Duyduk duymadık demeyin: 1 Haziran Kadıköy

Duyduk duymadık demeyin: 1 Haziran KadıköyBarış Meclisi, Kürt sorununa nihai çözüm isteyenleri 1 Haziran’da Kadıköy’e...

Duyduk duymadık demeyin: 1 Haziran Kadıköy

Duyduk duymadık demeyin: 1 Haziran Kadıköy

Barış Meclisi, Kürt sorununa nihai çözüm isteyenleri 1 Haziran’da Kadıköy’e çağırıyor.

Dünyanın en huzurlu ülkeleri listesinde İzlanda ilk, Irak ise son sırada yer alıyor. Türkiye mi? Geçen yıl 92.’yken, bu yıl 115. sıraya gerilemiş

Barış Meclisi 1 Haziran Pazar günü Kadıköy’de miting yapıyor. Yıldırım Türker’in bu konudaki 12 Mayıs Pazartesi tarihli Radikal yazısını okumamış olan varsa, o yazıyı da duyurmuş olayım. Mitingin sivil toplum örgütlerinden ve siyasal partilerden oluşan destekçi listesi epey uzun ama, pankart tek, slogan tek: “Kürt Sorununda Demokratik Çözüm İstiyoruz!” Bir irade beyanı mitingi bu. Her kesimden, “Yeter artık” diyen herkes orada olacak. Ölüm değil, çözüm istiyoruz. Bunu diyenler fiziksel olarak biraraya gelecek. Konuşmacı listesinin başında Yaşar Kemal var. Kendisi rahatsız, büyük olasılıkla gelemez, gelemese bile biz onu orada sayacağız, zaten gelemezse konuşmasını gönderecek.

Yıllardır sayısız barış toplantısı yapıldı, girişimler oluşturuldu, imzalar toplandı. Onların biriken deneyimi ve katkısıyla olmalı, Barış Meclisi bugün hatırı sayılır genişlikte bir desteğe ulaştı ve bu kez çok daha fazla sayıda insan ses çıkarmaya hazır. Bunda, “Barış Grubu”nun oynadığı tarihsel rolü her fırsatta anmak gerekir. Kişisel olarak, barış sözcüğünü duyduğumda ilk aklıma gelenler onlar oluyor. Ama bu sözü tersane işçilerinin ne kadar iyi anladığına da bizzat tanık oldum. 17 Mayıs Cumartesi günü, Selah Tersanesi işçisi Deniz Kaşıkeman’ın dev bir sac plakanın altında kalıp ağır yaralandığı haberi geldiğinde, Limter-İş’li sendikacılarla aynı yerdeydim. Sendikacıların, haberi aldıklarında bir anda nasıl yalnızca bedenden ibaret kaldıklarını, bütün canlarının ve ruhlarının oradan çekilip herhalde arkadaşlarının yanına gittiğini, bir süre öylece kalakaldıklarını gördüm. Hayat boyu unutamayacağım anlardan biriydi. Az önce konuşmuştuk Kürt sorununu ve ölüm sorununu. Aynı akşam, yaralı arkadaşlarının da ölüm haberi geldi.

Gazeteler, dünyanın en huzurlu ülkeleri listesinde İzlanda’nın ilk, Irak’ın ise son sırada yer aldığını yazıyor. Türkiye mi? Geçen yıl 92.’yken, bu yıl 115. sıraya gerilemiş.

Huzur

Bazı zihinlerde barış sözcüğü huzur sözcüğünün ikiz kardeşi, tıpkı İngilizcedeki gibi. En çok da vicdan huzuru anlamına geliyor. Barış sözcüğüne tepki duyanlara da rastlanıyor. Ya birer vurdumduymaz oluyorlar ya da sözcüklere fazlasıyla duyarlı kimseler: Kavramın teraneleşmesinden, söylene söylene anlamını yitirmesinden korkuyorlar. Hele bir iradeye dönüşsün ülkemiz ve dünya için, anlamını o zaman yitirsin yitirebileceği kadar. Ama buna daha çok var. Bir inşaatı başlatmak gerekiyor, biraz gayret.

Gazeteciler, çeşitli görüşlerden politika yazarları, son haftalarda şu fikri epey dile getirdiler: “Silahlı müdahalenin de, sınırlarına ulaşıldı; artık yeni açılımlar gerekiyor.” 1 Haziran Pazar günü Kadıköy’de söylenecek olan söz, beyan edilecek irade de tam tamına bu. Artık yeter! Ölüm değil çözüm istiyoruz! Tuzla’ya da, dağlara da, doğuya da, batıya da! Ey karar vericiler, duyun sesimizi! Her durumda Kürt sorununda korkutucu kopuşları engelleyebilecek tek yol bu: Ülke gerçeklerine ve vicdanlarımıza kulak vermek.

Yakın zamanlara kadar, Kürt sorununda ölüm değil çözüm diyenlerin kendilerini ortaklaşa ifade edebilecekleri bir yer yoktu ortalıkta. Belki de ortak bir çözüm iradesi oluşmamıştı. Şimdi var böyle bir yer. Yıllardır gösterilen çabalar sonucu, bugün bir uçtan bir uca, başka türlü kolay kolay biraraya gelmeyen çok geniş ve çok farklı kesimlerin barış iradesini biraraya getirebilen bir yer oluştu: Barış Meclisi. Miting tertip komitesi, dünya ve ülke barışı için mücadele etmiş ve etmekte olan herkesin de orada olacağını umut ediyor. Hakların ve özgürlüklerin bütün boyutlarını savunmak için bu olanağı değerlendirecek miyiz? Canı yanan doğu illerinin gösterdiği ilginin hiç değilse yarısı kadar ilgi gösterecek mi diğer herkes barış çağrısına? Gazete sayfalarından, salonlardan, kapı arkalarından, kafelerden, kahvelerden, evlerden ve işyerlerinden çıkıp gelebilecek misiniz? Şu ölüm getiren umutsuzluk toprağını silkelemeye?

www.turkiyebarismeclisi.org

<!--

var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';

var path = 'hr' + 'ef' + '=';

var addy95791 = 'barismeclisi1' + '@';

addy95791 = addy95791 + 'gmail' + '.' + 'com';

var addy_text95791 = 'barismeclisi1' + '@' + 'gmail' + '.' + 'com';

( '' );

95791 );

( '' );

//-->n

<!--

( '' );

//-->

<!--

( '' );

//-->


0212-292 34 39

NECMİYE ALPAY
RADİKAL 2 - 25 Mayıs 2008

Güncel Haberleri