Cem Vakfı tarafından çağrısı yapılan "Anadolu ve Balkanlar İnanç Önderleri ve Alevi Kurum Yöneticileri" toplantısında, Alevilerin Ankara'da düzenlediği "Eşit Yurttaşlık" Mitingi'nin rövanşı, "bazı odakların spekülasyon yaptıkları" iddiasıyla alınmaya çalışıldı.
soL (HABER MERKEZİ) Başkanlığını Prof. Dr. İzzettin Doğan'ın yaptığı Cem Vakfı'nın, dün İstanbul Bostancı Gösteri Merkezi'nde düzenlediği ve bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilen "Anadolu ve Balkanlar İnanç Önderleri ve Alevi Kurum Yöneticileri" toplantısına, yaklaşık üç bin Alevi kurum yöneticisi ve vatandaş katıldı.
"Alevi sorunlarını asıl bizden dinleyin"
"Geçtiğimiz haftalarda tekrar kamuoyunun gündemine gelen Alevi sorunları üzerinde -her zaman olduğu gibi- bazı odakların, spekülasyon yaptıkları görülmektedir. Bu nedenle, Alevi toplumunun ezici çoğunluğunun görüşlerinin, bir kez daha, kamuoyumuz ve yerli-yabancı gözlemciler önünde tescil etmesi gerektiğine inanıyoruz" sözleriyle duyurulan toplantının düzenleyicileri arasında, Cem Vakfı'nın yanı sıra, Alevi Vakıfları Federasyonu, Alevi Dernekleri Federasyonu, Cem Almanya Alevi Federasyonu ve Avusturya Alevileri Cem Federasyonu da yer alıyor.
Toplantıya rağbet çoktu
AKP'nin, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ve İstanbul Milletvekili Reha Çamuroğlu, CHP'nin, Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, MYK Kurulu Üyesi Ali Kılıç ve milletvekilleri Mevlüt Aslanoğlu, İlhan Kesici ve Ensar Öğüt ile temsil edildiği toplantıya, ayrıca, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Turkuaz Hareketi Başkanı Ali Müfit Gürtuna'nın da katıldığı gözlendi.
CHP: Denedik, engellendik
CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, CHP adına Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi olduğunu hatırlatarak, her bütçe döneminde Alevilere de bir ödenek ayrılması konusunu altı kez Meclis gündemine taşıdıklarını, ancak, bu çabalarının AKP'lilerin karşı oylarıyla engellendiğini savundu. Okul kitaplarının, Alevi-Bektaşi kültürünü yok sayanlara yazdırıldığını öne süren Özyürek, "laiklik ilkesi uygulanmış olsaydı, pek çok sorun çözülmüş olurdu. Sorunlar çözülseydi de, biz de iktidara teşekkür etseydik" dedi.
Çelik: Seçimlerden sonra, İzzettin Doğan'la...
Bakan Hüseyin Çelik, "sitemlerinizi elbette bize yönelteceksiniz. Bush'a, Merkel'e, Sarkozy'ye iletecek haliniz yok. Mustafa Özyürek, muhalefet olarak birçok şey yapmak istediklerini, iktidarın engel olduğunu söyledi. Bin yıldır beraber yaşıyoruz. Beş-altı yıllık süre, okyanusta damladır. Yapılanlar var, yapılamayanlar var. Bu ülkede, 27 yıl boyunca tek başınıza, hiçbir muhalefete tâbi olmadan iktidar oldunuz. Siz ne yaptınız? Dersim'deki faciaya kadar giderek eski yaraları kaşımak istemiyoruz" dedi.
Alevilerin sorunlarını en çok sahiplenen hükümet oldukları iddiasını dillendiren Hüseyin Çelik, Aleviliğin, ilk kez kendi iktidarlarında ders kitaplarına girdiğini öne sürdü. AKP hükümetinin Alevilere ilişkin atacağı adımların "yanlış anlaşılmaması" için, yerel seçimlerin sonrasına bırakıldığını söyleyerek, "Cem Vakfı Genel Başkanı İzzettin Doğan'la yerel seçim sonrası bizzat görüşerek Alevi vatandaşlarımızın istekleri için çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız" şeklinde konuştu.
Çamuroğlu yine istenmeyen adam oldu
AKP'li milletvekili Reha Çamuroğlu ise, konuşmasında cem evlerinin ibadethane olarak kabul edilmesinin Alevilerin sorununu çözemeyeceğini belirtti. Bunun üzerine bir katılımcı, "altı senedir 'orada'sın. Ne yaptın sen?" şeklinde tepki gösterdi. Çamuroğlu, "ben bir buçuk yıldır 'orada'yım. Ben senden razı değilim. Bunu 100 yıldır ne oldu olarak da değerlendirebiliriz ama buralara getirmeyelim" şeklinde karşılık verdi. Çamuroğlu'nun bu sözleri üzerine bir grup katılımcı da, "biz de senden razı değiliz" şeklinde karşılık verdi. Çamuroğlu, konuşmasının ardından salondan ayrıldı.
Topbaş: Seçimlerden sonra inşallah
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Alevilik sorununun, globalleşmenin ve demokratikleşmenin sonucu olarak artık çözülmeye başlandığını söyledi. Topbaş, belediye olarak, bu konuda gerekli gayreti gösterdiklerini ve göstermeye devam edeceklerini ama bu konuları seçimden sonra konuşacağını ifade etti. Topbaş, "cem evleri Alevilerin toplandığı yerler. Buralar olmazsa, bu insanlar nerede toplanacaklar. Bunu engellediğiniz zaman kimlerin ellerine düşeceğini bilemeyiz" diye konuştu.
İzzettin Doğan: Alevilik kargaşa çıkarmak için kullanılıyor
Cem Vakfı Genel Başkanı İzzettin Doğan da, Türkiye'de devletin çözülmeye girdiğini, kaotik bir ortama sürüklenildiğini ve en önemli kesimlerinden olan Aleviler üzerinde de oyunlar oynanmaya başlandığını ileri sürerek, "Türkiye'de kargaşa faktörü olarak kullanılmak istenen şey, Aleviliktir. Kürt sorununun devlete maliyeti ortada. Biz kimsenin burnunu kanatmadan, 20 senedir haklarımızı almaya çalışıyoruz. Bugün eşitlik sağlanmazsa, Alevileri sahiplenecek çok büyük odaklar muhakkak ortaya çıkacaktır" dedi.
AKP'nin iktidarında sorunların çözüleceğini düşündüklerini, ama öyle olmadığını söyleyen Doğan, Türkiye'nin Avrupa Birliği İlerleme Raporu'na ilişkin, "azınlık ve Kürt meselelerinde sayfalarca yazıldığını gördüm. Rapora, 'Alevilerin durumunda bir ilerleme yoktur' diye sadece bir satır yazılırken, 25-30 milyon insanın haklarından yoksun bırakıldığı Türkiye'yi, nasıl AB'ye alacaklar" diye konuştu.
Toplantıda alınan kararlar
632 Alevi kuruluşunun, 31 Ağustos 2002 tarihli ortak bildirisinde yer alan, ancak bugüne kadar en ufak bir olumlu gelişme sağlanamadığı ileri sürülen talepler, toplantı sonunda bir kez daha dile getirildi:
"Genel Bütçeden, Alevilere de pay ayrılmalı, inanç kurumlarında görev alan ve hizmet veren Alevi inanç önderlerinin sosyal hakları yasal güvence altına alınmalıdır."
"Zorunlu olmasını şart görmediğimiz, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersleri zorunlu olsa da, olmasa da bu derslerde Alevilik de dâhil olmak üzere tüm inançlar yansız ve doğru olarak öğretilmelidir."
"Devlete ait Radyo ve TV kanallarında tüm inanç grupları kendilerini düzenli ve sürekli olarak ifade edebilmelidir."
"Cem evleri ibadethane olarak yasal statüye kavuşturulmalı ve cem evleri yapımına da yeterli arsa ve maddi destek sağlanmalıdır."
"İnanç uygulamalarını ve cemlerimizi yönetecek, yönlendirecek bilgili kişilerin yetiştirilmesi amacıyla okullar açılmalı ve üniversitelerimizde tasavvuf bölümleri kurulmalıdır."
SOL HABER - 29 Aralık 2008