Başbakanlık Özürlüler Yüksek Kurulu üyesinden engellilere cinsellikle ilgili öğütler: Fizyolojik ve psikolojik sağlığınız için gusül abdesti alın. Cinsel yaşamınızı milli kültüre uydurun
ANKARA - Başbakanlık Özürlüler Yüksek Kurulu üyesi Prof. Dr. Ali Seyyar'ın 'Özürlülere Adanmış Sosyal Politika Yazıları' isimli kitabında birbirinden ilginç 'bilgiler' veriliyor. Seyyar kitabında zihinsel özürlülerin 'dinin gereği olarak' gusül abdesti almalarının fizyolojik ve psikolojik sağlıklarına 'son derece önemli katkılar sağlayacağını' ve 'kişinin gusletmeyi bir vazife olarak algılaması halinde şehvani duyguların kontrol altına alınması'nın kolaylaşacağını savunuyor. Ayrıca cinsel ihtiyaçların giderilmesine yönelik yöntemlerden sadece 'milli kültürümüze uygun olanları' tavsiye ediyor.
Kasım 2003 tarihinden beri Başbakanlık Özürlüler Yüksek Kurulu üyesi olan Prof. Dr. Seyyar'ın, 'Özürlülere Adanmış Sosyal Politika Yazıları' kitabındaki 'Türkiye'de Zihinsel Özürlüler ve Cinsel Eğitim' başlıklı makalede özetle şu görüşlere yer veriliyor:
"Uyku halinde veya uyanıkken iradi olarak cinsi zevk vererek veya alarak şehvetle meninin gelmesi durumunda zihinsel özürlünün cünüp duruma düştüğünü bilmesinde fayda vardır. Bu durumda kişinin, dinin bir gereği olarak bir an önce cünüplükten kurtulması, yani gusletmesi (boy abdesti alması) gerekmektedir. Gusül insanın fizyolojik ve psikolojik sağlığına son derece önemli katkılar sağlamaktadır. Cünüplüğün vücutta getireceği yorgunluk ve gevşeklik gusülle giderilmektedir. Bunun sebebi, kan dolaşımının boy abdesti sayesinde düzene girmesidir. Diğer taraftan kişinin gusletmeyi bir vazife olarak algılaması halinde şehvani duyguların kontrol altına alınması (cinsel disiplin) da kolaylaşmaktadır."
'Evlilik dışı ilişki psikoloji bozar'
Prof. Dr. Seyyar'ın kitabında dikkat çektiği konulardan biri de evlilik dışı ilişkiler:
"Evlilik dışı veya birden fazla değişik kişilerle kurulan cinsel ilişkiler, cinsel hayatın manevi ve estetik boyutunu zedelediği gibi, kişiler arası sevgi ve şefkat ilişkisinin gelişmesini de önlemektedir. Dolayısı ile aile yuvası atmosferinden uzak olan bu gibi ilişkiler, kişilerin fıtri, psiko-sosyal gelişmelerini de engellemektedir. Hangi gerekçe ile savunulursa savunulsun, evlilik öncesi veya sonrası için teşvik edilen özgürleştirilmiş cinsel hayat, hem toplumsal ahengi bozmakta, hem de fuhşun yayılmasına yol açmaktadır. Evlenmeye aday zihinsel özürlüler kuracakları yuvada başarılı olabilmeleri için mümkün mertebe (zihinsel) özürlü olmayan kişilerle veya bedensel özürlülerle evlendirilmelidir."
Başbakanlık Özürlüler Yüksek Kurulu üyesi Prof. Dr. Seyyar kitabında milli seks vurgusu da yaptı: "Hangi sosyal gruba yönelik olarsa olusun cinsel ihtiyaçların giderilmesine yönelik yöntemlerden sadece milli kültürümüze ve medeniyetimize uygun olanlar tavsiye edilmelidir. Dolayısı ile toplumsal değerlerimizin de öngördüğü aile modelinin bugünün imkânları ve ihtiyaçları ile uyumlu örneğini oluşturmaya ve geliştirmeye yönelik sosyal politikalara ağırlık verilmelidir."
TARIK IŞIK
RADİKAL - 26 Şubat 2008