dem gelir şadan olur,
Bir dem gelir giryan olur.

Bir dem çıkar arş yüzüne,
Bir dem tahte seran olur.
Bir dem sanırsın katredir,
Bir dem taşar umman olur.
Bir dem varır mescitlere,
Yüz sürer anda yerlere,
Bir dem varır deyre girer,
İncil okur ruhban olur.

Bir dem gelir İsa gibi,
Ölmüşleri diri kılar.
Bir dem gelir kibr evine,
Firavunla haman olur.

Susmadık, erimedik, yok olmadık...

Sistemli asimilasyon politikalarına karşın kültürümüzü ve öğretimizi koruduk.

Bu topraklara ve bu topraklarda yaşayan halklara çok şey borçluyuz. Çünkü Yol Ulularımız bu topraklarda yaşadıkları ve halklardan edindikleri ile Ulu oldular.

Yol Ulularımızdan edindiklerimizi bu topraklarda yaşayan adı, dili, inancı ne olursa olsun, ayırmadan tüm halklar ile paylaşmak yükümlülüğümüz var.

Eğer Alevi isek, Yol Ulularımızın canları pahasına savunduğu eşitlik, özgürlük ve adaleti savunmak zorundayız.

Bu topraklar bize ve öğretimize çok şey borçlu. Çünkü Yol Ulularımız, felsefe, edebiyat ve bilim yaptı ve bu değerlerin gereğini yaşamları pahasına korudu...

Şimdi bizler yaşanmış tarihi, bilincimizin engin hazinesinde koruyarak 'Eşit yurttaşlık hakkı istiyoruz' şiarı ile meydana çıkıyoruz.

Laik, demokratik Türkiye için meydana çıkıyoruz.

Geçen yıl 150 bin kişi ile Ankara Sıhhiye Meydanı'nda yaptığımız 'Demokrasi cemini' bu yıl 8 Kasım'da İstanbul Kadıköy Meydanı'nda tekrarlamak için yüzbinlerle meydana çıkıyoruz.

Zorunlu din dersleri kaldırılsın.

Diyanet İşleri Başkanlığı kaldırılsın.

Cemevlerimiz yasal güvenceye kavuşturulsun.

Madımak Oteli müze olsun.

Alevi Dergahları açılsın ve sorumluluğu Alevi kurumlarına verilsin.

Alevi köylerine cami yapılmasın.

Asimilasyon politikalarına son verilsin diye, meydana çıkıyoruz...

Özelleştirme, sendikasızlaştırma, düşünce ve örgütlenme özgürlüğünün önündeki engeller son bulsun diye meydana çıkıyoruz.

Kadınlarımız özgürleşsin, eşit işe eşit ücret verilsin, seçim barajı kaldırılsın, işsizlik, açlık, yoksulluk son bulsun diye meydanlara çıkıyoruz.

Eğitim ve sağlık parasız olsun diye meydanlara çıkıyoruz.

Kimse inancından, dilinden, kültüründen dolayı sorgulanmasın. Analar ağlamasın;

Kürt sorunu barışçıl, demokratik yöntem ile çözülsün diye meydana çıkıyoruz...

'Alevi Açılımı, Kürt Açılımı, Ermeni Açılımı...' Türkiye'nin temel sorunlarını çözmenin yegane yolunun 'Çok kimlikli, çok kültürlü Türkiye gerçeğini kabul eden çoğulcu bir anayasa' ile olacağına inanıyoruz. Bunun için meydana çıkıyoruz.

Ermeni, Çerkez, Kürt, Türk... adınız ve diliniz ne olursa olsun...

Hangi inançtan olursanız olun...

Meydanımıza gelip sesimize ses, coşkumuza coşku katın...

8 Kasım günü Kadıköy Meydanı'nı Canlar Cemine çevirelim...

Gelin canlar bir olalım.
Gelin canlar biz olalım.
Bir olalım, iri olalım, diri olalım...

*PSAKD Genel Sekreteri
Günlük Gazetesi - 30.10.2009

Makale Haberleri

Ölümsüz bir analiz olarak: Büfeci İslamı - Ufuk Güldemir
Ali mi Aleviliği, Alevilik mi Ali'yi yarattı?
Şebnem Korur FİNCANCI yazdı: Aralık 78
Alevi düşmanlığı yapan Rabia Mine'ye PSAKD yöneticisinden cevap
Din ortaklığının kitle kontrol silahı : Korku