Türkiye Diyanet ve Vakıf Görevlileri Sendikası (Diyanet -Sen) Genel Sekreteri Mehmet Bayraktutar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Nüfus Cüzdanlarında Yer Alan Din Hanesinin Kaldırılmasına Yönelik Kararıyla İlgili Olarak, "Toplumsal Açıdan Kabul Edilebilir Gözükmüyor. Yetkililerden Toplum Barışını Bozmayacak Bir Karar Almasını İstiyoruz" Dedi.
Bayraktutar, AİHM'ye din hanesine Alevi yazılmasıyla ilgili olarak da, "Aleviler bu dinin mensuplarıdır, Müslüman dır. Din hanesinde alevi olarak yazılmasına taraftar değiliz, toplum barışını bozma ihtimali söz konusu olacağından ve ayrı bir din mensubu gibi algılanma tehlikesi olduğundan buna katılmıyoruz" diye konuştu.
Bayraktutar, konuyla ilgili ANKA'ya yaptığı açıklamada, nüfus cüzdanlarında yer alan din hanesinin kaldırılmasına yönelik AİHM kararıyla ilgili olarak, "Demokratikleşme sürecine katkısı olacak mı buna bakmak lazım. Alınacak karar, toplum barışını da bozmamalı. Yetkililerden toplum barışını bozmayacak bir karar almasını istiyoruz" dedi.
-İLK TEPKİLER "DİN HANESİ KALDIRILMASIN" YÖNÜNDE-
Bayraktutar, vatandaşlardan sendikalarına ilk gelen tepkilerin "Din hanesinin kaldırılmaması" yönünde olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Aleviler bu dinin mensuplarıdır, Müslümandır. Alevi kardeşlerimizle itikadı meselelerde aynı Allah'a, aynı Peygamber'e inanıyoruz ama ibadetin yapılma konusunda amel, işlevsel konularda farklılıklarımız var. Din hanesine, alevi olarak yazılmasına taraftar değiliz, toplum barışını bozma ihtimali söz konusu olacağından, ayrı bir din mensubu gibi algılanma tehlikesi olduğundan buna katılmıyoruz. Bize gelen ilk tepkiler "din hanesinin kaldırılmaması' yönünde oldu. Yetkililerin tansiyonu iyi tutmaları lazım" dedi.
Bayraktutar, sona eren Alevi Çalıştayları sonucunda alınan ortak görüşü olumlu bulduklarını da dile getirerek, "Yüzyıllardır tartışılamayan konularda oturup anlaşmaları, bir mutabakata varmaları olumludur. Bu ülkede kardeşçe yaşayacağız, bunlar bizim din kardeşlerimizdir" dedi. Bayraktutar, din derslerinin zorunlu okutulmasından yana olduklarını ifade ederek, "Alevi kardeşlerimizle itikadı meselelerde aynı Allah'a, aynı Peygamber'e inanıyoruz ama ibadetin yapılma konusunda amel, işlevsel konularda farklılıklarımız var. Bizim en çok korktuğumuz bilgisizliktir. En büyük tehlike budur. Herkes inancında özgürdür ve inancını özgürce yaşayabilmelidir. Bu Anayasal bir haktır. Bunu yasaklamak insan haklarına da aykırıdır. Herkes gibi Alevi kardeşlerimiz de inançlarının gereğini öğrenebilmelidir" dedi.
Bayraktutar, cemevlerine ibadethane statüsü verilmesinin İslam dininde ikinci bir ibadethane ortaya çıkmasına sebep olacağını kaydederek, "Bu kardeşlerimizin farklı figürlerle ibadetlerini zenginleştirmesi tasavvufidir. Bu nedenle resmi ibadethane statüsü verildiği zaman yeni bir din gibi algılanmasından endişe ediyoruz, uygun görmüyoruz. Cemevlerinde kendi ibadet şekillerini yaşasınlar" değerlendirmesinde bulundu. Bayraktutar, Alevilerin, Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı bir birim açılarak kendi din adamlarını yetiştirmelerine olumlu baktıklarını da söyledi.
Haberflash - ANKA - 4 Şubat 2010