Yusuf Ziya Özcan’ın YÖK Başkanlığı’na atanmasının ardından, Başkanvekilliği görevinden istifa eden YÖK üyesi Prof. Dr. İsa Eşme, ilk ve orta öğretimde eğitimin laik eksenden çıkarılmaya çalışıldığını savundu.
ANKARA - YÖK üyesi Prof. Dr. İsa Eşme, Ankara Üniversitesi (AÜ) Eğitim Bilimleri Fakültesi ve Türk Eğitim Derneği’nin (TED) işbirliğinde düzenlenen “Türkiye Cumhuriyetinde Eğitimin Çağdaş Değerlerle İrdelenmesi” çalıştayında bir konuşma yaptı.
Eşme, “Devrim karşıtlarının öne sürdükleri gibi ‘öğretim birliği’ sadece okulların MEB’e bağlanması demek değildir. Asıl önemli olan, eğitim felsefesindeki tutarlılığın sağlanması, eğitimin, aklın ve bilimin ışığında yani laik eksende yapılması kararıdır. Bugün okullar MEB bünyesindedir. Şeklen, öğretim birliği kanununa uyulmaktadır. Ancak bugün öğretim birliği açısından iki sorun yaşanmaktadır; bunlardan biri imam hatip okullarının durumu, diğeri ilköğretim ve ortaöğretimde eğitimin laik eksenden çıkarılması çabalarıdır. Her iki uygulamanın tekrarlanan gerekçesi ‘halkın dini eğitime yoğun talebinin olması’ iddiaları ise de örtülü amacın ne olduğu artık bilinmektedir” diye konuştu.
Prof. Dr. İsa Eşme, “son yıllarda yapılan öğretmen atamalarının din eğitimine verdiği önemin önceliğin bir göstergesi olduğu” görüşünü dile getirerek, “MEB, son 5 yılda 7 bin 758 din kültürü öğretmeni atamıştır. Buna karşılık atanan okul öncesi öğretmen sayısı 7 bin 145, fen bilgisi öğretmen sayısı 5 bin 548, müzik öğretmeni sayısı bin 996, felsefe öğretmeni sayısı 546’dır” dedi.
“Mustafa Kemal Atatürk ve devrimlerine yapılan saldırılara yabancı değiliz” diyen Eşme, şöyle devam etti: “Saldırılar 60 yıl önce başlamıştı. Mustafa Kemal’e bugün sadece softa saldırmıyor. Mustafa Kemal’in dışarıdaki düşmanları saldırıyor. Son çeyrek asırda türeyen, ikinci cumhuriyetçiler de saldırıyor. Hem daha da acımasızca... Bazı medya organları, böylelerini, astronomik transferlerle bünyesine alarak neredeyse ödüllendiriyor. Cumhuriyeti ve Mustafa Kemal’e saldırı neredeyse prim yapan bir eylem oluyor.”
AKÇAMETE: SİYASETTEN BAĞIMSIZ DEĞİL
AÜ Eğitim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gönül Akçamete ise Cumhuriyetin uygarlığa erişmede en işlevsel araç olarak eğitimi gördüğünü ifade ederek, “Cumhuriyetin hemen ardından çıkarılan 3 yasasının da laiklik temelli eğitimi hedeflemesi rastlantı değildir. Atatürk’ün eğitim anlayışı bilimsel, laik ve demokratik bir çizgide somutlaşıyordu” dedi.
Akçamete, Türkiye’de eğitimle ilgili tartışmaların genellikle güncel sorunları içerdiğine işaret ederek, eğitim felsefesi ve politikasının ele alınması gerektiğini belirtti.
Akçamete, “Türkiye’de eğitim siyasetten bağımsız değildir. Biz, eğitim bilimleri fakültesi olarak Cumhuriyetin kazanımlarının savunucusuyuz” diye konuştu.
PEHLİVANOĞLU: EĞİTİM POLİTİKASI SÜREKLİ DEĞİŞİYOR
TED Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu da “Türkiye’de eğitim alanında yapılacak yeniliklerin bakandan bakana, günden güne değiştirildiğini”, Türkiye’nin eğitim sorunlarının da imam hatip liseleri ve türbanla sınırlandırıldığını ifade ederek, bir an önce sürekliliği olan bir eğitim politikası belirlenmesi gerektiğini söyledi.
AA - NTV - 01 Mart 2008