Özgürlük Eşitlik Temelinde Olmalı
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez, Şube genel kurulu için dün Çorum’a geldi. Genel Kurul’da yaptığı konuşmada çeşitli konulara değinen Geçmez, “Türkiye’nin en demokratik kurumu Hacı Bektaş Veli Vakfı’dır. Her üyemizin söz hakkı da vardır, seçme ve seçilme hakkı da vardır. Dersim’den Kahramanmaraş’a, Çorum’dan Sivas Madımak ve İstanbul Gazi Mahallesi’ne uzanan süreçte sürekli kimimizi astılar kimimizi kestiler, kimimizi yaktılar. Biz çocuklarımıza ne kat ne yat bırakıyoruz. Tek bırakacağımız erdemlilik, insanlıktır” dedi.
Aleviliğin yozlaştırılmaya, sünni inancı baskısıyla asimile edilmeye çalışıldığını da belirten Ercan Geçmez, eski yönetimin görevden alınma nedenine değinerek, “Yola aykırı davranan kim olursa olsun müdahale ederiz. Dede olmayan birisinin posta oturmasına müsaade edilemez. Dün Osmanlı’nın kadısına gitmeyen Alevileri anlatanlar bugün ne acıdır ki mahkemeye gittiler. Kendi cemimizde halledebilirdik” diye konuştu.
2002 yılına kadar Türkiye’nin yasaklı inancı olduklarını da belirten Ercan Geçmez, bu tarihte adında Alevi olan derneği kuranların Avrupa uyum yasaları gereği çıkarılan düzenlemeler sonunda takiplerinden vazgeçildiğini anlatarak, “Ancak bu da yetmez. Eski hükümetler gibi bu hükümet de Alevileri görmüyor. Bu hükümet daha çok eşitlik, özgürlük ve demokrasi söylemiyle geldi ancak en çok eşitliği, özgürlüğü ve demokrasiyi ezen oldu. Başbakan Alevi çalıştayı yaptığında çok önemsemiştik. Ancak ne yazık ki o da boş çıktı. Aynı başbakan Çorum’a gelip, 50 kez Alevilerin katlinin vacip olduğunu söyleyen, ferman çıkarttıran Ebu Suudu övdü. Kendisinin alevi hakim tarafından cezalandırıldığını öne sürdü. HSYK’de bulunan Alevileri diline dolayarak anayasa değişikliklerine oy istedi. Biz bunları görmüyor muyuz?” şeklinde konuştu.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararını uygulamaya davet ettiklerini de dile getiren Geçmez, “Alevilere zorla sünni inancı öğretmeye çalışıyorlar. Biz Alevilerin asimile edilmesini istemiyoruz. Alevi gibi yaşamak istiyoruz. Kimseye dayatmadığımız gibi kimsenin de bize kendi inancını dayatmasına razı değiliz. Elbette daha çok özgürlük istiyoruz ama bunu eşitlik temelinde bir özgürlük olarak bekliyoruz” dedi.
“ZORUNLU DİN DERSLERİ YOLUYLA ALEVİLERE SÜNNİLİK DAYATILIYOR”
Alevi Kültür Merkezi ile Hacı Bektaş Anadolu Kültür Vakfı Çorum Şubesi ortak bir basın açıklaması yaparak, din derslerinin zorunlu olmaktan çıkarılması ve Alevileri sapkın bir inanç gibi gösteren anlayıştan uzaklaşılmasını istediler.
Alevi Kültür Merkezi ve Hacı Bektaş Anadolu Vakfı Şube Başkanlığı görevini üstlenen Nurettin Aksoy (Dede) tarafından yapılan açıklamada 9 Ekim’de genel merkez ve alevi kuruluşlarının katılacakları zorunlu din derslerini boykot eylemine destek olacakları da yer aldı.
Açıklama kısaca şöyle: “12 Eylül Askeri Darbesi'ni gerçekleştiren askeri yönetim, ülkemizde yaşamın her alanını, kendi bakış açısına göre düzenledi. Müdahale etmediği ve değiştirmediği yasa kalmadığı gibi, darbe mantığı ile de birçok yeni yasa yaptı ve yürürlüğe koydu. Tek tip insan yaratmayı hedefleyen darbeciler, faşist zihniyetlerin ürünü olarak Anayasa'nın 24.maddesiyle Alevileri asimile etmek için din derslerini zorunlu hale getirmişlerdir.
Alevi açılımı adı altında yapay gündem yaratarak Alevi haklarını savunduklarını iddia edenlerin asıl amaçları Aleviliği yok etmek asimile etmektir. İlimizde de yıllardır asimilasyon politikaları devam etmiştir. Zorunlu din dersleriyle Alevi çocuklarına Sünnilik öğretilmektedir.
Anayasa'mızın ve Avrupa insan hakları mahkemesinin bizlere vermiş olduğu din ve vicdan hürriyetimizi ve vatandaşlık haklarımızı kullanarak veliler olarak çocuklarımızın zorunlu din derslerine girmemeleri konusunda duyarlı olmalarını, aynı duyarlılığı milli eğitim bakanlığı ve il milli eğitim müdürlüklerinden de talep ediyoruz. Alevi Bektaşi federasyonu bileşenlerinden Pir Sultan Abdal Derneği öncülüğünde 9 Ekim 'de yapılacak olan oturma eylemini de destekleyeceğiz ve katkı sunacağız. 12 Eylül Anayasasının antilaik ve antidemokratik anlayışının sonucu olarak uygulamaya konulmuş olan zorunlu din dersleri derhal kaldırılmalıdır. Zorunlu din dersleri uygulaması Türkiye nin evrensel ilkelerine dayalı bilimsel laik demokratik eğitimden uzaklaştığının ve eğitiminin dinselleştirildiğinin en önemli göstergelerinden biridir.
Din ve inanç özgürlüğünü hiçe sayan zorunlu din dersleri bir yanda alevi çocukları üzerinden baskı ve asimilasyon aracına dönüşmüşken diğer yanda da toplumun bütün kesimlerini tek bir din eğitimine tabi kılarak Türkiye toplumunu tümünün dinsel esaslara göre şekillendirmeye çalışmaktadır.
Alevileri yok sayan ve zorunlu din derslerine uygulamasıyla alevi gençleri asimilasyona tabi tutan ve sistematik, psikolojik işkence olan ve anti laik ve bilimsel olmayan eğitim sisteminin derhal sona erdirilmesini talep ediyoruz.
Zorunlu din dersleri alevi çocuklarını asimile etmenin yanı sıra alevi öğrencilerin bu dersten sınıfta kalması sağlayarak alevi öğrencilerin yüksek eğitim yapmasının önünü kesmektedir.
Avrupa insan hakları mahkemesinin bu konuda vermiş olduğu kararı AKP iktidarının uygulamasını talep ediyoruz, AKP bu kararı uygulama yerine kendi Alevilerini yaratmak istemektedir ve Alevi değerlerine uymayan bir Alevilik yaratarak Alevilerin değerlerine saygısızlık yapmıştır.”
KAYNAK : Corumhaber.net - 27 Eylül 2010