Keçiören Ovacık Kendin Yap Sitesi’nde 30 Ağustos 1995 tarihinde “A Takımı” olarak anılan çetenin kurşunlarına hedef olup 22 yaşında katledilen Erdal Yıldırım, Keçiören’de yapılan yürüyüş ve basın açıklamasıyla anıldı.
Keçiören Ovacık Kendin Yap Sitesi’nde 30 Ağustos 1995 tarihinde “A Takımı” olarak anılan çetenin kurşunlarına hedef olup 22 yaşında katledilen Erdal Yıldırım, Keçiören’de yapılan yürüyüş ve basın açıklamasıyla anıldı.
Yürüyüşe; Keçiören Halkevi, PSAKD Genel Merkezi, Ovacık Derneği, Keçiören Dayanışma Evi, Şenkaya Yoğurtçular ve Nişastacı Köy Derneği, Eğitim Sen 3 No’lu Şube, CHP, SHP, EMEP, ÖDP, TKP Keçiören ilçe örgütleri, Devrimci Hareket ve ESP katıldı.
Trafik kapatıldı
İncirli Lisesi’nin önünden başlayarak yürüyen kalabalık, 19 Mayıs Caddesi’nin bir şeridini trafiğe kapattı. Danışment’te noktalanan yürüyüş sonrası yapılan basın açıklamasında, Belediye Başkanı Turgut Altınok’un Ovacık ve tüm Keçiören halkını maruz bıraktığı baskılara, yasadışı ve zorbaca uygulamalara ve bunların yanı sıra AKP Hükümeti’nin halka karşı aldığı tutuma ve emekçi düşmanı politikalarına tepki gösterildi. Açıklamada, “Keçiören belediye başkanına ve ona kol kanat gerip cesaret veren AKP Hükümeti’ne birkaç sözümüz var. Keçiören Belediyesi’nde yolsuzluklar ayyuka çıktı. Keçiören Belediyesi doğal gazı, elektriği, suyu kaçak kullanıp, halkın vergilerini boş gösterişli işlere, eşine dostuna çarçur etmeye devam ediyor. Bu durum, doğmamış yetimin hakkını kimselere yediremeyeceğini iddia eden ve Keçiören’de oturan Başbakan’ı ve yine Keçiören’den milletvekili seçilen İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ı hiç rahatsız etmiyor. Biz biliyoruz çok ortak noktaları var. Birleştikleri en önemli ortak nokta, sermayenin yanında olmak ve yoksul halkı sevmemeleridir” denildi. Eylem, “Erdal’ın istediği, kardeşliğin yaşandığı, özgür ve demokratik Keçiören’i kuracağız!” sözünün verilmesinin ardından son buldu.
Eylemin ardından topluluk, araçlarla Karşıyaka Mezarlığı’na giderek Erdal Yıldırım’ın mezarını ziyaret etti.
Tekel bayisine saldırı Keçiörenlileri şaşırtmıyor
Keçiören’de gerçekleşen şiddet olayları yaşananların münferit olmadığını ortaya koyuyor
Keçiören’de saat 23.00’ten sonra alkollü içecek satan açık bir yer bulmak imkansıza yakındır. Yıllardır var olan, ilçede yaşayanlarca artık kanıksanmış bu durum, geçtiğimiz günlerde Aktepe’de tekel bayisi işleten Metin Şahin’in belediye ekiplerince öldüresiye dövülüşüyle medyaya yansımış ve konu dikkat çekmişti.
Keçiören’de bulunan tekel bayisi sahiplerine göre ise durum kendilerinin düzenli olarak yaşadıklarıyla karşılaştırılınca tekdüze ve her an yaşanması muhtemel bir hadise olarak görülüyor.
Keçiören’de bir bayi sahibi saat 23.15’te dükkanını kapatmak üzere toparlamış ve ışıkları kapalıyken, zabıta ekiplerinin geldiğini, kendisine para cezası kesildiğini, işyerinin bir gün süreyle mühürlendiğini anlatıyor. İçki satmayan işyerlerinin belediyece belirlenmiş kapatma saati ne olursa olsun gece geç vakitlere kadar çalışabildiğini, belediyenin bu yönde inisiyatif kullandığını söyleyen tekel bayisi sahibi, uygulamanın ilçe sınırlarında içki satışını tümden engellemeye yönelik olduğunu savunuyor. Birçok tekel bayisi gibi kendisinin de zarar etmemek için asıl satış yapabildiği 23.00’ten sonraki saatlerde dükkanını açık tutmaya mecbur olduğunu ve bunun için kapatma saatini dakikalarla da olsa ötelemek durumunda kaldığını, Metin Şahin’in başına gelenlerin bir gün kendi başına da gelebileceğinden endişelendiğini anlatıyor.
Yılbaşı gecesi bile...
Yılbaşı gecesinde işyerine gelen zabıta ekipleri zoruyla saat tam 23.00’te kapatmak zorunda kaldığını söylerken, zabıtanın tekel bayilerine para ve kapatma cezası vermek için yasal kılıflar da bulduğunu; “genel temizlik kurallarına uymamak” gibi gerekçelerin çokça içki satışıyla ilgili gözdağı cezalarına konu olduğunu söylüyor. Bazı bayilerin haftada en az bir gün kapatılmayı göze alarak kapatma saatini bir yarım saat kadar öteleyebildiğini söyleyen tekel bayisi sahibi, dükkanın önüne bir sıra halinde koyulmuş içki kasalarının belediye görevlileriyle arasında büyük bir sorun oluşturmaya yettiğini ifade ediyor. Yasal gerekçelerle uygulanan engel ve baskıların, yasadışı yaptırımlara dönüşmesinin, Altınok başkanlığındaki Keçiören Belediyesi’nin göreve ilk geldiği günden bugüne yaptıklarıyla hiç de çelişmediğini ve doğal olduğunu dile getiriyor.
Diğerlerinin yanında...
Anlatılanlarla birlikte son gerçekleşen olay aslında yaşananın “münferit” bir hadise olmadığını, Keçiören’in 14 yıllık Turgut Altınok’lu tarihinin buna benzer, hatta sonunda insanların hayatını kaybettiği şiddet ve zorbalık olaylarıyla dolu olduğunu gözler önüne seriyor. Parklarda, bahçelerde oturan genç grupların, çiftlerin halk arasındaki adı “A Takımı” olan çete tarafından tartaklanması, Keçiören’de artık sıradan kabul edilen bir olay. Kalabalık halk kitlelerinin üzerine ateş açmak, 22 yaşında bir genci öldürmek, bu çetenin vukuatları arasında. Hal böyle olunca aslında son olay klişe bir gazetecilik tabirini yansıtırcasına, “adamın köpeği ısırması değil köpeğin adamı ısırması” olup, belki de bu tanıma göre haber değeri bile taşımıyor.
(Ankara/EVRENSEL) - 01 Eylül 2008