"Eşit Yurttaşlık"

"EŞİT YURTTAŞLIK"ERCAN KARAKAŞ Alevilik toplumumuzda kök salmış önemli bir inanç. Milyonlarca yurttaşımız bu inancın mensubu...

"EŞİT YURTTAŞLIK"

ERCAN KARAKAŞ

Alevilik toplumumuzda kök salmış önemli bir inanç. Milyonlarca yurttaşımız bu inancın mensubu ve inancını özgürce yaşamak istiyor. Ama bu konuda çeşitli sıkıntılar bir türlü aşılamıyor.

Sıkıntılara son verilmesini sağlamak için Alevi örgütleri geçtiğimiz Pazar günü Ankara’da “eşit yurttaşlık” talebiyle görkemli bir miting düzenlediler. Ayrımcılığa, baskılara ve görmezden gelmeye karşı taleplerini dile getirdiler.

Her şeyden önce on binlerce insanın katıldığı bu mitingin, hiçbir olaya meydan vermeksizin, büyük bir olgunluk ve barış içerisinde geçmesini sağlayan Alevi örgütlerinin yöneticilerini ve katılan herkesi kutlamak gerekir. Kanımızca son derece önemli demokratik taleplerin dile getirildiği bu mitingin demokrasi tarihimizde özel bir yeri olacaktır.

Farklı inanca sahip oldukları için geçmişte ve yakın tarihimizde büyük acılar yaşamış olan Alevi toplumunu ve onun mitingde ifade edilen taleplerini artık görmezden gelmek mümkün değildir.

Türkiye’de eksiksiz bir demokrasi ve gerçek anlamda bir laiklik olacaksa, bunun birinci koşulu hiç kimsenin farklı düşüncesinden ve farklı inancından dolayı dışlanmamasıdır.

Laik demokratik bir düzende hiç kimse düşüncesinden ve inancından dolayı dışlanamaz ve baskı altına alınamaz. Çağdaş laiklik anlayışında devlet bütün inançlara eşit mesafede olmak durumundadır. İnanç konusunda devletin yapması gereken şey, inançlara karışmak değil, inanç özgürlüğünü (inanmama özgürlüğünü de) güvence altına almaktır.

Ülkemizdeki uygulama böyle değil. Devlet inanç çoğulculuğunu görmezden gelmektedir. Buna sayısız örnek verilebilir. Çok eskiye gitmeye gerek yok. İkibinli yıllardaki uygulamalara bakmak yeterli. Örneğin; 2000 yılında “Alevi Bektaşi Kuruluşlar Birliği Derneği”ne adından dolayı kapatma davası açıldı ve yöneticileri iki yıl yargılandı.

Geçtiğimiz yıllarda kimi Alevi velilerin çocuklarının Sünni inancı aşılayan zorunlu din dersinden muaf tutulması için verdikleri dilekçeler MEB tarafından red edildi. Veliler yılmadılar, konuyu yargıya taşıdılar. AİHM, Türkiye’yi mevzuatı değiştirmesi yönünde uyardı. Ama AKP hükümeti hala bunun gereğini yapmadı. Hükümet aynı şekilde cem evlerinin yasal statüye kavuşturulması talebini de kabul etmedi. Daha iki gün önce Kamer Genç’in hazırladığı ve CHP tarafından desteklenen aynı yöndeki yasa teklifinin doğrudan TBMM gündemine alınması, AKP’li milletvekillerinin oylarıyla red edildi.

Örnekler çoğaltılabilir. Hal böyleyken bazı Alevi kuruluşlarının, ilgili Devlet Bakanı Yazıcıoğlu’nun ve AKP milletvekili Reha Çamuroğlu’nun “eşit yurttaşlık” mitingine değişik bahanelerle olumsuz yaklaşmalarını anlamak mümkün değil.

Şimdi yapılması gereken şey, Alevi örgütlerinin ortaya koyduğu son derece somut talepleri “uç fikirler” olarak nitelemeden demeden ciddiye almak, diyalog kurmak, tartışmak ve bu yolla çözüme katkı sağlamak olmalıdır.

ERCAN KARAKAŞ

<!--

var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';

var path = 'hr' + 'ef' + '=';

var addy3914 = 'ercankarakas' + '@';

addy3914 = addy3914 + 'birgun' + '.' + 'net';

var addy_text3914 = 'ercankarakas' + '@' + 'birgun' + '.' + 'net';

( '' );

3914 );

( '' );

//-->n

<!--

( '' );

//-->

<!--

( '' );

//-->

 
BİRGÜN - 14 Kasım 2008

Makale Haberleri

Ölümsüz bir analiz olarak: Büfeci İslamı - Ufuk Güldemir
Ali mi Aleviliği, Alevilik mi Ali'yi yarattı?
Şebnem Korur FİNCANCI yazdı: Aralık 78
Alevi düşmanlığı yapan Rabia Mine'ye PSAKD yöneticisinden cevap
Din ortaklığının kitle kontrol silahı : Korku