Mustafa Nuri ÖZDEN
Yurttaşlarımızın vicdanını dinlemekten, yurttaşın aşını, işini, hakkını ve özgürlükleri sağlamaktan uzak; salt AKP Hükümetini rahatlatmaya kurgulanan; ahlakın ve erdemin görmezden gelindiği ‘Anayasa Reformu’ paketi sonunda kamuoyuna servis edildi.
Diğer bir deyimle; dokunulmazlıklara ‘asla’ dokunmayan sözde yargı reformu...
20’nin üzerinde değişiklik öngören paketin içinde, Anayasa Mahkemesinin, AKP hükümetinin “…demokratik ve laik Cumhuriyet ilkelerine aykırı eylemlerin odağı haline” geldiğine ilişkin kararına gerekçe oluşturan maddeleri var; ama “Dokunulmazlıkların kaldırılması” na ilişkin maddeleri yok (!)
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, 10 Mart 2010 tarihli basın toplantısında; AKP'li milletvekilleri hakkında dokunulmazlıklar nedeniyle bekleyen dosyaların çoğunun seçim suçları gibi ‘önemsiz suçlar’ olduğunu söylemiş; sorulursa türünden !..
CHP Sözcüsü Mustafa Özyürek, Çelik’i anında yalanlamış ve sıralamış, “AKP’lilerin önemsiz suçlarını”; ihaleye fesat karıştırmak, evrakta sahtecilik, nitelikli zimmet, kalpazanlık, dolandırıcılık, görevi suiistimal vb.
Sözcü’ nün 17 Mart 2010 günlü manşeti de, AKP’li Çelik’e ‘adrese teslim’ yanıt; “73 AKP’li vekilin 120 suç dosyası var. Bunların çoğu tecavüz, sahtekarlık ve hırsızlık gibi adi suçlar. Dokunulmazlıkları kaldırın adalete hesap verin”.
Bilmeyenlere hatırlatalım; Anayasanın 83 ve 100’üncü maddeleri Milletvekillerinin dokunulmazlığına ilişkin hükümler içeriyor. Bu maddeler; rüşvet, yolsuzluk, hırsızlık, zimmet, görevi kötüye kullanma vb. ‘adi suçlara’ karşı milletvekillerini koruyor…
Yani, ülkemizin başını ağrıtan toplumsal kirlilikler karşısında vatandaş yargılanıp hesap verebilecek; ancak yasaları hazırlayan, ülkenin yönetimini elinde bulunduran milletvekilleri ve Bakanlar, bu ayrıcalıklı maddeler nedeniyle yargılanamayacak ve hesap vermeyecek…
YİTİRİLEN SİYASİ AHLAK…
AKP’ nin reform anlayışı işte bu !
Kalksa birileri, “ey ! sayın Milletvekilleri, sayın Bakanlar ve sayın Başbakan, adi suçlarda hangi hakla ayrıcalık taşıyorsunuz?” dese; yada “zimmet, yolsuzluk, sahtecilik vb. suçlardan yargılanan Milletvekilleri var iken siz hangi reformdan bahsediyorsunuz” diye sorsa; veya “siz önce, topluma hesap veren, ahlakı, erdemi ve temiz siyaseti hakim kılan hukuksal yapıyı tesis edin öyle gelin” dese, yüzleri kızarır mıydı acaba?
Hiç sanmam !..
Üşenmedim araştırdım; her şey TBMM arşivlerinde bekletiliyor…
AKP hükümetinin Başbakanı “Zimmet, kamu taşıma biletlerinde kalpazanlık, resmi evrakta ve kayıtlarında sahtecilik ile cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak suçlarını işledikleri” iddiasıyla; Maliye Bakanı Kemal Unakıtan “213 Sayılı vergi usul kanununa muhalefet suçunu işlediği” iddiasıyla; bakanlık yapmış veya yönetici durumdaki birçok AKP Milletvekili “Özel evrakta sahtecilik” ve “Nitelikli zimmet suçunu işledikleri” iddiasıyla haklarında açılmış davalar bulunmaktadır… Söz konusu davaların tezkereleri şu an TBMM arşivlerinde tozlanıyor…
Bunları yazarken onlar adına utanıyorum…İnanın, ateş basıyor beni ...
Kendini aklayamamış bir siyasi iktidarın yargı reformu !... Soruyorum kendime, hani diyorum! “adalet önünde herkes eşitti”.
Yargı reformu dedikleri anayasa paketini lütfen inceleyin; partilerin kapatılmasına TBMM’de hükümet karar verecek, Anayasa Mahkemesi iktidarın dediği gibi şekillenecek, HSYK’nın başına Adalet Bakanı oturacak, Danıştay’ın yetkileri tırpanlanacak.
Bu paket, Anayasamızda yer alan kuvvetler ayrılığı ilkesini fiilen ortadan kaldırıyor ve buna da yargı reformu deniliyor !..
İhaleye fesat karıştırdığı iddiasıyla kendisine ‘Ali dibo’ sıfatı yakıştırılan Adalet Bakanı Sadullah Ergin bu düzenlemeyi ‘çağdaş’ anayasa diye tanımlamış…
Sözüm ona; AKP’nin çağdaş anayasası;
Demek ki, AKP’nin ‘çağdaş anayasa’ tanımına, siyasi ahlak, etik değerler, adalet, eşitlik ilkesi, hukuk ve vicdana uygunluk girmiyor olmalı….
ÖYLEYSE !..
Esas olan; bir, ‘kendini ayrıcalıklarla donatan bu düzenlemeyi sürdürmek’ değil, ‘hesap veren, ahlakı ve temiz siyaset anlayışını hakim kılan bir anayasayı yaşama geçirmek’; iki, öncelikle, ‘düşünce ve ifade özgürlüğü’ dışındaki suçlarda dokunulmazlığı kaldırmak olmalıdır.
Özetle, “Güneşin balçıkla sıvanamayacağı” artık, AKP hükümetince de anlaşılması gerektiğidir.
Mustafa Nuri ÖZDEN
Eğitimci, Bektaşi Dedesi
<!--
var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';
var path = 'hr' + 'ef' + '=';
var addy71113 = 'nozdenbaba' + '@';
addy71113 = addy71113 + 'mynet' + '.' + 'com';
var addy_text71113 = 'nozdenbaba' + '@' + 'mynet' + '.' + 'com';
( '' );
71113 );
( '' );
//-->n
<!--
( '' );
//-->
<!--
( '' );
//-->
Bu yazı, Antalya GÜNDEM Gazetesinde 26 Mart 2010 Cuma günü yayımlanmıştır.
KAYNAK : Alevihaber.com - 27 Mart 2010