Eğitim birliğine karşı çabalar 2002’den bu yana aralıksız sürdürülüyor
Eğitimci, eski CHP Denizli milletvekili Mustafa Gazalcı’nın Bilgi Yayınevi’nden çıkan “Eğitime Dinci Çember” adlı kitabında AKP iktidarındaki müsteşardan en uçtaki okul müdürüne dek kadrolaşmalara değindi. Gazalcı, Atatürkçü, laik, bilimsel düşünen, deneyimli eğitim yöneticilerinin görevden nasıl uzaklaştırıldığını, yerlerine çoğu dinsel eğitimden geçmiş, iktidara yakın yöneticilerin nasıl atandığını anlattı. Bilimsel içerikten yoksun yayınların, Milli Eğitim Bakanlığı aracılığıyla eğitim kurumlarına sokularak okutulması sağlandı.
BAŞLARKEN
AKP’nin, iktidara geldiği 3 Kasım 2002 tarihinden itibaren eğitim sisteminde yaptığı değişiklikler, Türkiye’deki laik eğitim anlayışının AKP iktidarıyla birlikte nasıl değiştiğini, bu süre içerisinde neler yapıldığını, nelerin yapılmasının planlandığını anlatacağız. AKP, iktidara geldiğinden bu yana 6 yıldır her alanda olduğu gibi eğitimde de kadrolaşmayı hedefledi. Eğitim kurumlarında mescit açılmasına, çocuk yaştaki öğrencilere namaz kılmaları ve oruç tutmaları için baskı yapılmasına dek birçok olay gündeme geldi. Yerel yönetimlerde ilgili, ilgisiz kişilerin yazdığı kitaplar, belediye başkanları, il milli eğitim müdürleri ve il müftülüğü, okul müdürleri aracılığı ile öğrencilere dağıtıldı, önerildi.
Milli Eğitim Bakanlığı’nca gerçekleştirilen birçok düzenlemeyle Türkiye genelinde eğitim alanında yaşanan irticai faaliyetlere zemin hazırladı. Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri okullara dek sokuldu. Devletin bazı kurum ve kuruluşları ise türbanlı öğrenciler için çeşitli olanaklar sağladı. Eğitim cephesinde yaptığı kadrolaşmalar, okullarda artan dinci faaliyetler, hadis yarışmaları, kitaplarda bilimsel içerikten yoksun dinsel açıklamalar ortaya çıktı.
Yaz aylarında camilerde, apartmanlarda açılan kaçak Kuran kursları sayısı ilk ve ortaöğretim okulu sayısına ulaştı. Kamuoyunda “Adnan Hoca” olarak tanınan ve kitaplarını Harun Yahya adıyla yayımlayan Adnan Oktar’ın, Evrim Kuramı’nı reddeden Yaradılış Atlası, okullara dek girdi, fen bilgisi öğretmenlerine ücretsiz olarak dağıtıldı. Bu konuda öğrencilere konferanslar verdirildi. Okulların devamsızlık süresi arttırılarak, öğrencilerin eğitimden uzaklaşmaları sağlandı, dershanelere gitmeleri desteklendi. Türkiye genelindeki il, ilçe milli eğitim müdürlüklerinde din kökenli eğitim yöneticisi sayısı arttırıldı.
Tarikat okullarına devlet desteği nasıl sağlandı? Talim Terbiye Kurulu, Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü gibi Milli Eğitim Bakanlığı’nın önemli kadroları dağıtılarak işlevleri değiştirildi. “Dinin Direği Namaz” adlı, çok küçük çocukların bile türbanlı resimlerinin yer aldığı dini içerikli kitap öğrencilere parasız olarak dağıtıldı. Yalnızca din kültürü ve ahlak bilgisi kitapları değil, tarih ve diğer kitapların konuları da dinsel motiflerle süslendi. Evrim Kuramı’nın yanında yaradılış inancı biyoloji kitaplarına girdi. Mersin’de öğretmenler, Evrim Kuramı’nı okuttukları için sürüldüler. Aptes suyunun alyuvarları çoğalttığına ilişkin hurafelere din kültürü ve ahlak bilgisi kitaplarında yer verildi. Fransız Ressam Eugene Delacroix tarafından çizilen, göğüsleri açık bir kadının bulunduğu “Libertiy Leading the People / Halka Yol Gösteren Özgürlük” adlı resim, vatandaşlık bilgisi kitabından çıkarıldı. TBMM Başkanlığı’na “Fethullah Gülen okullarının araştırılması” için verilen soru önergesi gündeme alınmadı ve yanıtlanmadı.
***
Eğitimde kadrolaşma hızlandı
Kendi dünya görüşüne uygun bir eğitim sisteminin yaratılmasını amaçlayan AKP iktidarı döneminde din kökenli yönetici 86’dan 266’ya yükseldi, kadınlar görevden uzaklaştırıldı
İstanbul Haber Servisi - Eğitimci, eski CHP Denizli milletvekili, TBMM Milli Eğitim Gençlik, Spor ve Kültür Komisyonu üyesi Mustafa Gazalcı’nın Bilgi Yayınevi’nden çıkan “Eğitime Dinci Çember” adlı kitabı, AKP’nin, iktidara geldiği günden bugüne dek laik eğitim sistemine karşı adım adım gerçekleştirdiği uygulamaları, bütün boyutlarıyla kaleme aldı. Kitabında müsteşardan en uçtaki okul müdürüne dek kadrolaşmaları anlatan Gazalcı, Atatürkçü, laik, bilimsel düşünen, deneyimli eğitim yöneticilerinin görevden nasıl uzaklaştırıldığını, yerlerine çoğu dinsel eğitimden geçmiş, iktidara yakın yöneticilerin nasıl atandığını anlattı. Bilimsel içerikten yoksun yayınların, MEB aracılığıyla eğitim kurumlarına sokularak okutulması sağlandı. AKP’nin 6 yıldaki uygulamalarından satırbaşlarıyla olaylar ve örnekle şöyle:
KADROLAŞMADA GÖRÜLMEDİK YÖNTEMLER
Cumhuriyet tarihinde görülmemiş boyuttaki kadrolaşma, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Yasa, Milli Eğitim Temel Yasası, Atama, Yükselme ve Yer Değiştirme Yönetmeliği başta olmak üzere birçok düzenlemede sık sık değişiklik yapılarak çoğu zaman da hukuk çiğnenerek gerçekleştirildi. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesi keyfi kullanılarak geçici görevlendirme yoluyla Diyanet İşleri Başkanlığı başta olmak üzere başka kuruluşlardan personel aktarılarak ücretli ve vekil öğretmenler, AKP’ye yakın kişilerden yapıldı. Daha önce öğretmenlik yapmamış olan emekli bir imam, Acıpayam ilçesi Alaattin İlköğretim Okulu’nda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni olarak görevlendirildi. MEB merkez örgütünde, temel birimlerinde ve birçok ilde kadın yöneticiler görevden uzaklaştırıldı. Her birimde yapılan kadro aracılığı ile kendi dünya görüşüne uygun bir eğitim sisteminin yaratılması amaçlandı.
DİYANET SIÇRAMA TAHTASI OLDU
27 Nisan 2006’da Milli Eğitim Komisyonu’ndan geçen “Özel Eğitim Kurumları Yasa Tasarısı” ile nitelikli, yasalara bağlı özel okulların önünü açmaktan çok, tarikat okullarına devlet katkısı sağlanması amaçladı. 2004 yılında verilen soru önergesinde Türkiye genelindeki il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinde din kökenli eğitim yöneticisi 2002 yılından önce 86 iken, AKP’nin iktidara geldiği günden itibaren bu sayı 181’i asil, 2’si vekil, 83’ü ise görevlendirme şeklinde olmak üzere 266 kişiye ulaştı. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kadrosundan Milli Eğitim Bakanlığı kadrolarına ne kadar personel geçtiği, bunların kaçının yönetici, kaçının da öğretmen olarak görevlendirildiği ile ilgili olarak verilen soru önergesini Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, “Diyanet İşleri Başkanlığı çalışanlarından bakanlığımıza, 833’ü öğretmen, 3’ü diğer hizmet sınıflarından olmak üzere toplam 836 kişi naklen atanmıştır. Bunlardan yönetici olarak atanan bulunmamaktadır” şeklinde açıkladı.
**
TTK işlevinden uzaklaştırıldı
Ulusal eğitim politikalarının belirlenmesinde ve ders kitaplarının incelenmesinde önemli hizmetler veren Talim Terbiye Kurulu’nda da (TTK) kadrolaşma yapıldı. Siyasetin dışında tutulduğu bir kurum olan TTK, AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından sonra MEB eliyle yapılan değişikliklerle işlevinden uzaklaştırıldı. 15 kişilik kurul üyelerinin 14’ü, çalışan uzman ve öğretmenlerin 167’si kuruldan çıkarıldı. Bu kişilerin yerine deneyim sahibi olmayan kişiler getirildi. Gönderilen öğretmenlerin birçoğu mahkeme kararı ile dönmesine karşın, kendilerine görev verilmedi. 2003 yılında Milli Eğitim Temel Kanunu değiştirilerek okullara giren kaynak kitapların TTK’den onay alması kaldırıldı. Yerine bir inceleme yeri gösterilmemesi nedeniyle “100 Temel Eser” adı altında hakaret, küfür taşıyan, içeriği çarpıtılmış, yardımcı kitaplar okullara sokuldu, okutuldu. Okullara alınacak ders ve araç gereçlerine TTK onayını devreden çıkarmak için yönetmelikler değiştirildi. 1 Eylül 2006 tarihinden itibaren yapılan değişiklikle, ders kitaplarının incelenmesi Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki birimlere, genel müdürlüklere bırakıldı.
DERS KİTAPLARINI İNCELEME GÖREVİ ALINDI
“Milli Eğitim Bakanlığı Ders Kitapları ve Eğitim Araçları Yönetmeliği”nde yapılan köklü değişiklik ile TTK’nin görevlerinden biri olan ders kitaplarının incelenmesi görevi, İlk, Orta, Mesleki ve Teknik Öğretim ve Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’ne devredildi. Konu ile ilgili olarak verilen soru önergesini Çelik, “TTK Başkanlığı’nın MEB’in makro politikalarını belirleme, vizyonunu oluşturma, uluslararası çalışmaları takip ederek iyi örnekleri ülkemize taşıma ve bünyemize uygun olanların sisteme yansıtılması konularına odaklanması gerekmektedir. Yıllardır ders kitaplarının, eğitim araçlarının incelenmesi işinin bütünüyle kurul bünyesinde yürütülmesi, kurulun asli görevlerini yerine getirmesine imkân vermemektedir. Bu nedenle kitap inceleme işleminin yeniden gözden geçirilmesi kaçınılmaz duruma gelmiş ve gereği yapılmıştır” açıklamasını yaptı.
TEKKELER ÖVÜLDÜ
AKP iktidarı ile başlayan kadrolaşmaları, ders kitaplarının dinsel içeriklerle doldurulması takip etti. TTK’nin kadrolaşmasıyla yönetmelikler de değiştirildi. Uygulamaların büyük bölümü yargıdan dömesine karşın bilimsel niteliği çarpıtılarak hazırlanan kaynak ve ders kitapları okullara sokuldu. Özellikle 11. sınıflarda okutulan “İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük” dersinde devrimler, tarihi gerçeklere aykırı biçimde çarpıtıldı, “2. Abdülhamit” ve “Vahdettin” sevimli gösterildi, tekke ve zaviyeler övüldü. İlköğretimde okutulan sosyal bilimler kitabında da birçok yanlış bulundu.
‘Yaradılış’ biyoloji kitaplarında
Yalnızca din kültürü ve ahlak bilgisi kitapları değil, tarih ve diğer kitapların konuları da dinsel motiflerle süslendi. Evrim Kuramı’nın yanında “Yaradılış” inancı biyoloji kitaplarına girdi. Mersin’de öğretmenler, Evrim Kuramı’nı okutmaları nedeniyle sürüldüler. Aptes suyunun alyuvarları çoğalttığına ilişkin hurafelere din kültürü ve ahlak bilgisi kitaplarında yer verildi. MEB tarafından dağıtılan kitapta, “Din, insanın doğru düşünmesini sağlar; din eğitimi, eğitimin temel ihtiyaçlarını yerine getirir” ifadesi yer aldı. Fransız ressam Eugene Delacroix tarafından çizilen, göğüsleri açık bir kadının bulunduğu “Libertiy Leading the People / Halka Yol Gösteren Özgürlük” adlı resim, 2001-2006 yılları arasında Vatandaşlık Bilgisi kitabında yer aldı ve kitap 5 yıl boyunca okutuldu. Kitabın onay süresi sona erince Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından kitabın 1 yıl daha okutulması kararı verilip Halka Yol Gösteren Özgürlük resmi çıkarıldı. MEB logosuyla okullara sokulan 100 Temel Eser’de de çarpıtmalar yapıldı.
YARIN: KURAN KURSLARI, KUTLU DOĞUM HAFTASI
Cumhuriyet - 2 Eylül 2008