Türkiye'de siyasetin genel tavrı, birtakım çıkışlarda bulunup sonraki gelişmeleri nadasa bırakmak şeklinde.
Sancılı konularda bu özellikle böyle.
Türkiye, kuruluşu itibariyle "Tek devlet, tek millet, tek din anlayışı"na dayanıyor.
Bu anlayış, iktidarda olan partiden bağımsız bir çizgi.
Partinin AK Parti veya CHP olması fark etmiyor.
Aleviler yakın zamana kadar kimliği kabul edilmeyen bir inanç grubu.
Günümüzde bu kimlik kabul edilmiş durumda ama gereği yerine getirilmiyor.
AK Parti, Sünni temele dayalı bir parti olarak Alevilere yönelik açılımı tam olarak gerçekleştiremiyor. Başörtülü kızların hakkı için verdiği mücadeleyi mesela Aleviler için vermiyor.
Oysa, Türkiye'de Alevilerin hakları tanınmadan, Diyanet'te Alevilere yer açılmadan, Alevilik bir aşağılama konusu olmaktan çıkmadan, başörtüsü sorunu çözülemez.
Bu ülkenin inançlı Müslümanlarının güvencesi, inançlarını özgürce yaşayabilmelerinin garantisi Alevilerin özgür, hakları tanınmış bir grup olarak yaşamalarının sağlanmasıdır.
Kürt meselesini nasıl sadece ekonomik kalkınmayla çözemezseniz, Alevi meselesini de bir iftara katılarak çözemezsiniz.
Bu nedenle Reha Çamuroğlu'nun bile umutsuzluğa kapılıp danışmanlık görevinden istifa etmesi önemli bir göstergedir.
AK Parti'nin bu mesajı dikkate alması gerekir.
Türkiye tam demokratik bir sistem olacaksa, her alanda reformlar gerçekleştirerek bunu yapacaktır.
"Kendine Müslüman" lafı, boş yere çıkmış bir deyim değildir.
Türkiye'de Sünni Müslüman kızların başörtüsü sorunu vardır, bu anlamda onlar azınlık statüsündedir.
Ama Alevi toplumu da azınlık durumundadır.
Sünni çoğunluğun empati yapmadan, onların sıkıntılarını anlama çabası göstermeden başkalarının size aynı anlayışı göstermesini beklemek gerçekçi değildir.
Önce gerçekleri kabul edin.
Türkiye'de Aleviler var ve haklarını talep ediyorlar.
Onları sadece iki tatlı sözle ikna edemezsiniz.
Aleviler için adım atmanız, Alevilere yönelik aşağılamalara anında tepki göstermeniz, cemevleri sorunlarını çözmeniz gerekir.
Yoksa inandırıcılık sorununuz doğar, doğması kaçınılmazdır.
Bu inandırıcılık sadece Alevilerle sınırlı kalmaz, toplumun her kesimine dalga dalga yayılır.
Demokratlık bir ilkedir.
Bunun temel kodları vardır ve bu kodlar farklı inançlardaki insanların haklarının tanınması, onlar için mücadele edilmesini gerektirir.
Bu, partinin kapatılması kadar önemli bir sorundur.
Bu da bir demokrasi sınavıdır.
Ergun BABAHAN
SABAH - 13 Haziran 2008