Başbakan Erdoğan Medeniyetler İttifakı Forum Toplantısı için gittiği İspanya’da ilk kez ‘siyasi simge’ olarak türbanı savundu.
MADRİD - Başbakan Tayyip Erdoğan, Madrid’de düzenlediği basın toplantısında yabancı gazetecilerin soruları üzerine, “Siyasi simge olarak başörtüsü takmak suç mu?” diye sordu. Türbanın siyasi bir simge olarak takılabileceğini ilk kez dile getiren Erdoğan, “Simgelere, sembollere yasak getirebilir misiniz? Dünyanın neresinde böyle bir suç var? Biz sorumluluğumuzun farkındayız. Özgürlükler noktasından çözümüne inayorum. En yakında çözeceğiz.” dedi.
Başbakan Erdoğan, Madrid’de Euro Press’in toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
301 BİR AY İÇİNDE MECLİS’E GELECEK
Erdoğan TCK’nın 301. maddesi konusunun şu an hükümetin gündeminde olduğunu söyledi. Erdoğan, “Çalışmamızı kısa süre içinde yeniden TBMM’ye getirmek suretiyle kararımızı vereceğiz. Ağırlıklı olarak AB üyesi ülkelerin durumuna baktık. Bunun neticesinde şu anda bir yere varıyoruz. Bir ay içinde parlamentoya getirerek bir ortak metinle meseleyi çözmüş olacağız.”
KUZEY IRAK’A ASKERİ HAREKAT
Erdoğan Kuzey OIrak’a askeri harekatın bitip bitmediği yönündeki soruya şu yanıtı verdi: “Sınırötesi operasyonlarda duyarlılığımız devam ediyor. İstihbarat bilgilerinden gelecek sonuçlara göre her an operasyon yapılabilir.
Bu noktada burada herhangi bir şey açıklamamız mümkün değil. Bu mücadele devam ettiği sürece şu tarihte bitecek denmesi mümkün değil. Meclisin bize verdiği 1 yıllık bir yetki var. 1 yılda bu işi çözdük, çözdük. Çözemedik tekrar izin talep edebiliriz.”
TÜRBAN KONUSU
Türban konusunda dünyada benzer bir yasağın olmadığını savunan Erdoğan “Başörtüsü takana sen siyasi simge olarak takıyorsun deniliyor. O da “Hayır ben siyasi simge olarak takmıyorum” diyor. Velev ki bir siyasi simge olarak takıldığını düşünün, siyasi simge olarak başörtüsü takmak suç mu? Simgelere, sembollere yasak getirebilir misiniz? Dünyanın neresinde böyle bir suç var? Özgürlükler noktasında dünyanın neresinde böyle bir yasak var? Buradaki dert başka. Bunu takdirde zorlanıyoruz.
Avrupa’da, ABD’de rahatlıkla başı örtülü kızlar üniversiteye gidebiliyor. Halkının yüzde 99’u müslüman olan ülkede yasaklanıyor. Ama bu sıkıntıyı da aşacağımıza inanıyorum. Biz sorumluluğumuzun farkındayız. Özgürlükler noktasından çözümüne inayorum. En yakında çözeceğiz. Medya bir çorap örüyor ama bizim arzumuz sorunu çözmek” diye konuştu.
KIBRIS SORUNU
Başbakan Erdoğan kıbrıs sorununun nasıl çözümleneceğine ilişkin soruya ise şu yanıtı verdi: “Güney Kıbrıs AB’de Kıbrıs olarak anılamaz. Çözümün BM çerçevesinde olması gereiyor. Biz müzakere sürecinde AB’nin aldığı kararı anlamakta zorlanıyoruz. Bize ‘Kıbrıs sorunu halledilmedikçe müzakereler açılabilir ama kapanamaz’ diyorlar. Suçlu biz miyiz, suçlusu G. Kıbrıs’ın kendisi. Masaya oturmuyor, anlaşmaya yanaşmıyor. Bunun faturaları Türkiye’ye ödetilemez. Mayıs ayında Türkiye, Almanya ve Fransa biraraya geleceğiz.”
AKDENİZ BİRLİĞİ AB’NİN ALTERNATİFİ DEĞİL
Erdoğan Akdeniz Birliği olarak sözedilen konunun şu anda ne olduğununu açık olmadığını ifade etti. Erdoğan “Akdeniz Birliği bir zemine oturmuş değil. Bunun AB’ye bir alternatif olarak düşünülmesine karşıyız. Böyle bir şeyin içinde olmayız.” dedi.
ETNİSİTELERE AYIRMAK SÖZ KONUSU DEĞİL
Erdoğan bir gazetecinin sorusu üzerine Türkiye’de etnik unsurların belli coğrafyalada yoğunlaşmadığını anlattı. Erdoğan “Türkiye’nin etnisitelere ayrılması söz konusu değildir. Biz tamamen üniter yapı içinde ülkemizi görüyoruz. Böyle bir şey bizim anayasa çalışmalarımızda yer alamsı söz konusu değil.” dedi.
Erdoğan geçen yıl yaşanan e-muhtıranın ardından hükümetinin Genelkurmay’la ilişkisinin sorulması üzerine de ” Bazan sıkıntılar olur. Bu sıkıntıları yönetmede anayasanın verdiği yetkilerle adımları atıyoruz. Hiçbir kurum ve kuruluşla kavgalı olmamız söz konusu değil” yanıtını verdi.
NTV - 15 Ocak 2008 Salı