Üniversiteye Girişte İngiliz Modeli: Asıl Amaç İmam Hatip Liselerinin Önünü Mü Açmak?
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, kafasındaki ÖSS modelini basınla paylaştı. Basında yer alan haberlere göre Özcan, yaptığı açıklamada “ne alan ne de katsayı kalacak” şeklinde açıklamada bulunmuş. Mesleki ve teknik eğitimde sorunlar olduğu gibi yerinde dururken, katsayıya odaklanan açıklama, yeni düzenlemenin esas olarak imam hatip ve meslek lisesi öğrencilerine yükseköğretime girişte uygulanan farklı katsayı uygulamasının kaldırılmasının hedeflendiğini düşündürmektedir. İngiltere’de uygulanan bu sisteme göre ÖSS’de 12 test yer alacak ve bunlardan 5’ini çözen öğrenci, en başarılı olduğu 3 testin sonucuna göre üniversiteye girecek.
Sayın Özcan’ın seçildiği günden itibaren, YÖK’ün baş etmesi gereken onlarca sorun dururken, ÖSS’ye girişteki katsayı sorunu üzerine özel olarak yoğunlaştığı dikkatlerden kaçmamıştı Şimdi gündeme getirilen İngiliz modeli de bunun bir uzantısı durumundadır. YÖK başkanının bu tutumunu ve yaptığı açıklamayı kabul etmek mümkün değildir. Öncelikle sorunun bu kadar yüzeysel ele alınması doğru ve gerçekçi bir tutum değildir. Mesleki ve teknik eğitimin hedeflenen oranlara ulaşamamasının nedeni sayısal ya da katsayısal değildir. Sorun daha çok, verilen mesleki ve teknik eğitimin niteliğine, yaşama dönüklüğüne, işe vurukluğuna, ekonominin taleplerine yanıt verip vermediğine ve gelişen teknolojiyle uyumlu olup olmadığına yöneliktir. Dolayısıyla gerçekçi bir çözüm yaklaşımının sorunun bu boyutuna odaklanması gerekmektedir.
Ortaöğretim sistemimiz bugünkü yapısıyla, ağırlıkla genel kültür eğitimi vermektedir. Meslek liselerinin normal liselere oranı üçte birdir. Bir başka ifadeyle, lise mezunlarının yüzde 65’i genel lise mezunu olduğu için, mesleki bir beceri kazanmadan ortaöğretimden mezun olmaktadır. Büyük ölçüde yükseköğretime geçiş hedeflenmektedir. Bu amaçla da her yıl üniversite kapıları zorlanmaktadır.
Mesleki ve Teknik Ortaöğretimde 10 Yıllık Değişim
Yıl |
Okul Sayısı |
Öğrenci Sayısı |
Öğretmen Sayısı |
||
Erkek |
Kız |
Toplam |
|||
1997-1998 |
3.013 |
563.000 |
328.000 |
891.000 |
65.900 |
2006-2007 |
4.244 |
761.000 |
484.000 |
1.245.000 |
84.276 |
Artış Oranı (%) |
%41 |
%35 |
%47,5 |
%40 |
%28 |
Daha önce de açıklamış olduğumuz gibi yukarıdaki tabloda, son on yıl içinde mesleki teknik eğitimde okul, öğrenci ve öğretmen sayılarındaki artış oranları görülmektedir. Ancak son beş yıldaki artışın ağırlıklı olarak İmam Hatip Liselerinde olduğunu belirtmek gerekir. İmam Hatip Liselerinde öğrenim gören öğrenci sayısında %90’a varan bir artış söz konusudur. Bu artışın büyük bir bölümünü ise kız öğrenciler oluşturmaktadır.
2005–2006 eğitim-öğretim yılında genel ortaöğretimde öğrenci başına yapılan harcama 1.259 YTL iken, bu rakam mesleki ve teknik ortaöğretimde 2.208 YTL, İmam Hatip Liselerinde ise 3.037 YTL’dir. İmam hatip liseleri, özellikle AKP Hükümeti döneminde her zaman özel bir yer teşkil etmiş, diğer kamu okulları üvey evlat muamelesi görürken, AKP’nin arka bahçesi olarak gördüğü imam hatip liselerine karşı pozitif ayrımcılık yapılmıştır.
Sorun kesinlikle meslek liseleri odaklı değildir. Sorun, tıpkı türban meselesinin ele alınışında olduğu gibi, burada da imam hatip liselerinin önünü açmaya yöneliktir. YÖK Başkanı’nın göreve geldiği günden bu yana AKP Hükümetinin politikalarına paralel uygulamalar içine girmiş olmasının ayrıca değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Geçmişte olduğu gibi, bugün de mesleki ve teknik eğitimde yaşanan sorunları katsayı sorununa indirgemek, yeni gerilimler ve kamplaşmalar yaratmaktan öte bir anlam ifade etmediği gibi, mesleki ve teknik eğitimin temel sorunları çözülmeden atılacak her adımın imam hatip lisesi mezunlarının önünü açmak olarak değerlendirilmesi kaçınılmazdır. Dolayısıyla YÖK Başkanı Özcan’ı sorunun özüne doğru yaklaşmaya ve gerçekçi çözümler üzerinde kafa yormaya davet ediyoruz.
EĞİTİM-SEN - 13 Mayıs 2008